Herhangi birşey translate French
727 parallel translation
Herhangi birşey olmayacak.
Il n'y aura pas de gardes!
Sana yardımcı olabileceğim herhangi birşey varsa söyle yardım ederim.
Si je peux t'aider en quoi que ce soit, dis-le-moi. Non, merci, Wash.
Acaba Bay Kane ile ilgili herhangi birşey hatırlıyor musunuz?
Si vous parliez de tous vos souvenirs de M. Kane qui y sont liés.
- Ne gibi? Herhangi birşey, herhangi biri.
Je ne crois que ce que j'aime.
Herhangi birşey, herhangi bir yer, sağırlara dilsizi oynamaktan iyidir.
- Mais pourquoi pas? Ça me changera de jouer les carpes devant un public de sourds-muets.
Sen kürek başına ait değilsin. Zamanını kaybedecek herhangi birşey?
Tu n'as rien d'un péquenot.
Benden herhangi birşey saklayabileceğini düşünecek kadar nasıl aptal olabilirsin?
C'est sot de penser que tu peux me dissimuler quelque chose.
Herhangi birşey yapmaya kalkışırsanız, İkiniz de ölürsünüz, Anladınız mı?
N'essayez rien ou vous y resterez.
Sana herhangi birşey sormadım, Jack hakkında senin ne düşündüğünü sordum.
Je ne t'ai rien demandé, juste ce que tu penses de Jake.
İtalya hakkında herhangi birşey bilmiyorum.
- Il doit y en avoir en Italie.
Veya herhangi birşey. O ölmek istiyor.
Il veut mourir, je le lui ai promis.
Senin için birşeyler yapmayı seviyorum, herhangi birşey.
Et moi, j'adore m'occuper de toi. Nuit et jour.
Herhangi birşey istiyormusun?
Besoin de quoi que ce soit?
Sen hiç, herhangi birşey hakkında birisini dinlemezmisin?
Est-ce que tu vas enfin écouter quelqu'un?
Ölümü hatırlatan herhangi birşey- - cesetler, mezarlar, herhangi birşey.
La moindre chose qui rappelle la mort... Ies corps, les tombes... N'importe quoi.
Lezzetli kokan herhangi birşey.
Je voudrais de ce ragoût qui sent si bon.
Annie, bay Brenner ve benim aramda herhangi birşey yok.
Annie, Il n'y a rien entre M. Brenner et moi.
"Şu ana kadar yeni saldırılar olduğunu teyit edecek herhangi birşey ulaşmadı."
"Rien n'indique que d'autres agressions se soient produites."
Ben, John Elder burada herhangi birşey için aranmıyor.
John Elder n'est pas recherché ici.
- Herhangi birşey için aranıyor muyum?
- Je suis recherché, Billy?
Yalnız şu var ki, o da herhangi birşey için aranmıyor.
Seulement, il n'est pas recherché lui non plus.
- Çalınan herhangi birşey yok.
- Rien ne manque.
- Ben alabilirim, soğuk herhangi birşey.
- Je veux bien quelque chose de frais.
Benim vücuduma gel diyen yok, herhangi birşey olarak geliyorsun.
On peut revenir en n'importe quoi.
Olağandışı herhangi birşey.
Des anomalies.
Yüzbaşı Schulz herhangi birşey söyledi mi?
Le lieutenant Schulz a dit quelque chose?
Burada herhangi birşey uzun süre yaşayabilir mi?
Des êtres pourraient-ils survivre ici?
Burada işimiz bittiğinde geride bir ağaç bile kalmasın. Ne birbirine çivilenmiş iki tahta parçası ne de canlı herhangi birşey.
Je ne veux plus qu'il y ait un seul arbre debout, une planche de bois intacte ou quoi que ce soit de vivant.
Bir arzunuz, sizin için yapabileceğim herhangi birşey var mı?
- QUE PUIS-JE FAIRE POUR VOUS? - RIEN.
Herhangi birşey görürsen, bize haber ver.
Si tu vois quoi que ce soit, tu nous le dis.
Patlayabilecek herhangi birşey gaz, kerozen, temizleme sıvıları gibi?
Quelques chose d'inflammable... comme du gaz, kérosène, un fabricant d'alcool?
Eğer birşey olursa - Herhangi birşey. Yani, onlar imkansızlaşırlarsa, beni aramanı istiyorum.
S'il arrive quelque chose, n'importe quoi s'ils sont impossibles, appelle-moi.
Sizin için yapabileceğim birşey, herhangi birşey var mı?
Que puis-je faire pour vous?
Ancak, herhangi birşey yaparsanız herhangi birşey buraya bir sürü polis gelir. Bir sürü silah. Kelepçe.
Mais si jamais vous m'emmerdez... pour un rien... il se pointera plus de flics... de revolvers, de menottes et chiens anti-drogue... que dans vos rêves les plus fous!
- Herhangi birşey var mı?
- Du nouveau?
Hafızanda bir boşluk varsa, ya da hayatında bir türlü hatırlayamadığın bir dönem varsa... Hatırlayamadığın herhangi birşey varsa, onu beraberce bulup çıkarmamız çok önemli.
Si tu as un trou de mémoire... ou s'il y a une période de ta vie... dont tu ne te souviens pas... quoi que ce soit... c'est indispensable qu'on découvre ensemble... ce que c'est.
Bay Everett, şapkaları hakkında herhangi birşey söyledi mi?
M. Everett, vous a-t-il parlé de ses chapeaux?
Bugün özel herhangi birşey?
Des nouvelles aujourd'hui? Non.
Herhangi birşey denemesine izin verme.
Attention, méfie-toi de lui.
" kızım Anne'ye, bana herhangi birşey olursa.
Cette lettre est à l'attention de sa fille.
Orada yapabileceğimiz herhangi birşey olduğunu sanmıyorum.
Il n'y a rien qu'on puisse faire à partir d'ici.
Sakinleştiriciler? Herhangi birşey?
Tranquillisants?
Bowling salonunda herhangi birşey kıramam.
- Ni la boule, ni le couloir.
Herhangi birşey yapmaya kalkarsan boğazını keserim.
Tente quoi que ce soit et je te tranche la gorge.
Ve eğer beni herhangi birşey için rahatsız edersen, Bill...
Et sivous me dérange à propos de quoi que ce soit, le projet de loi,
Herhangi birşey var mı?
Alors?
Herhangi birine birşey olsa, sanki aynısı sana oluyor.
Ce qui arrive aux autres t'arrive à toi aussi.
"Aman tanrim" dediginde, herhangi birsey mi hatirlamistin?
Vous avez dit "Oh mon Dieu", vous l'avez reconnu?
Sen neden bahsediyorsun? Herhangi yanlış birşey yapmadın.
Mais enfin, tu n'as rien fait de mal!
Martin. bu herhangi birşey olabilir.
- Ca pourrait être n'importe quoi.
- Can sıkıntısını önlemek için herhangi birşey.
Excellente idée.
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyler oluyor 22
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyler oluyor 22
birşeyler söyle 44
birşeyim yok 25
birşey duydun mu 16
birşey yap 33
birşey var 18
birşeyler yapın 17
birşeyler yap 72
birşey daha var 35
birşeyler yapmalıyız 24
birşeyi yok 20
birşeyim yok 25
birşey duydun mu 16
birşey yap 33
birşey var 18
birşeyler yapın 17
birşeyler yap 72
birşey daha var 35
birşeyler yapmalıyız 24
birşeyi yok 20