Hiç değişmemişsin translate French
451 parallel translation
Asuka, aradan 14 yıl geçtiğini söyledin ama göz bandın dışnda hiç değişmemişsin.
tu as dis que ça faisait quatorze ans mais la seule chose qui a changé sur toi c'est ce cache sur ton oeil.
Hiç değişmemişsin, Doktor.
Vous n'avez pas changé, Docteur.
Seni görmek de güzel, Boris. Cuma'dan beri hiç değişmemişsin.
Vous n'avez pas changé du tout.
Hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas changée.
Hiç değişmemişsin.
Vous n'avez pas changé.
Sanırım sen de hiç değişmemişsin.
Pour moi, vous n'avez pas changé.
Bir randevuya yetişeceğim. Hiç değişmemişsin, Dimitrios.
Vous n'avez pas changé du tout, Dimitrios, toujours impétueux, toujours un peu méchant.
Hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas changé.
Hiç değişmemişsin.
Aux Indes, peut-être?
Hiç değişmemişsin, Sid.
Bon vieux Sid.
- Billy amca hiç değişmemişsin. - Burada kimse değişmez.
Oncle Billy, tu n'as pas changé.
Hiç değişmemişsin. Hala eskisi gibisin.
Tu n'as pas trop changé, dans ton uniforme tu serais le même.
Hiç değişmemişsin.
Tu n'as absolument pas changé.
Hiç değişmemişsin.
Toujours la même.
Anne, hiç değişmemişsin. Hiçbir şey değişmemiş.
Tu n'as pas changé, maman.
Rupert, hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas changé.
Elwood, hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas changé.
Hiç değişmemişsin doktor.
Vous n'avez pas changé, docteur.
Hiç değişmemişsin Juanito.
Tu n'as pas changé, Juanito.
Eh, sen hiç değişmemişsin.
Bon, tu es la même qu'avant.
Hiç değişmemişsin, Pete?
T'as pas changé!
Ama sen hiç değişmemişsin.
Mais vous, vous n'avez pas changé.
Hiç değişmemişsin, Johnny.
Tu n'as pas du tout changé, Johnny.
Hiç değişmemişsin.
Vraiment, tu n'as pas changé!
Hiç değişmemişsin!
Tu ne peux pas t'en empêcher, hein?
Hiç değişmemişsin. - Bir içki alır mısın?
Vous buvez quelque chose?
Hatta sen bile, hiç değişmemişsin.
Toi non plus, tu n'as pas changé.
Ama sen, sen hiç değişmemişsin.
Mais toi, tu n'as pas changé.
Hiç değişmemişsin Agnes.
Tu n'as pas changé.
Hiç değişmemişsin, değil mi Tony?
Tu n'as pas changé, hein, Tony?
Oh, ve sen hiç değişmemişsin.
Dix ans. Vous n'avez pas changé.
Hiç değişmemişsin. Evliliğimize rağmen, en derindeki duygularınla hala aynısın.
Malgré notre mariage, au fond de toi tu es resté le même!
Sense hiç değişmemişsin.
Vous n'avez pas du tout changé.
- Hiç değişmemişsin. - Değiştim.
t'as pas changé oh si
Hiç değişmemişsin, Reese.
Tu n'as pas beaucoup changé.
- Yenge, hiç değişmemişsin.
- Tatie, tu n'as pas changé.
Gittiğimden beri hiç değişmemişsin.
Pourquoi tu dis ça? je te retrouve comme je t'ai quitté, enfin, presque.
Bakıyorum, hiç değişmemişsin.
Je vois que ça n'a pas beaucoup changé.
Hiç değişmemişsin.
Rien n'a changé.
Çok tuhafsın Pietro, hiç değişmemişsin.
Tu m'amuseras toujours, Pietro. Tu ne changeras jamais.
Ama sen hiç değişmemişsin Duncan.
Et toi, tu n'as pas changé du tout, Duncan.
" Hiç degismemissin, Lord MesaIa.
" V ous n'avez pas changé, Seigneur Messala.
Şey, sen hiç de değişmemişsin.
Tu n'as pas changé d'un poil.
Hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas changé d'un pouce.
Hiç değişmemişsin.
- Tu n'as pas changé.
Hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas du tout changé.
Hiç değişmemişsin.
Il n'a pas changé...
- Hiç değişmemişsin.
- Toujours la même.
Hiç değişmemişsin.
"... où pousse le thym sauvage. " Tu n'as pas du tout changé.
Hiç değişmemişsin, Tom.
- Vous n'avez pas changé.
Hiç değişmemişsin
Tu n'as pas changé.
değişmemişsin 17
hiç de bile 279
hiç de değil 689
hiç değilse 21
hiç de öyle değil 49
hiç duymadım 220
hiç denemedim 24
hiç de 24
hiç değil 97
hiç dert değil 31
hiç de bile 279
hiç de değil 689
hiç değilse 21
hiç de öyle değil 49
hiç duymadım 220
hiç denemedim 24
hiç de 24
hiç değil 97
hiç dert değil 31