English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kaybettiniz

Kaybettiniz translate French

887 parallel translation
Pardon, siz bir balık kaybettiniz mi?
Pardonnez-moi, Mme Rittenhouse. - Avez-vous égaré un poisson.
Yine balık mı kaybettiniz?
Mme Rittenhouse, avez-vous encore égaré ce poisson?
Bu sıfatı haketmeyi çoktan kaybettiniz.
Vous avez tracé le cercle trop grand.
- Demek bir el çantası kaybettiniz madam?
Un sac serti de diamants.
Bu yüzden de işi kaybettiniz.
Si c'est ainsi. Pas de job.
Savaş sırasında makamınızı bırakarak bu statünüzü kaybettiniz.
Vous êtes destitué pour abandon de poste en temps de guerre.
- Kulübedeki tüm silahları kaybettiniz değil mi? - Evet.
Plus d'armes depuis l'hôtel?
Fabrikadaki işinizi kaybettiniz.
Vous avez perdu votre emploi.
- Korkarım kaybettiniz. - Korkarım evet.
- J'ai bien peur que vous ayez perdu.
- Ama unvanınızı, malınızı kaybettiniz.
Mais vous y avez tout perdu.
- Biliyorum kaybettiniz.
- Vous avez perdu.
- Size söyleyecek sözüm yok. - Kaybettiniz.
Je n'ai rien à vous dire.
- Ne kadar kaybettiniz?
- Combien avez-vous perdu?
- Oynadınız ve kaybettiniz.
- Vous avez joué, vous avez perdu.
Profesör, bahsimizi kaybettiniz.
- Professeur, vous avez perdu votre pari.
Kıyafetlerinizi mi kaybettiniz?
- Perdu vos vêtements?
Ama şakanın da sırası var. Yol üstünde hiç sığır kaybettiniz mi?
Vous avez perdu des bêtes?
O zaman sadece Phillip Musgrave'i öldürdüğünüzde onun bir parçasını kaybettiniz.
C'est arrivé en tuant Phillip Musgrave.
Bir şey mi kaybettiniz bay Farrel?
Vous avez perdu quelque chose, M. Farrel?
Öğrencinizi kaybettiniz Bay O'Neil.
Vous avez perdu votre élève, M. O'Neil.
Bir şey mi kaybettiniz?
Vous avez perdu quelque chose?
Biliyorum ve kaybettiniz.
Je sais, et vous avez perdu.
Bakın, Bayan Penniman, kaybettiniz.
Mme Penniman, vous avez perdu.
Sorun ne beyler? Bir şey mi kaybettiniz? - Zavallı sevgilim.
Vous avez perdu quelque chose?
Bugün beş uçak kaybettiniz, değil mi?
Vous avez perdu cinq bombardiers aujourd'hui, non?
- Merhaba. Yolunuzu mu kaybettiniz, bayım?
Vous êtes perdu, Monsieur?
Karışıklıktan sonra bir şey kaybettiniz mi?
et dans l'attentat, vous n'avez rien perdu
- Ne kadar kaybettiniz, hanımefendi?
- Combien avez-vous perdu, madame?
Şansınızı kaybettiniz.
Vous avez raté vos chances.
Neredeyse kafanızı kaybettiniz.
Vous avez failli perdre la tête.
- Ver bakalım. - Bir şey mi kaybettiniz?
Vous avez perdu quelque chose?
- İki oğul ve bir eş mi kaybettiniz?
- Vous avez perdu tous les vôtres?
Çantayı ne zaman kaybettiniz? Peggy'ye gittiğimiz haftasonu değil miydi? Evet, doğru.
C'était le jour où nous allions chez Peggy, non?
-... bir mektup da kaybettiniz mi?
Il y avait une lettre dans votre sac?
Ne kadar kaybettiniz?
Combien de morts?
- Taarruzda yakınınızı mı kaybettiniz?
- Vous avez perdu quelqu'un?
- Yolunuzu mu kaybettiniz bayım?
- Vous êtes perdu, monsieur?
- Geminizi mi kaybettiniz?
- Vous avez perdu votre navire?
Phi Beta Kappa kardeşliğine üyeymişsiniz, ama anahtarını takmıyorsunuz,... bu durumda ya çok mütevazısınız ya da anahtarı kaybettiniz.
Et vous appartenez á un cercle universitaire très fermé.
Tamam, anladım anladım. Birliğiniz çekilirken sizi geride bıraktılar. - Siz de yolu kaybettiniz ve bu sizin hatanız değil.
Surtout ne me dites rien, vous êtes restés en rade quand votre unité s'est retirée, ça n'est pas votre faute.
Siz bir Japon tenekesi kaybettiniz!
Tu as oublié notre Jap!
Kaybettiniz değil mi?
C'est le cas, n'est-ce pas?
Beş gün kadar önce Londra hayvanat bahçesinden gönderilen örümceği kaybettiniz.
Vous avez perdu une araignée envoyée par le zoo de Londres il y a cinq jours.
Beni duymuyor musunuz? Hepiniz aklınızı mı kaybettiniz?
Vous ne m'entendez pas?
İlk şansı kaybettiniz, ikinci bir şans olmayabilir.
Si tu rates le premier coup, tu n'auras pas de deuxième chance.
Bağlantıyı ilk ne zaman kaybettiniz?
- Quand a-t-elle disparu?
Düdüğünüzü mü kaybettiniz?
Vous êtes encore là?
- Kaç gemi kaybettiniz?
- Chasse.
- Yolunuzu mu kaybettiniz?
Êtes-vous toute seule?
- Lejeune'ı nasıl kaybettiniz
- Comment l'avez-vous perdu?
Siz yetişkinler şansınızı kaybettiniz.
Vous, les grands, avez eu votre temps.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]