English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kimse bilemez

Kimse bilemez translate French

620 parallel translation
Gilda, seni ilgilendiren konularda ne kadar özverili davrandığımı senden iyi kimse bilemez.
Personne ne sait mieux que toi que je suis entièrement désintéressé en ce qui te concerne.
Özsaygısını kaybederse nasıl biri olacağını kimse bilemez.
Qui sait ce qu'il deviendra s'il perd sa dignité?
Onun o durgun aklından neler geçtiğini kimse bilemez.
Qui sait ce qui se passe dans sa tête?
Bunu benden iyi kimse bilemez ama artık köşemize çekilip aile hayatı kurmak istiyoruz.
Je le sais bien! Nous voulons des enfants.
O çocuğun bana yaşattığı sıkıntıları kimse bilemez.
Personne n'imagine tout le mal que m'a donné cette enfant.
Akıl yürütmeyi ondan daha iyi kimse bilemez.
Personne ne sait mieux raisonner que lui.
Yaralandığını duydum ama orada neler olduğunu kimse bilemez.
Il paraît qu'il est blessé, mais on est sûr de rien.
Parayla imanın kimde olduğunu kimse bilemez.
Quand un prêtre est dévot, l'organiste est athée, et vice versa.
Ne olacağını kimse bilemez. Buna ne zaman ihtiyaç duyulacağı da belli olmaz.
On ne peut jamais savoir quand on en aura besoin.
Bir yılda ne olacağını kimse bilemez.
Qui sait ce qui peut arriver en un an.
Nasıl bunaldığımı kimse bilemez.
Personne ne sait à quel point.
Bunu kimse bilemez.
Ça, nul ne peut le dire.
Dönüp dönüp nerede duracağını kimse bilemez.
La roue tourne et personne ne sait sur quoi elle s'arrêtera.
Bunu benden iyi kimse bilemez.
Je le sais de source sûre.
Rolünüzü nasıl özenle oynadığınızı benden iyi kimse bilemez.
Qui pourrait savoir mieux que moi combien vous avez été consciencieux.
Sawamoto başarılı bir şekilde ilerliyordu... ve herkes annene özendi... ama gelecek ne getirir, kimse bilemez.
M. Sawamoto avait le vent en poupe et tout le monde l'a enviée... mais on ne sait jamais ce que l'avenir réserve.
Bakılacak 1000'e yakın resim var... Sonrasını kimse bilemez.
Il nous faudra examiner plus de mille photos.
Ama sonradan tabii, kimse bilemez.
Mais plus tard, personne ne peut l'affirmer.
Ama onun ne düşündüğünü kimse bilemez.
Qui peut savoir ce qu'il pense.
# Yarını kimse bilemez # Bir başka günün getireceği şey
" Comes a rose and suddenly it s spring
Duracağı yeri kimse bilemez.
Personne ne connaît le résultat.
Kimse bilemez. Umursamazdım.
Personne n'aurait rien su.
Bunu hiç kimse bilemez.
Personne ne le sait jamais.
Bilmiyorum. Aslında kimse bilemez.
Personne ne peut le savoir.
Canın cehenneme. Onun için gerçekten üzülüyorum. Ona burada ne olacağını kimse bilemez.
Un endroit pareil, ça ne peut pas lui faire du bien.
O şeyin ne zaman patlamaya karar vereceğini kimse bilemez.
Personne ne sait quand cette chose décidera d'exploser.
Eğer bizi bırakırsan, neler olacağını kimse bilemez.
Si vous nous abandonnez, qui sait ce qui se passera.
Yarın neye gebe kimse bilemez.
On ne sait pas ce qui arrivera...
Kimse bilemez.
Personne ne peut juger.
Şu anda bunu kimse bilemez.
Personne ne le sait.
Kız etrafta döner, ve kimse bilemez nerede duracak.
Nul ne sait quand la musique s'arrêtera.
Tabi, büyük ihtimalle kullanmayacağım ama bunu kimse bilemez, değil mi?
Il se pourrait que je n'aie jamais à l'utiliser... mais sait-on jamais?
Annenin hastalığı sırasında neler çektiğini benden iyi kimse bilemez. Pis çamaşırlar, o hasta odasının kokusu...
Tu as tant enduré durant la maladie de votre mère, le linge sale, l'odeur...
Lanet olsun! Onun ne yapacağını kimse bilemez.
Il n'y a aucun doute sur ce qu'il compte faire.
- Bunu kimse bilemez.
- On ne peut jamais savoir.
Günün ne getirdiğini kimse bilemez, belki de yarın daha iyi olacak.
Ce qui est, nul ne peut le savoir, ce qui sera, peut être plus beau à voir.
Kimse senin için çektiğim acıları bilemez.
Aucun homme n'a jamais souffert comme j'ai souffert pour toi.
Kimse bunu bilemez.
Personne ne va savoir ça.
Ben yaşlı bir bekarım. Kimse aşkı yaşlı bekarlardan daha iyi bilemez.
Je suis une vieille fille, personne ne connaît mieux l'amour que moi.
Diyebilirim ki kimse neyin peşinde olduğumu bilemez.
Personne ne sait ce que je veux.
# Hiç kimse beni benden iyi bilemez...
Que je suis seul à connaître
- Hiç kimse başkasının nasıl hissettiğini bilemez.
T'es devenu télépathe?
Kimse güneş batmadan günü bilemez
Mais nul ne connaît le jour Avant le coucher du soleil
Hiç kimse böyle bir şeyi bilemez.
Personne n'est sûr.
Bunu kimse benden daha iyi bilemez.
Je le sais mieux que personne.
Ben bir şey söylemezsem kimse "maymun eti" yediğimi bilemez.
Nul ne saura jamais que j'ai mangé du "singe", si je n'en parle pas moi-même.
- Kimse her şeyi bilemez.
- Comment tout savoir?
Fakat elbette... kimse ne olacağını bilemez. Sonbaharda geri döneceğimiz söyleniyor!
Certains parient qu'on sera de retour cet automne.
Kimse bilemez.
Impossible à dire.
Hayır, kimse bunu bilemez.
Il faut décider.
Her zamanki gibi, kimse bir şey bilemez.
Ce qui fut, est sorti des mémoires.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]