Kimseye translate French
16,632 parallel translation
- Evet. - Ama kimseye söyleme tamam mı?
Mais ne le dîtes à personne, d'accord?
- Kimseye zarar vermedik.
Nous n'avons jamais blessé personne.
Demek Ryder fidye virüsünü yazdırmak için para vermiş ve arkadaşı Cooley de bir süper bilgisayara erişimi varmış böylece kimseye yakalanmadan kişi kıvırmayı başarmış.
Donc Ryder a payé pour créer le virus, et son ami Cooley avait accès à un super - ordinateur, et il pouvait le retirer sans se faire prendre.
Kimseye ait olmayan bir yerde neden bir ev alsın ki?
Pourquoi a-t-il un appartement là?
Ve kimseye söylemedin mi?
Tu en a parlé à quelqun?
Hasta bir kaptanın kimseye faydası olmaz.
Un capitaine malade n'est utile pour personne.
Taziyeler çok yapmacık gelmeye başladığı için kimseye söylemiyorum.
Les condoléances commencent à sembler tellement hypocrites. J'ai arrêté de le dire aux gens.
Dışarıda kimseye sorun çıkarmam diye düşünmüştüm.
Là-bas, je n'étais le problème de personne.
Lütfen, kimseye söyleyemezsin.
Tu peux le dire à personne, s'il te plaît.
Neyi kimseye söyleyemem?
Ne dire à personne quoi?
Kimseye söyleme, o zaman iyilik olmaktan çıkar.
Tu es une bonne personne d'une manière rare. Souviens-toi, ne le dis à personne. Sinon c'est pas vraiment une bonne action.
- Hayır. Kimseye söylemedim bunu.
Je ne l'ai dit à personne.
Bunu kimseye anlatmayacaksınız, değil mi?
Ouais, on ne va pas en parler à personne, non?
Her birini görevden uzaklaştırtıp kimseye zarar vermemiş, korkmuş bir çocuğun üzerinde gizli, tıbbi bir deney yaptıklarını itiraf ettiririz.
Nous déposerons contre chacun d'entre eux et leur ferons admettre une expérience médicale secrète pratiquée sur un jeune homme effrayé qui n'a blessé personne pour l'instant.
Kimseye zarar vermek istemiyorum.
Je ne veux pas de mal à personne.
Bir isim çekin ve ne olursa olsun bu ismi kimseye göstermeyin.
Alors, tirez un nom et interdiction de le divulguer aux autres.
Kimseye bulaşmadım.
Personne veut jamais me voir.
Bizim gibi kızların kimseye ihtiyacı yoktur.
Les filles comme nous n'ont besoin de personne.
Ama asla adam kaçırmadı, kimseyi uyuşturmadı ya da kimseye tecavüz etmedi, öyle değil mi?
Mais, il n'a jamais enlevé ni drogué ni violé personne, n'est-ce pas? - Non, car...
Hiçbirimiz kasten kimseye zarar vermeye çalışmadık.
Il a passé 18 ans en prison pour viol Personne n'avait de mauvaises intentions.
Yani bir daha kimseye zarar verebileceğini sanmıyorum.
Je pense qu'il ne fera plus de mal à personne.
Olayın üzerinden 8 yıl geçtikten sonra raporlamanın kimseye hele hele Steven Avery'ye bir faydasının olmadığı aşikâr.
Ça ne va pas aider Steve Avery, de rapporter cela huit ans après les faits.
Hiçbirimiz kasten kimseye zarar vermeye çalışmadık.
Personne n'a cherché à faire quoi que ce soit de mal.
Soruşturma aşamasında birbiri ardına verdikleri kararlarda başka kimseye değil, sadece Steven Avery'ye odaklandıklarını gösteren pek çok örnek mevcut.
Je peux vous donner un tas d'exemples où ils ont pris la décision, au moment de l'enquête, de se concentrer sur Steven Avery et personne d'autre.
O davada ifade vermişlerdi, ama kimseye...
Ils ont fait une déposition pour ce procès et ils n'ont pas dit...
Kimseye, evi aramasını söylemedim.
- J'ai rien dit.
Telaşın kimseye yararı olmaz Agnes.
Inutile de paniquer, Agnes.
Kimseye hiçbir şey yapmamıştı.
Il ne faisait jamais rien de mal.
Endişelenme, kimseye vermem.
Ne vous inquiétez pas, personne les aura.
Bırak da gideyim, olur mu? Söz veriyorum kimseye söylemem.
Laissez-moi partir, je dirai rien.
Kimseye söyleme.
Ne le dites à personne.
Özel olarak. Kimseye söylemeyin.
en privé, donc ne le répétez à personne.
Hayatım boyunca kimseye tecavüze maruz kalmadım.
Je n'ai jamais violé personne de ma vie.
Sadece bir an, hiç kimseye bağlı olmadığın ilişki de olmadığın bir zaman geçir.
Un seul instant où on n'est pas lié par une relation à qui que ce soit.
Hiç kimseye böyle bir söz vermem.
Je ne peux pas vous en faire la promesse.
Gereken yapılana kadar kimseye ödeme yapmam.
Personne n'est payé avant que ce qui doit être fait n'ait été fait. Non.
Hiç kimseye hiçbir şey veremedim.
Je n'ai jamais pu rien donner à personne.
- Kimseye söylemedin, değil mi?
Avec tu papa. Tu ne le dira à personne?
Kimseye söyleme ve kaç git.
Ne rien dire et se sauver.
Hiç kimseye söylemediğim şeyler.
- Des choses dont je n'ai jamais dites à personne.
Kulağınızı bana verin. Yetimhanede dikkatli olun. Atoz'un evinde kimseye güvenmeyin.
Écoutez-moi, attention à l'orphelinat et méfiez-vous de tous chez Atoz.
Kimseye güvenemiyorsun.
On ne peut compter sur personne.
Pekâla millet, Kral'ın eşi gelene kadar kimseye Trol yok.
Maintenant, tout le monde, il y aura Pas de trolls jusqu'à... Le plus du roi est arrivé.
Sadece bunu. Kimseye veremem onu.
On ne peut pas faire ça.
Kimseye söylemeyeceğine söz verir misin?
Tu promets de ne rien dire?
Kimseye pirim vermiyorum.
Ne t'en fais pas pour moi.
Konsantre olduğunda kimseye yenilmez. Sen de biliyorsun.
Quand il est concentré, c'est impossible qu'il perde contre un inconnu et tu le sais.
Kimseye vermek istemediği gizemli güzellikleri olan dünya
Avec tous ses mystères enfouies, et toutes ces bonnes choses à l'intérieur qu'elle veut conserver.
- Hayatım, kimseye bir şey olmadı.
- Chéri, il n'y a pas eu de mal.
Bir süre kimseye gösterme.
Ne montrez ça à personne pendant un moment.
- Kimseye suç attığım yok.
Je n'accuse personne.
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye söyleme 61
kimseye söylemedim 18
kimseye söylemem 65
kimse 362
kimse bilmez 26
kimse yok 236
kimse yok mu 633
kimsenin 42
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye söyleme 61
kimseye söylemedim 18
kimseye söylemem 65
kimse 362
kimse bilmez 26
kimse yok 236
kimse yok mu 633
kimsenin 42