English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kusura bakma ama

Kusura bakma ama translate French

1,908 parallel translation
Bunu söylediğim için kusura bakma ama yaşayan her insanın her gün karşı karşıya kaldığı genel durumdan çok da farklı değil bu söylediğin.
Excusez-moi de dire cela, mais ça ne me paraît pas différent de ce qu'on vit tous les jours, le mode de vie habituel de toute personne vivante.
Kusura bakma ama kendimize biraz zaman ayırmayı istedik diye kötü hissetmemeliyiz.
Désolé, mais on a le droit de vouloir du temps pour nous.
Kusura bakma ama hiç yalnız kalmayı istediğimi düşündün mü?
Désolée. As-tu pensé que j'avais envie d'être seule?
"Kusura bakma ama hiç yalnız kalmayı istediğimi düşündün mü?" dedin.
"Désolée. As-tu pensé que j'avais envie d'être seule?"
Kusura bakma ama hep meşgulsün zaten.
Désolée, mais tu es tout le temps si occupée
Kusura bakma ama uzun zamandır bunun üzerinde çalışıyorum.
Je suis là-dessus depuis des lustres.
Kusura bakma ama buraya başka birisini sorgulamaya geldik.
Désolé, on est venus en interroger un autre.
- Kusura bakma ama film izliyorum ve bir kayıt cihazım yok.
Pardon, j'aimerais finir mon film, je peux pas enregistrer.
Kusura bakma ama bana bağırılmasından hoşlanmam, Jacob.
j'aime pas qu'on m'engueule.
Kusura bakma ama şu an oğlumun bir grup bereli yabancıya ihtiyacı olduğunu sanmıyorum.
Je ne pense pas qu'un tas de gens en bérets soit ce dont il ait besoin.
Kusura bakma ama satmıyorum.
Malheureusement, je ne les vends pas.
Kusura bakma ama hayatımda az Victoria olmadı.
Pardonnez-moi, mais j'en ai connu plusieurs.
Bu yüzden uykuların kaçıyorsa kusura bakma ama herkesin duygularından sorumlu olamam ki.
Maintenant si! Je suis désolé si tu n'en dors plus, mais je ne suis pas responsable des sentiments de chacun.
Sorduğum için kusura bakma ama bu yavan yemek, senin gibi dev çapa sahip biri için çok yetersiz değil mi?
Ni pourboire, donne-moi ça. Désolé de demander, mais ce repas semble insuffisant à un homme de ton gabarit.
- Kusura bakma ama babanı arayıp seni almasını söyler misin?
- Je suis désolée. Il va falloir que tu demandes à ton père de venir te chercher.
Mike, kusura bakma ama benden ne istediğini anlamadım.
Désolé, mais je ne comprends pas ce que tu veux.
Kusura bakma ama Nathan sorunlu biri olmadığımı biliyorsun.
Et sans vouloir te vexer, tu sais que je suis pas un perturbé.
Hayır, kusura bakma ama kesinlikle sabırlı olmayacağım.
Alors, non merci. Je ne serai pas patient.
Kusura bakma ama beni az daha elektrik çarpacakken senin düşündüğün tek şey sınav mı?
J'ai failli m'électrocuter et tu t'inquiètes pour un test?
Ben de : " Kusura bakma ama sen güzelleş diye para ödedik sana.
Je vais la gagner. J'ai une arme secrète. - C'est quoi?
Seni seviyorum, kusura bakma ama gidelim.
Je t'aime. Pardon. Allons-y.
Ayaktopu mu? Hayır, kusura bakma ama, götverenler öyle diyor ona.
La prise de bec a déjà commencé entre les adversaires de la première semaine,
Kusura bakma ama bir şeyler yemen lâzım.
- Arrête. Désolée.
Kusura bakma ama bu çok zavallıca.
C'est vraiment triste.
Freddie, kusura bakma ama Senatör ilk önce müvekkilini bırakıyor sonra tüm şu gizli buluşmalar ortaya çıkıyor.
Pour commencer, le sénateur a lâché ta cliente. Et avec toutes ces réunions secrètes...
Alison, kusura bakma ama sen bir psikolog, bense doktorum.
Avec tout le respect que je te dois, je suis docteur en médecine.
Dik dik baktığım için kusura bakma ama çok güzel bir kızsın.
Pardon de vous dévisager, vous êtes très belle.
Kusura bakma ama yarın dünyayı kurtarsak ve mutantlar olarak topluma kabul edilsek bile benim ayaklarım, senin de doğal maviliğin asla "güzel" olarak anılmayacak.
C'est mon devoir de te le dire, mais même si on sauve le monde demain, et que les mutants sont acceptés dans la société, mes pieds, et ta couleur bleue... On ne sera jamais considérés comme beaux.
Ben de yüzüne güleceğim. Kusura bakma ama gülerim.
Et je te rirai au nez, désolé.
Kusura bakma ama bundan daha iyisine layıksın.
Désolé, tu vaux mieux que ça.
Kusura bakma ama seni ne bir yerde bırakabiliyorum ne de bir yere götürebiliyorum.
Je regrette. Je peux ni te laisser quelque part ni t'emmener.
Kusura bakma ama, sana da sokayım.
Et je t'emmerde, toi aussi.
Böldüğüm için kusura bakma ama kızlar dışarıda konuşurlarken duydum.
Pardon de te déranger, mais... j'ai entendu des filles parler entre elles.
Kusura bakma ama bir şey anlamadım.
Je suis désolé, je ne... Je ne comprends pas.
Kusura bakma ama yok.
Non, désolé, je ne peux pas t'aider.
- Kusura bakma ama hiç rahatlatmadı bu.
C'est pas ça qui me console.
- Yapma ama. - Kusura bakma.
Excuse-moi.
Kusura bakma, ama- - - Kapayın çenenizi! - Tamam.
N'y voyez pas offense, mais... taisez-vous!
Seni bilgilendirdiğim için kusura bakma, ama geri çevirme hakkımız yok.
D'ailleurs on ne peut pas changer ce qui c'est passé.
Kusura bakma Pat ama plan işlemeye başladı. Çok karmaşık.
C'est trop compliqué.
Kusura bakma ama onun için empati kuramıyorum.
Je n'ai pas d'empathie, pour lui.
Kusura bakma, Angel ama gitmem gerekiyor.
Désolée, Angel, mais je dois y aller.
Kusura bakma ama 5. haftada Miles Austin mi? Off!
Vous pouvez cesser la listurbation?
Kusura bakma Robin ama Woody Allen'ı görene kadar gerçek bir New Yorklu sayılmazsın.
Maury Povich est partout. Je suis désolé, Robin, mais tu n'es pas Une vraie New Yorkaise
Kusura bakma, baba ama bu söylediğini destekleyecek bilimsel bir veri olduğunu sanmıyorum.
Ne le prends pas mal, Papa, mais je doute de l'existence d'une quelconque preuve scientifique pour confirmer...
Kusura bakma, gelmek istememiştim ama gidip Noel ağacı almamız lazım. Belki arabanı alabiliriz diye düşündük.
Je veux pas te déranger, mais on va acheter un sapin et on a besoin de ton pick-up.
Ama sen... Kusura bakma.
Je suis désolé.
Kusura bakma birader, ama sen kimsin?
Ne le prends pas mal, mais t'es qui?
Kusura bakma Dean ama söylediklerinin tek kelimesine bile inanmıyorum.
Pardonne mon langage, Dean, mais tu ne dis que des conneries.
Gaby, kusura bakma rahatsız ediyorum ama pasta kesilecek.
Gaby, désolé de te déranger, mais on est prêts pour couper le gâteau.
Kusura bakma, bunu yaptığım için Ama ne yazıkki gitmek zorundayım.
Désolée de casser l'ambiance, mais il faut que j'y aille.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]