Ama olsun translate French
3,864 parallel translation
Bütün günüm bilgisayar ekranına bakarak geçecek ama olsun.
Je serai collée à un ordinateur en permanence, mais bon.
Tanesini 25 sente satıyorlar ama olsun.
Ces trucs se vendent pour 50 centimes au magasin.
Bu dünyada böyle bir adamla yalnız kalmak için ısrar eden tek kişi sensin ama olsun.
Tu es la seule personne au monde qui insisterait pour être seule avec cet homme, mais d'accord.
Daha ismi değil ama olsun.
Qui, bien sûr, n'est pas son nom.
İnfaz Listesi için Derek'le başa başım ama olsun.
J'étais cependaant en compétition avec Derek pour Hit List.
Tabii tek yapması gereken, yatak odası kapısının kilidini açmaktı ama olsun, yine de teşekkürler.
Biensûr, il lui a suffit d'ouvrir la porte de sa chambre, mais merci quand même.
Ama şehirde bir tane olsun cesur bir müfettiş vardır.
Mais je trouverai un policier honnête dans cette ville.
Belki işlevsiz, sürekli didişen deli bir aile olabilirler ama ne olursa olsun ayrılmazlar.
Ils ne s'entendent pas très bien, ils se chamaillent, ils sont lunatiques, mais ils sont soudés quoi qu'il arrive.
Ama hemen arabaya binmezsen, Tanrı şahidim olsun... -... müzikallerden şarkılar söylemeye başlayacağım.
Mais si tu montes pas de suite dans la voiture, je jure devant Dieu que je me mets à chanter des tubes.
Ben sevmiyorum aslında ama insanlar mutlu olsun işte.
J'en mange pas vraiment mais ça rend les gens heureux. - C'est tellement cool.
Bu beni üzer ama eğer birisiyle birlikte olacaksa seninle olsun isterim.
Et ça me rend triste, mais si elle devait être avec quelqu'un, je voudrais que ça soit avec toi.
Tam bir bağımlı değil ama. İşte, evlilik dışı ilişkileri olsun asla tek bir kadına sadık kalamayacağı olsun...
Pas un... gros, juste... juste assez pour qu'il deales par ci par là, et...
Senin yanımda olmandan hoşlandığımı söylemiyordum. Ama ne olursa olsun benim yanımda olman her şeyi değiştiriyor.
mais le fait est que change tout.
Ve yemin olsun ki seni asla ama asla bırakmayacağım.
Et je te promet... Je vais jamais... jamais te quitter
Sana ne olacağı umurumda değil ama eğer öleceksen bari ölümün destansı olsun.
J'en ai rien à faire de ce qui peut t'arriver de toute façon. Mais si tu meurs, autant que ce soit épique.
Silahınızı ateşleyeceğiniz bir durumda kaldığınızda her zaman ama her zaman elleriniz ve geriye kalan parmaklarınız tetiğin altında olsun.
Rappelez vous juste que quand vous tirez avec votre arme, si vous êtes, par exemple dans une situation... de toujours, hum, de toujours avoir votre main, vos autres doigts, en dessous de la gâchette,
Ama durumu göz önünde bulundurunca olsun varsın dedim.
Mais les circonstances étant ce qu'elles sont, je me dis pourquoi pas?
Oğluma ismimi verin ama soyadını kocaminki olsun.
Donne mon prénom à notre fils, mais donne-lui le nom de ton mari.
Tien Ci, daha parıltılı olmayı dene ve biraz daha gülümseme olsun üzgünüm, yönetmen ama, gerçek şu ki ben yüksekten korkuyorum ben gerçekten, gerçekten gülümseyemem atlayacağını düşünme ve ne kadar yüksek olduğu hakkında düşünme sadece rahatla ve hoş birşey hakkında düşün
Tian Ci, essayez d'être plus souriant pour la prochaine prise s'il vous plaît. Désolé, Monsieur. Mais...
Ama her durumda, kardeş, canın sağ olsun.
Dans tous les cas, frérot, ça... ça ira.
Böyle olsun istemedim, ama o başlattı.
Je voulais pas, mais il a commencé.
Kızgın olduğunu biliyorum ama ne olursa olsun, seni sevdiğimi biliyorsun.
Je sais que tu es contrarié, mais... peu importe ce qui s'est passé, tu sais que je t'aime.
Ama bu davanın ne olursa olsun savunulması gerektiği noktaya gelmedik mi artık?
Êtes-vous prêts à vous battre pour cette cause, tactique ou pas?
Lanet olsun silah doğrultup ateş etmeyle ilgili bir şey vardı ama...
Merde, j'avais quelque chose avec pointer et tirer, mais...
Cenazesindeyiz be adam. Kimileri Gallagherlar'ın çalışma etiği olmadığını düşünüyor ama Ginger bu köşede yağmur, çamur, kar demeden sert zeminde diz çürütmeyi bir an olsun bırakmadı.
Certains Gallaghers n'ont pas d'éthique, mais Ginger travaillait à ce coin de rue qu'il pleuve, qu'il neige, ses vieux genoux battant le pavé encore et encore.
Kalitelisinden olsun, hadi ama!
Fais-le bien... Oh allez.
Son sınıflar beni şaka olsun diye davet etti tabi, ama büyük bir başarıydı.
Je veux dire, les seniors m'ont invité en tant que blague. mais ça a été un grand succès
Ama belki güçlü olmak, ne olursa olsun kalbini dinlemektir.
Mais peut-être qu'être forte c'est suivre son coeur peu importe ce qu'il arrive?
Tamam, yap gitsin. Ama çabuk olsun.
Ok, bien, viens ici et je le fais et le fais vite
Sihir değil. Ama öyle olsun bari.
Ce n'est pas de la magie, mais ça y ressemble.
Bombadan haberi yoktu yahut neyin peşinde olduğumdan ama her ne olursa olsun, bana buna değmeyeceğini söyledi.
Il ne savait pas au sujet de la bombe ou ce que j'avais prévu de faire, mais... il a dit que peu importe ce que c'était, ça n'en valait pas la peine.
Ama her nerede olursa olsun bu kaleye sızacak.
Le noircissement des extrémités. Le contact avec d'autres propage la maladie.
Hep bir York Kral olsun istedim, ama başka seçeneğimiz kalmadı.
J'ai toujours voulu un roi York, mais nous n'avons plus le choix.
Dizini kır, ama aklın kılıcında olsun.
Agenouillez-vous, mais pensez toujours à l'épée.
Sonuç ne olursa olsun hiçbir şey değişmeyecek ama.
Mais quoiqu'il y ait dedans, cela ne fera pas différence.
Bana bir Hawaii ver ama jambonsuz ekstra ananaslı olsun, soğuk ananaslı.
Une hawaïenne sans jambon, avec de l'ananas en extra, de l'ananas froid.
Tanrı yardımcım olsun yalan söylüyordum ama katil falan değilim ben.
Mais je ne suis pas un tueur. Non.
Bir cinayet kadar değil, kaza olsun olmasın. Hadi ama DJ, 10 saniye.
Pas autant que l'enregistrement d'un meurtre, accident ou non, allez, dix secondes.
Tamam ama haberiniz olsun, adam iri ve öfkeli bir manyak.
Ok, mais juste pour info, il est un peu du genre grand, maniaque énervé.
Evet, değilim. Ama bir anlığına olsun sevindin, değil mi?
Ok, non, je ne le suis pas, mais ça t'a rendu heureux pour une seconde, pas vrai?
Ama kirayı çıkarmak için geçici olarak çalışacaksak onlar son olsun.
Mais si on bosse en intérim pour payer le loyer, ce sera la dernière fournée.
Haklı olarak tabii ki ama gitmeden önce ona yardım etmemi istemiştin çünkü ne olursa olsun o hâlâ senin kardeşindi ve onu umursuyordun.
Tellement vrai, mais avant de partir, tu m'as demandé de l'aider parce que peu importe ce qu'il s'était passé, il restait ton frère, et tu tenais à lui.
Christopher, bu cevapları almak istediğini biliyorum, ama bir saniyeliğine olsun ayağını gaz pedalından çekmeni istiyorum.
Christopher, je sais que tu veux des réponses, mais je souhaite que tu mettes les pieds en dehors du gaz pour une seconde.
* Ama bir gözün kapıda olsun daima *
♪ mais toujours garder un œil sur la porte ♪
İlla olsun diyorsan uzanabilirim ama...
Je peux rester sans bouger si tu veux vraiment le faire, mais... Oh.
Ama en azindan söyleyebilecek göt olsun adamda.
Ok. Mais au moins aie la décence de me le dire.
Ama ayrıca, kapak olsun!
Mais aussi, mange ça!
Kusura bakma ama bunu almış olsun ya da olmasın, bıçağı aldığı kesin.
Mais qu'il ait ou non pris ceci, il a sûrement pris le couteau.
Ama bazı yeni anılarımız olsun istiyorum.
Mais j'aimerais avoir de bons moments.
Ama tek deneğim olduğu için cinsel eğilimi ne olursa olsun, başka seçeneğim yok.
Mais comme c'est mon seul sujet, je n'ai pas le choix, quelle que soit son orientation.
Bilmiyorum ama her ne ise o olsun. Bu kız değer.
Je ne sais pas, mais elle le vaut bien.
olsun 342
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama o zamana kadar 18
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama o zamana kadar 18