Nasıl olduysa translate French
484 parallel translation
Telgraf var. Benim gözetimimdeyken gönderilmiş bu sebeple nasıl olduysa büroya gelmiş.
Il était adressé à mon attention... et il a abouti au bureau.
Geçen gün nasıl olduysa bir anda birbirimizi kaybediverdik.
Il semble que je vous aie perdu avant-hier.
Seni mutsuz ettim. Nasıl olduysa, seni incittim.
Je vous ai rendu malheureux.
Nasıl olduysa, cebimde bir şişe iyi cins çavdar viskisi var.
J'ai justement une bonne bouteille de whisky dans ma poche.
Nasıl olduysa bu sefer komik olan şeye gülüyor.
Cette fois, il a raison de rire.
Ancak nasıl olduysa, size kötülerinden yolladığımızı fark ettik.
Nous voulions vous en envoyer de bonnes...
Benim için, nasıl olduysa, Sandra Cenova'da tanıştığımız zaman doğdu.
Mais pour moi, Sandra est née le jour de notre rencontre à Genève.
Nasıl olduysa Galaksinin öte ucundayız, bulunduğumuz noktadan 500 parsek mesafede... yani demek istedim ki... yani
Nous nous retrouvons à l'autre bout de la galaxie, à 500 parsecs d'où nous sommes... Je veux dire... étions. Enfin...
Nasıl olduysa birleşmişler, birbirlerini tamir ederek, tek olmuşlar.
Elles ont fusionné, se sont réparées, et ont formé un tout.
Nasıl olduysa, bana vurdu ve burnumu kanattı.
Enfin, il m'a frappé et j'ai saigné du nez...
İyi profesör benden bir milyon dolarlık bir çeki kabul etti, nasıl olduysa.
J'ai déjà conclu l'affaire et versé un million d'acompte. Il m'a vendu la formule.
Yukarıda nasıl olduysa sağ kalmayı başarmış diğer organizmalarla birlikte seni de araştırdık ve gözlemledik. Habersizce, tabi ki.
Parmi les nombreux autres organismes... qui se sont adaptés à la vie du monde de là haut, tu as été étudié, observé discrètement, bien sûr.
Siz dördünüz nasıl olduysa 200 kişi arasından bu seminer için seçilme şerefine nail oldunuz.
Vous quatre avez l'honneur peu enviable d'avoir été choisis parmi 200 candidats pour suivre ce cours.
Nasıl olduysa tümünü bildim.
Je les connaissais toutes.
Ama nasıl olduysa bodrumu su basmış.
Comme vous dîtes.
Nasıl olduysa anteni onarmayı düşünüyorlar.
Ils ont réussi à réparer l'antenne.
Normalde, bulaşmam ama nasıl olduysa bu karı beni kandırdı.
Normalement je ne m'implique pas, Mais cette fois ci cette dame m'a eu.
Ama nasıl olduysa o ceset bir kamyon çaldı ve benzin istasyonunu havaya uçurdu.
On a retrouvé le cadavre de Rambo Il a volé un camion de l'armée et fait sauter une station-service
Bir süre hareketsiz kaldı çünkü hâlâ zor nefes alıyordu ve bilmiyorum nasıl olduysa...
Elle est restée un peu immobile parce qu'elle n'avait toujours pas assez de souffle, et je ne sais pas comment c'est arrivé, à cause de la faim je n'étais plus tout à fait sain d'esprit
Hayır. Nasıl olduysa davet edildim ama.
Non... mais on m'a quand même invité.
Nasıl olduysa ona demokratik olmayan ünvanlar vermişti.
Quoi qu'il en soit, il lui a donné des titres qui ne sont pas démocratiques.
O köpek nasıl olduysa Tyree'nin atına takıldı.
Le chien s'est mis dans les pattes du cheval de Tyree.
Nasıl olduysa açığa çıktım... ve onu yakaladılar...
On a du manquer de vigilance et... ils l'ont coincé.
Nasıl olduysa Almanların eline geçmiş.
Ce contrat est tombé entre les mains des Allemands.
Bu öğlen eski şehre tura çıkmayı planlamıştık ama nasıl olduysa birbirimizi kaybettik.
Nous avions prévu de visiter la vieille ville, mais mon époux et moi nous sommes ratés.
Ama nasıl olduysa her şey çığırından çıktı.
Mais tout a basculé.
Nasıl olduysa son verdiğimiz serum karışımında beyninin üretmediği enzimi ona verdik, ve bu konuda şanslıyız.
En quelque sorte, avec ce nouveau mélange intraveineux, on a été chanceux et il a remplacé cet enzyme.
Çok karmaşık bir durum dizisi görüyorum. DNA'ları nasıl olduysa warplanmış.
Ils présentent des complications en partie dues à une déformation de leur ADN.
Jenny Scott nasıl olduysa parçaları bir araya getirdi... ve ve polise gitmekle tehtit ediyordu.
Je ne peux pas fermer les yeux sur un meurtre.
Sadece bir haftasonu olacaktı, ama sonra nasıl olduysa bir hafta oluverdi.
D'abord, c'était un week-end, puis une semaine.
Ya da bir yerde gördüm, nasıl olduysa artık.
Ou je l'ai vu quelque part.
Eh, yüzümüzü kuzeye doğru çevirmiştik ama birden, nasıl olduysa sola döndük.
On va vers le nord, puis on tourne a gauche.
- Nasıl olduysa bugün iyi.
- Pour une fois, il va bien.
Nasıl olduysa... bir şekilde...
"que d'une certaine façon, " pour une raison quelconque,
Nasıl olduysa, kurtulduk.
Et pourtant, nous survécurent.
Nasıl olduysa gemide hiç fare yoktu. Ama esrarengiz bir veba yolcuları kırıp geçiyordu.
Par bonheur, il n'y avait pas de rats sur le navire, mais une étrange épidémie frappait les passagers.
Sizin Kirk bu taraftayken Spock adında bir Vulkanlı'yla tanıştı ve her nasıl olduysa Kirk, Spock'ı derinden etkiledi.
Ici, votre Kirk a fait la connaissance d'un Vulcain appelé Spock et a eu une profonde influence sur lui.
Nasıl olduysa biz onların sorularını cevapladık.
Et eux, ils ont eu leurs réponses.
O zamana kadar her şeyi kendimce yapmıştım ancak nasıl olduysa başka bir şey devreye girdi ve kaderimi benim seçtiğimden başka bir yöne çevirdi.
Mais là, quelque chose s'est intercalé, m'expédiant vers une autre destination que celle de mon choix. Car quand j'ai ouvert cette porte...
Her nasıl olduysa Sid 6.7 kendini bilgisayardan çıkardı ve bir androitin içine yerleştirdi
Comment Sid est sorti de l'ordinateur sous forme d'androïde?
- Nasıl olduysa taşıyıcı dalga solucan deliğinin açılmasına neden oldu.
- L'onde a ouvert le vortex.
Nasıl olduysa, bu basamakların üzerinde tökezledi.
Il trébucha sur ces marches.
Senden evvelkiler nasıl ev sahibi olduysa sen de öyle yapacaksın.
Fais comme les autres!
Nasıl olduysa, bu akşam bir değişiklik yaptık.
Ce soir, après des années, on est allés dans un night-club.
Kanlar fışkırdı ve o anda nasıl olduysa ben de bıçaklandım. Benim üstüme düştün, seni yakalayıp kucakladım.
Je la tue même parfois.
Hastanın ruhunun ele geçirildiğine olan inancı... nasıI bu hastalığa sebep olduysa, aynı şekilde... şeytan kovmaya olan inancı da iyileşmesine sebep olabilir.
La croyance en la possession a contribué à créer celle-ci, de même que croire à l'exorcisme peut mettre fin à la possession.
Ya da nasıl olduysa.
Comme vous voudrez.
Yardımcı oldum, nasıl ben Jean'a, Jean da bana yardımcı olduysa, öyle...
Je lui ai rendu des services. Comme j'en ai rendu à Jean. Comme il m'en rendra.
Her ne olduysa bunu bulmalıyız Watson.. Herde olduğunu nasıl anlayacağız?
Quoi qu'il arrive, Watson, il faut les trouver.
Hiç yaşanmamış olduysa Cisco nasıl hatırlıyor ya?
Si ce n'est jamais arrivé, comment Cisco peut-il s'en rappeler?
Efendim Güney Utah'taki füze silolarımız nasıI olduysa bir anda harekete geçti.
Nos missiles dans le sud de l'Utah ont été activés.
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701