Ne düşüneceğimi bilmiyorum translate French
184 parallel translation
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais que penser.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi penser.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum, Homer.
Je ne sais pas trop quoi penser.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum. Şaka mı yapıyorsun ciddi misin anlamıyorum.
Je ne sais jamais Si vous plaisantez ou si vous êtes sérieux.
Bay Barredout hakkında ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais vraiment que penser de M. Barredout.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais plus quoi penser.
Bazen çok kötü biri olduğumu düşünüyorum. Bazen ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Parfois je me crois mauvaise, souvent je ne sais que penser.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je me perds dans tout ça.
Tabii ki, inan ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Non, bien sûr. Je ne sais pas ce qui m'a pris.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- Je ne sais que penser.
Miss.Chandler, şu an, ne düşüneceğimi bilmiyorum - Bana yardım edersiniz diyordum.
Je ne sais plus quoi penser, mais j'espérais que vous pourriez m'aider.
Evet. Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Alors là... je ne sais plus quoi dire.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- Je ne sais pas quoi penser.
Çünkü, eğer Tanrı bir üçgense o zaman ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Parce que quand il y a dieu il y a triangle, c'est du pareil au même... Non, vraiment, je ne sais pas.
Bütün bunlarla ilgili ne düşüneceğimi bilmiyorum. Sanırım gitsem iyi olacak.
Je ne sais pas quoi penser de tout ça.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Vieux, je sais pas quoi penser.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- quoi penser.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais plus quoi penser.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi dire.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum, belki yardım edebilirsiniz demiştim.
Je ne sais pas quoi penser. J'espérais que vous pourriez m'aider.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum, Betty.
Je sais pas trop quoi penser.
Sende mi NBS'i izliyordun, gerçekten mi? Hayır, hayır ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Vous regardiez NBS, Vraiment, Je ne sais pas quoi penser.
Dürüst olmak gerekirse, ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais que penser.
Tanrım, ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais plus quoi penser.
Hala ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais toujours pas quoi penser.
Bunu çok uzun zamandır düşünüyordum ama.. ne düşüneceğimi bilmiyorum.
J'y ai pensé pendant longtemps mais je ne sais pas quoi penser.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Quoi penser?
Ben artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais plus quoi penser.
- Düşündüğün gibi değil. - Ne düşüneceğimi bilmiyorum!
- Ce n'est pas ce que tu crois.
Bu durum hakkında ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi penser de tout ça.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- Je ne savais que penser.
Aslında, modern sanattan pek anlamam ve ne düşüneceğimi bilmiyorum.
J'avoue être inculte en art moderne et dans tes tableaux, je m'y perds.
Bu yüzden mi böyle söylüyorum sanıyorsun? Açıkçası ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- Tu crois que c'est à cause de ça?
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais quoi penser.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- Je ne sais que croire.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je sais pas quoi penser.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
- Je n'en sais rien.
Annem de kayıp, babam kafayı yedi. Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Ma mère a disparu, mon père déjante complètement, et je ne comprends plus rien.
Gerçekten ne düşüneceğimi bilmiyorum.
En fait, je ne sais pas trop quoi en penser.
Ne, Sean, bana artık oğlum konusunda da mı güvenmiyorsun? Ben artık senin hakkında ne düşüneceğimi bilmiyorum, D.
Quoi, sean, tu ne me fais pas confiance en ce qui concerne notre fils je.. je ne sais plus quoi penser de toi maintenant.
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Es tu en train de dire qu'on aurait pu s'en sortir? Je ne sais pas quoi penser.
Çünkü artık bir sürü param var, ve bunu hakedip etmediğimle ilgili ne düşüneceğimi bilmiyorum, ve arkadaşlarımla bunun hakkında konuşamam. Çünkü hepsi çok fakir.
Parce que j'ai tout cet argent maintenant, et j'ai pas vraiment l'impression d'avoir fait quelque chose pour le mériter, et je peux pas vraiment en parler à mes amis, parce qu'ils sont tous pauvres.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi croire.
Artık ne düşüneceğimi de bilmiyorum.
Vraiment? Je ne sais plus quoi penser.
- Ne düşüneceğimi henüz bilmiyorum.
- Je ne sais pas encore quoi supposer. Angel?
Onun Stillson un peşinde olduğunu düşünmüyorsunuz herhalde? Şu anda ne düşüneceğimi ben de bilmiyorum, Rahip.
- Vous ne pensez pas qu'il espionnait Stillson?
- Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi penser.
Ne düşüneceğimi tam olarak bilmiyorum.
Je ne sais pas exactement quoi penser.
- Dürüst olmak gerekirse ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Pour être honnête, je ne sais pas quoi en penser.
Ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Je suis perdue.
Ama şimdi inanıyorsun. Ne düşüneceğimi bile bilmiyorum dostum.
mais maintenant t'y crois je ne sais pas ce que c'est cette chose.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57
ne düşünüyorum 55
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57
ne düşünüyorum 55