English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Ne olduğunu biliyor musun

Ne olduğunu biliyor musun translate French

2,791 parallel translation
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Sais-tu ce que c'est?
Jimmy, Almanlar'ın sinirlendiği son insanlara ne olduğunu biliyor musun?
Bien? ! Jimmy, sais tu ce qui est arrivé au dernier peuple contre qui les Allemands ont eu les boules?
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
- Tu sais ce que c'est?
Bakire Diana'yı gözetleyen Shepherd'a ne olduğunu biliyor musun?
Sais-tu ce qui est arrivé au berger qui espionnait Diana la vierge?
Ama bugün bana ne olduğunu biliyor musun?
Mais vous savez ce qui m'est arrivé?
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Tu sais ce que c'est?
Ne olduğunu biliyor musun? Yeni jenerasyonun "Düşüş" ü.
C'est le Chute libre de la prochaine génération.
Sloganlarının ne olduğunu biliyor musun?
Vous connaissez leur slogan?
Adının ne olduğunu biliyor musun?
Vous connaissiez son nom?
Ne olduğunu biliyor musun?
Tu sais ce qui s'est passé?
Ne olduğunu biliyor musun?
Tu sais ce que c'est?
Ne olduğunu biliyor musun?
- Tu sais? Tu as arrêté le temps
Bunun bana maliyetinin ne olduğunu biliyor musun?
Tu sais combien ça m'a coûté?
- O şeyin ne olduğunu biliyor musun?
Vous reconnaissez cette chose?
Evet. Sorununun ne olduğunu biliyor musun?
Il faisait quoi?
Hissedebiliyor musun, Lion-O? Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Peux-tu le sentir Lion-O, sais-tu ce que c'est?
Roh-Hatz'ın ne olduğunu biliyor musun?
Tu sais ce qu'est le Roh-Hatz?
Bunun ne olduğunu biliyor musun Emily?
tu sais ce que c'est que ça Emily, non?
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Tu sais ce qu'est ceci?
- Ne olduğunu biliyor musun peki?
- Vous savez ce que c'est? - Non.
Duyarsızlığın ne olduğunu biliyor musun?
Tu sais ce qui l'est?
Bu ilişkideki riskin ne olduğunu biliyor musun?
Sais-tu quels sont les enjeux de cette opération?
- Ne olduğunu biliyor musun?
Vous savez ce que c'est? Une sorte de perte de mémoire.
Onların ne olduğunu biliyor musun?
Vous savez ce que c'est?
- Hezeyanın ne olduğunu biliyor musun?
Tu sais ce qu'est une illusion? Je crois, oui.
Psikozun ne olduğunu biliyor musun?
Tu sais ce que c'est?
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Vous savez ce que c'est?
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Est ce que vous savez ce que c'est?
Cezanın ne olduğunu biliyor musun?
Savez-vous la peine qu'il encourt?
Burayı bir altın madeni yapan şeyin ne olduğunu biliyor musun?
Et grâce à quoi?
Bir sabah uyandığında tüm hayatının bir yalandan ibaret olduğunu öğrenmek ne demek biliyor musun?
Tu sais ce que c'est que de réaliser que sa vie est basée sur un mensonge?
Tamam, çok ama çok üzgünüm. Tüm bu deneyim için paranı ödeyeceğim bunun üstesinden gelmenin ne kadar zor olduğunu biliyor musun?
Je suis vraiment désolée que cette expérience pour laquelle je te paye ait été si difficile pour toi.
Bunun ne kadar sıcak olduğunu biliyor musun?
Tu sais à quel point il fait chaud?
- Görevin ne olduğunu dahi biliyor musun?
Tu as écouté mes directives?
Bir çocuk büyütmenin ne kadar pahalı olduğunu biliyor musun?
Tu sais combien ça coûte d'élever un enfant?
Kayıp küçük kızın nerede olduğunu biliyor musun diye burda koridorda kuşbeyinliler sürüsünün önünde sormamamızı tercih edersin.
Vous aimeriez qu'on ne vous demande pas si par hasard vous savez où se trouve une certaine petite fille portée disparue... ici, juste dans l'entrée, devant tout vos charmants amis.
Ne kadar şanslı olduğunu biliyor musun?
Reste où tu es, j'arrive.
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Savez-vous ce que c'est?
Bunun ne olduğunu bile biliyor musun?
Est-ce que tu sais au moins ce que c'est ça?
O kremin ne kadar pahalı olduğunu biliyor musun?
Tu sais combien coûte ce truc?
O çantanın ne kadar pahalı olduğunu biliyor musun sen?
Sais-tu combien coûte ce sac?
Ona ne oldugunu biliyor musun?
Aucune idée de ce qui lui est arrivé?
Biliyor musun, Alaycı kurbanlarının gözlerini alıyor ve az önce kendimi seninkilerden birinde bir sorun olduğunu farketmekten alamadım.
Vous savez, le Taunter prend les yeux de ses victimes et je ne peux que constater que vous avez un problème avec votre œil.
Bir mafyaya borçlu olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?
Avez-vous la moindre idée de ce qui peut arriver si on ne rembourse pas la mafia?
Ne amaçla burada olduğunu biliyor musun?
Sais-tu seulement pourquoi il est là?
Bunun ne kadar pahalı olduğunu biliyor musun?
Tu sais combien ça coûte?
Arkamdan çalışıp onu buraya davet etmenin ne kadar uygunsuz olduğunu biliyor musun?
As-tu la moindre idée à quel point c'est innaproprié que dans mon dos tu l'invites ici?
Onun bir çeteye karıştığını ve eski mahkum olduğunu biliyor musun?
Je ne veux plus en acheter. Mon appétit a soudainement disparu.
O gazetenin ne kadar eski olduğunu biliyor musun? Hiç dağda yaşamadın mı?
commençons?
Bunun ne kadar önemli olduğunu biliyor musun?
Le type a reconnu que c'était lui le coupable.
- Biliyor musun, senin ne kadar ağır olduğunu anladığında seni başından savacak.
Tu sais qu'il va te plaquer quand il découvrira combien tu pèses?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]