Biliyor musun peg translate French
18 parallel translation
Biliyor musun Peg? Kazağı, güneş ışığı gibi kokuyor.
Tu sais, Peg son chandail sent le soleil.
Biliyor musun Peg? Bu çok hoş. Sadece ikimiz varız.
Tu sais, Peg, c'est bien, rien que nous deux.
Biliyor musun Peg, gerçekten denedim...
Peg, j'ai vraiment essayé...
Biliyor musun Peg, sana saati almaya çalıştım.
J'ai vraiment essayé de te l'acheter.
Sahi mi Asıl canımı yakan ne biliyor musun Peg?
Vraiment? Le plus douloureux, c'est que tu n'as même pas...
Sen ne işe yararsın, biliyor musun Peg?
Tu sais à quoi tu es bonne, Peg?
Peg, komik olan ne biliyor musun?
Et je suis pas heureux quand elle m'en veut.
Ne zaman bir dergi okusam ve senin beğeneceğin bir şey gördüğümde ve ben "Peg, şuna bak" dediğimde sen ne yapıyorsun, biliyor musun? Dergiyi alıp, gösterdiğim şeye bakıp sonra oturup dergiyi okuyorsun ve bana da asla geri vermiyorsun.
Quand je vois un truc qui te plairait... et que je t'appelle... tu regardes ce que je t'ai montré... puis tu gardes le magazine et tu te mets à lire.
Biliyor musun, Peg, neden sana üstünde zil olan sivri uçlu bir şapka almıyoruz?
Pourquoi tu n'achètes pas un chapeau pointu avec une clochette?
Biliyor musun, Peg? Keşke, Bud uzakta otursaydı, ben de onu arasaydım.
Tu sais, Peg, j'aimerais que Bud vive loin pour que je puisse l'appeler.
Cebimde 1200 dolar var. Peg'e anlatsam ne olur biliyor musun?
Voilà ce qui va arriver si je lui dis...
En üzücü tarafı da ne biliyor musun, Peg aylık gelirim hakkında yalan söyledim.
Et comble de tout, Peg, j'ai menti sur mes revenus.
Biliyor musun Al, bu sene değişik bir şey umuyordum.
Tu sais, cette année, j'espérais quelque chose d'un peu différent. Peg.
Peg, 195 dolar, bu aile için ne anlama geliyor biliyor musun?
Tu sais ce que représentent 195 $ pour cette famille?
Biliyor musun, senin Peggy ile evlenmen... kaybettiğim tek bahisti.
Ton mariage avec Peg est le seul pari que j'aie jamais perdu.
Biliyor musun, Peg, Kulağıma bir pipet daldırıp içimdeki hayatı hiç zahmetsiz de çekebilirsin.
Tu sais, tu pourrais me glisser une paille dans l'oreille et aspirer ma vie.
Bu akşam canımı sıkamayacaksın Peg. Neden biliyor musun?
Tu sais, tu ne vas pas m'agacer ce soir.
Vay canına Peg... bunun anlamını biliyor musun?
Ça alors... Vous le pensez vraiment?
biliyor musun 6673
biliyor musunuz 1377
biliyor musun al 19
biliyor musun baba 17
peggy 447
pegasus 62
peggy sue 19
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musunuz 1377
biliyor musun al 19
biliyor musun baba 17
peggy 447
pegasus 62
peggy sue 19
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyordum 1178
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyoruz 271
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorum işte 83
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyordum 1178
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyoruz 271
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorum işte 83