Biliyor musun translate French
77,235 parallel translation
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama babamın kim olduğunu biliyor musun sen?
Je déteste faire ça, mais est-ce que tu sais qui est mon père?
Buralarda su ya da gölge bir alan bulabilme şansımız var mı acaba, biliyor musun?
Vous savez pas où on pourrait trouver de l'eau ou de l'ombre?
Hem sen babamın kim olduğunu biliyor musun?
Attends, tu sais pas qui c'est mon père?
Bu arada, dans etmeyi biliyor musun?
Au fait, est-ce que tu aimes danser?
Biliyor musun, ben dansa bayılırım. Bale ve ona dair her ne varsa.
Tu sais, je suis un grand fan de danse, de ballets, de tutus, tout ce qui va avec.
Kim olduğumu biliyor musun?
Savez-vous qui je suis?
Başka kimin Retina tarayıcısı var biliyor musun?
Sais-tu qui d'autre a une haute résolution?
- Kim olduğunu biliyor musun?
- Vous savez qui c'est?
Onu da biliyor musun?
Vous connaissez ça?
O kaputun altında nasıl bir motor var biliyor musun?
Tu sais ce qu'il a sous le capot?
Senin neyini seviyorum biliyor musun, Dom?
Tu sais que j'aime chez toi, Dom.
Yani Dom'un nereye gittiğini biliyor musun?
Donc, vous savez où Dom se dirige?
- Kim olduğumu biliyor musun?
- Tu sais qui je suis?
- Biliyor musun, sanırım çözdüm.
Vous savez, je vais vous dire un truc.
Canavardan, bunu senin yapmanı neden istediğimi biliyor musun?
Tu sais pourquoi j'ai dit à la Bête que je voulais que ce soit toi?
O evi ne kadara satabileceğimi biliyor musun?
Tu sais ce qu'elle vaut?
Bence ne yapalım biliyor musun?
Tu sais ce qui va suivre?
- İçinde ne olduğunu biliyor musun?
- Vous savez ce qu'il contient?
Seni nehre boğmaya götürdüğünü biliyor musun?
Savez-vous qu'elle vous a emmené à la rivière pour vous noyer?
Gemini kimin havaya uçurduğunu biliyor musun?
Sais-tu qui a fait sauter ton bateau?
Papaz okulunda sana âşıktım biliyor musun?
Tu sais, au séminaire, j'étais amoureux de toi.
Yeni bir porselen takımı bile alamıyoruz biliyor musun?
Sais-tu que nous n'avons même pas les finances pour la nouvelle Chine?
Koca Ed'in benzin istasyonundaydım. Ve ne oldu biliyor musun?
J'étais à la station essence de Big Ed.
Dedektif Macklay kahvenin yanına sigaranın nasıl güzel gittiğini biliyor musun?
Détective Macklay, vous savez qu'une cigarette serait super bonne avec ce café?
Ay'a ayak basılmasının hikâyesini biliyor musun evlat?
Tu sais, on a marché sur la Lune?
Kendimle de gurur duyuyorum. Biliyor musun?
Je suis fière de moi aussi, tu sais?
Biliyor musun?
Tu sais?
Basketbol hakkında bir şey biliyor musun?
Connaissez-vous quelque chose au basketball?
Bonnie'den bahsetmişken, bugün ne yaptı biliyor musun?
Je vois. À propos de Bonnie, vous savez ce qu'elle a fait?
Ne olduğunu biliyor musun?
Tu sais ce que c'est?
Biliyor musun...
Tu sais, je...
Biliyor musun bence bu Chloe'ye haksızlık.
C'est pas juste pour Chloe.
Bu kadının günde kaç tane ölüm tehdidi aldığını biliyor musun?
Vous savez combien de menaces de mort elle reçoit chaque jour?
Teksas'ta siyahi bir gey olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?
Vous savez ce que c'est d'être noir et homo au Texas?
Şu kaybolan paranın olduğu hesaba kimlerin erişebildiğini biliyor musun?
Pour l'argent qui a disparu, savez-vous qui pourrait y avoir accès?
Kurt adam olmanın en iyi kısmı ne biliyor musun?
Tu sais quel est le truc le plus cool en étant un loup-garou?
- Neyi özledim biliyor musun?
- Tu sais ce qui m'a manqué?
- Sen biliyor musun?
Ah bon?
Ama ne yapabileceğini biliyor musun?
Tu sais ce que tu peux faire?
Ne olduğunu biliyor musun?
Tu t'y connais?
O hızda gitmenin ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun?
Savez-vous que c'est dangereux de rouler à cette vitesse?
Anlamını biliyor musun?
Tu sais ce que ça veut dire?
Hayatımı kurtaran ikinci kişi olduğunu biliyor musun?
Tu es la deuxième personne à me sauver la vie, tu sais?
- Yemini biliyor musun?
- Vous connaissez le serment?
Ama biliyor musun bunu yapacağım. Çünkü baba olmak bunu gerektirir.
Mais je vais le faire parce que je suis un père complètement tordu.
- Biliyor musun?
Et tu sais quoi?
Yani biliyor musun?
Alors, tu sais?
- Biliyor musun?
- Écoutez...
Kim olduğunu biliyor musun?
Tu sais qui il est?
Biliyor musun, eskiden senden mektup almayı çok severdim.
Y avait un temps où j'adorais recevoir tes lettres.
Kim olduğumu biliyor musun?
Tu sais qui je suis?
biliyor musunuz 1377
biliyor musun al 19
biliyor musun baba 17
biliyor musun peg 18
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyor musun al 19
biliyor musun baba 17
biliyor musun peg 18
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum hayatım 20
biliyorsunuz ki 33
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyordum 1178
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyoruz 271
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorum işte 83
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
biliyorlar 46
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyoruz 271
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorum işte 83
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
biliyorlar 46