English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Ne söyleyeceksin

Ne söyleyeceksin translate French

1,185 parallel translation
Ne söyleyeceksin?
Que plaidez-vous?
Joanna'ya ne söyleyeceksin?
Tu diras quoi à Joanna?
Onu gördüğün zaman ne söyleyeceksin ona?
Que vas-tu lui dire quand tu le verras?
Kasabaya döndüğünde, hakkımızda ne söyleyeceksin?
Stan, quand tu seras de retour en ville, parle-leur de mon refuge.
Peki şu gördüğümüz şeyler hakkında ne söyleyeceksin?
C'est quoi, les autres trucs qu'on a vus?
Peki onlara ne söyleyeceksin? Eski ortağım bir sepet malla evime geldi bende ahlaki değerler açısından ihbar ettim.
Si tu n'es pas revenu dans 15 minutes, tu devras aller chercher ta came chez les flics.
Bana ne söyleyeceksin?
Me dire quoi?
Ne söyleyeceksin?
Comme quoi?
Bekle. Ona ne söyleyeceksin?
Qu'est-ce qu'on lui dit?
- Ona ne söyleyeceksin?
- Que vas-tu lui dire?
Söylesene... ona ne söyleyeceksin?
Comment le pourrais-tu, alors que tu ne m'as rien dit?
Ona ne söyleyeceksin?
Tu ne m'as rien dit!
Onlara ne söyleyeceksin?
- Et pour leur dire quoi au juste?
-... ona ne söyleyeceksin?
- qui possédait la baguette?
Bana ne söyleyeceksin?
M'expliquer quoi?
Onu gördüğün zaman ona ne söyleyeceksin?
Qu'est-ce que tu vas lui dire, quand tu vas le voir?
- Bana ne söyleyeceksin?
- Je vous écoute?
Ona ne söyleyeceksin?
Que vas-tu lui dire?
Bana başka ne söyleyeceksin?
Avez-vous autre chose à me dire?
Ne söyleyeceksin bana?
Qu'as-tu à me dire?
- Ne söyleyeceksin?
- Qu'allais-tu répondre?
- Evet, evet ne söyleyeceksin?
- Oui, qu'allais-tu répondre?
- Ne söyleyeceksin?
Quoi?
Onlara ne söyleyeceksin?
Qu'est-ce que tu diras?
Kapanış konuşmanda ne söyleyeceksin?
Tu vas dire quoi dans ta plaidoirie?
Ne söyleyeceksin, Singh Khalsa üzerinde kontrol ediyorum, Rafe dikkat edin.
Tu l'as dit, pendant que je surveille Singh Khalsa, tu surveilles Rafe.
Ne söyleyeceksin bana Riley? Ne düşündüğünü mü?
Et dire quoi? " Qu'est-ce qui t'a pris?
Sadece 83'e 9'a 12 koordinatlarında hiçbir şey olmadığını söyleyeceksin.
Dites juste qu'il ne s'est rien passé dans le secteur 83 quart 9 quart 12.
Hayır.Burada ne yaptığımızı söyleyeceksin.
Non. Pas tant que vous ne me dites pas ce qu'on fait ici.
Şey, yanlış yolda olduğunu söylemeyeceğim ama... O zaman ne söyleyeceksin?
Je ne dis pas que tu te trompes, mais...
Ben sonra, yalan söyleyemem ki ya. Söyleyeceksin abi. Eee, o zaman ne?
- Tu vas mentir.
Ne söyleyeceksin?
Qu'en penses-tu?
Şimdi bana benim ne düşündüğümü söyleyeceksin.
Tu veux me dire ce que je pense?
Ben hayvanı söyleyeceğim, sen de bana ne dediğini söyleyeceksin.
Je dis la bête et toi, tu dis son cri, d'accord?
Bunu ne zaman söyleyeceksin?
C'est quand, déjà?
Ama şimdi, jüriye söyledin diye krala da ne yapması gerektiğini söyleyeceksin. Planladığım gibi müdahale edemedim.
Après ce que vous avez dit à la cour, que vous alliez dire au roi que faire, je ne peux plus intervenir comme prévu.
- Ne söyleyeceksin?
J'ai quelque chose à dire.
Ona ne zaman söyleyeceksin?
Tu vas lui dire quand?
Ne adını söyleyeceksin ne de yüzünü görmeme izin vereceksin.
Tu ne me dis pas ton nom et tu ne me laisses pas voir ton visage.
Ne söyleyeceksin?
Qu'as-tu à dire?
Ne söyleyeceksin?
En lui disant?
Ne söyleyeceksin?
Dire quoi?
Şimdi de, bundan sonra burada bir şeyler başarmak için jöleli çörek yiyip süper mankenlerle yatmam gerektiğini söyleyeceksin. Bir erkek daha ne kadar fedakarlık yapabilir?
Jusqu'où peut aller le sacrifice?
Ne? Bir şey mi söyleyeceksin?
Tu as quelque chose à me dire?
— Sadece bize görevimizin ne olduğunu söyleyeceksin, o kadar.
- Nous donner des missions, c'est tout.
Bu gece burada herkesin önünde bir tek şey söylemek istiyorum ne zaman palavrayı kesip işten çıkarıldığını millete söyleyeceksin?
J'aimerais simplement dire devant tout le monde ce soir... quand cesseras-tu de mentir et diras-tu que tu as été viré?
Sen de bize bilmediklerimizi söyleyeceksin.
Dis-nous ce qu'on ne voit pas.
Çocuklara ne zaman söyleyeceksin?
Tu leur dis quand?
Sen ne söyleyeceksin? - Hiçbir şey efendimiz.
Rien, mon seigneur.
Kucuk cocuklarin ne yaptigini sordugunda... onlara guvenle Mark Chopper'i olduremedigini soyleyeceksin. Bu senin zafer sifatin olacak.
Quand tes petits-enfants te demanderont ce que tu faisais... tu pourras leur dire avec fierté que tu n'as pas pu tuer Mark Chopper. ça sera ton titre de gloire.
Bu konu hakkında ne söyleyeceksin?
"qu'ave-vous à nous dire?"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]