English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Ne zaman geliyorsun

Ne zaman geliyorsun translate French

173 parallel translation
- Ne zaman geliyorsun?
- Quand viendrez-vous?
- Beni görmeye ne zaman geliyorsun?
- Quand viens-tu me voir?
Eve ne zaman geliyorsun?
Vous rentrez quand?
Bak, ne zaman geliyorsun?
Quand arriverez-vous?
Yatağa ne zaman geliyorsun?
Tu viens te coucher?
Bu şekilde, ne zaman geliyorsun hep biliriz.
Comme ca, on pourra toujours vous reperer.
- Ne zaman geliyorsun?
- A quelle heure rentres-tu?
- Ne zaman geliyorsun?
Et puis c'est tout. - Il vient quand?
Chris soruyor, sen ne zaman geliyorsun.
- Chris demande quand tu viens.
Michael, buraya ne zaman geliyorsun?
Michael, tu viens quand?
Anne! Eve ne zaman geliyorsun?
Quand vas-tu rentrer, maman?
Ne zaman geliyorsun?
Quand venez-vous?
- Ne zaman geliyorsun?
- Tu arrives?
- Eve ne zaman geliyorsun?
- Quand rentres-tu?
- Tatlım, eve ne zaman geliyorsun?
- Chéri, quand rentres-tu?
Florida'ya yeniden ne zaman geliyorsun? En hızlı şekilde.
En apparence seulement.
Florida'ya yeniden ne zaman geliyorsun?
Quand redescends-tu en Floride?
ALTINCI BÖLÜM : İNANÇ # Ne zaman geliyorsun?
CHAPITRE SIX LA FOI
Çok tatlı değil mi? Ne zaman geliyorsun...?
Quand est-ce que tu rentres...?
- Ne zaman geliyorsun?
- Quand rentres-tu?
Başka ne olabilirdi ki? Peki, sen ne zaman geliyorsun?
Quand rentrez-vous?
Ziyarete ne zaman geliyorsun?
Ainsi quand venez-vous pour visiter?
Ne zaman geliyorsun?
Quand est-ce que tu viendrais?
Eve ne zaman geliyorsun?
Tu rentres quand à la maison?
Ne zaman geliyorsun?
Quand arrives-tu?
Ne zaman geliyorsun?
A quelle heure tu rentres?
Ne zaman geliyorsun?
Tu vas venir?
Gelebileceğimi söylemek için aradım. Ne zaman geliyorsun?
J'ai appel ‚ pour vous dire Que je puisse venir
- Eve ne zaman geliyorsun?
Quand rentres-tu?
Ne zaman eve geliyorsun, Alvin?
Quand rentres-tu à la ferme, Alvin?
Ne zaman eve geliyorsun dedim?
Quand rentres-tu à la ferme?
Ne zaman beni görmeye geliyorsun?
Quand viendras-tu me voir?
Ne zaman geliyorsun?
Tu viens?
Ne zaman öldüğünü sansam, sen hep geri geliyorsun.
alors que je te crois mort, tu reviens toujours.
Seni arıyordum, ben de buraya geldim çünkü ne zaman bir problemimiz olsa, doğruca Boubier'e geliyorsun.
Je te cherchais, alors je suis venue ici parce qu'à chaque fois que nous avons un problème, tu cours directement vers Boubier.
Ne zaman ailenden birilerini görmeye gitsen şu sevimsiz orta yaş bunalımına girip geri geliyorsun.
À chaque fois que tu vois quelqu'un de ta famille, tu reviens avec une humeur morbide, vieux jeu.
"Her zaman Berlin'e geliyorsun ama bir dikiş tutturamıyorsun."
"si tu ne cesses de te rendre à Berlin, où c'est dur de s'en tirer."
Okuyacak o kadar çok zaman var ki, tek sayfa okumaz hale geliyorsun.
il y a si peu de temps pour lire, vous ne les finirez pas tous.
Ne zaman bebek meselesini açsam, boğazıma sarılacak hale geliyorsun.
Quand j'ai parle d'avoir un bebe, tu etais pret à m'etrangler.
Ne zaman eve geliyorsun?
Quand reviens-tu a la maison?
Dix, ne zaman akşam yemeğine geliyorsun?
Tu as vécu avec les colons?
Hayatım boyunca ne zaman bir kavgaya girsem sen geliyorsun.
A chaque fois que je me bats, tu débarques.
Ne zaman Madrid'e geliyorsun?
Quand reviens-tu à Madrid?
Ne zaman uygun durumlar oluşsa, sen fırsatları görmezden geliyorsun.
Mais une fois les graines plantées, on jette le sachet.
Eve gitmek istiyordum. Eve ne zaman geliyorsun?
J'allais rentrer.
Ne zaman geliyorsun?
quand arrives-tu?
Ne zaman geliyorsun?
- Maintenant.
Bence alamadığın zaman buraya geliyorsun.
Vous venez quand vous ne pouvez plus vous fournir.
Bir sineği bile incitmeyecek büyüler hakkında her zaman üzerime geliyorsun. Derdin ne?
C'est quoi, ton problème?
Ne zaman eve geliyorsun?
Tu rentres quand? Tu brises le cœur de maman. Tu rentres quand?
Ne zaman geliyorsun?
Tu viendras quand?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]