English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Ne zaman çıktın

Ne zaman çıktın translate French

327 parallel translation
- Ne zaman çıktın?
Je te connais.
Evet. Ne zaman çıktın? Dün.
- Pour quel motif étiez-vous en prison?
Geçen sefer hapisten ne zaman çıktın?
Quand êtes-vous sorti?
- Ne zaman çıktın?
- Tu es sorti depuis combien de temps?
- Ne zaman çıktın?
- Quand es-tu sorti?
- Ne zaman çıktın?
T'es dehors depuis quand? Hier.
Hastaneden ne zaman çıktın?
T'es sorti quand de l'hôpital?
Tımarhaneden ne zaman çıktın?
Vous êtes déjà libéré de l'asile de fou?
- İyiyim. Ne zaman çıktın?
- T'es sorti quand?
Ne zaman çıktın?
T'es sorti quand?
- Ne zaman çıktın?
- Depuis quand t'es sorti?
- Ne zaman çıktın?
- T'es sorti quand?
Ne zaman çıktın hapisten?
T'es sorti depuis quand?
- Ne zaman çıktın baba?
- T'es sorti quand, papi?
- Ne zaman çıktın?
On t'a libérée quand?
Tımarhaneden ne zaman çıktın?
Quand es-tu sortie du cabanon?
Gördüğünüz gibi, o buraya gelmeden evvel hepiniz dışarı çıktığınızda, geceleri her zaman izinli olurdum.
Avant qu'elle ne vienne, j'avais mes soirées quand vous sortiez.
- Sen ne zaman yola çıktın?
Quand?
Bu yuvanın ne zaman yapıldığı veya bu ölümcül canavarlardan... kaç tanesinin yumurtadan çıktığı bilinmemektedir.
On ignore depuis combien de temps. On ignore combien d'oeufs sont éclos.
- Ne zaman dışarıya çıktınız ki?
Quand êtes-vous sorti?
Onların ne zaman ortaya çıktıklarını bile bilmiyorum.
Je ne sais même pas quand elles peuvent émerger.
- Hastaneden ne zaman çıktın?
Oncle Mario!
Aşk her zaman başlarda biraz yalnızlıktır özellikle senin gibi karşı tarafın duygularından emin değilsen.
L'amour est une chose très solitaire, au début. Surtout quand on ne connaît pas les sentiments de l'autre. Mais c'est merveilleux.
Sahneye çıktığın zaman rahat ol ve kendine şöyle söyle, "Ben bir hergeleyim".
Ne l'oubliez jamais. Avant de monter en scène, détendez-vous... en vous répétant : " Je suis un salaud,
- En son ne zaman bu olmadan çıktın? - Ne olmadan?
Depuis quand n'êtes-vous pas sorti sans cela?
Merhaba Muraki-san, ne zaman dışarı çıktın?
M. Muraki, vous êtes sorti?
Ne zaman dışarı çıktın?
Depuis quand?
Ne zaman dışarı çıktın?
Réponds!
Ne güzel! Turneye çıktığın zaman neler yapıyorsun peki?
Tu ne sais même pas ce que tu fais pendant que tu joues?
Beraber çıktığımız zaman da, ne yaptığını hiç bilmezdin.
Pendant toutes nos fréquentations, tu n'as jamais su quoi faire.
Çıktığın şu adamla beni ne zaman tanıştıracaksın... merak ediyorum doğrusu.
Quand vas-tu me présenter à ce type avec qui tu sors?
Komisyondan çıktığın zaman ne hissettin?
Comment vous êtes-vous senti lorsque vous avez quitté le Comité?
Ne zaman ki genlerimiz yaşamın devamına yetmemeye başladı yavaşça yeni beyin ortaya çıktı.
Quand nos gènes n'ont plus pu stocker... l'information nécessaire à notre survie... nous avons peu à peu inventé le cerveau.
Sayının ne zaman çıktığını görmek için arkasına baktım. 12 Mayıs 1934'te yayınlanmış ve benim doğum günüm de 11 Mayıs 1934.
J'ai regardé la couverture, pour voir l'édition et j'ai vu cette date, le 11 mai 1934... et moi, je suis né le 11 mai 1934!
Ne zaman hapisten çıktın?
Depuis quand t'es sorti de tôle?
Aslında hiçbir zaman anlayamayız ama, rüyanın parçalarının doğru çıktığını görmek çok garipti.
On ne saura peut-être jamais pourquoi, mais les parties de votre rêve coïncidaient.
Ne zaman çıktın?
Tu es sorti quand? - C'est bon de te voir.
Allah'ım! Steve, en son ne zaman biriyle çıktın?
Steve, quand es-tu sorti avec une femme pour la dernière fois?
Numaranızın ortaya çıktığını ne zaman fark ettiniz?
Quand as-tu compris que ton imposture était découverte?
En son ne zaman biriyle çıktın?
À quand remonte ton dernier flirt?
En son ne zaman bir erkekle çıktın?
Vous ne fréquentez pas d'hommes?
En son ne zaman dışarı çıktın?
Vous êtes sortie quand pour la dernière fois?
- Ne zaman dışarı çıktın?
- Quand es-tu sorti?
Ne zaman mutlu olacaksın? Haklı çıktıklarında mı?
Tu veux la preuve qu'ils ont raison?
İlk Noel'imde bana neler aldıklarını ve ilk pikniğime ne zaman çıktığımı hatırlamıyorum ama dünyanın o en tatlı sesini duyduğum anı hatırlıyorum.
Je me souviens pas de ma naissance, ni de ce que j'ai eu pour mon premier Noël, et je me rappelle pas mon premier pique-nique. Mais je me rappelle la première fois que j'ai entendu la voix la plus douce du monde.
Bana otelden ne zaman çıktığını bildirirsin, ben de sana bankadan çıkışını.
On se prévient quand il quitte l'hôtel, puis la banque.
En son ne zaman duruşmaya çıktınız?
Depuis quand n'avez-vous pas plaidé?
En son ne zaman dışarı çıktın Bill?
Tu es sorti, récemment?
O küçük böcek ortaya çıktığı zaman ne yaparsın?
On fait quoi quand il se pointe, l'animal?
Peki, çıktığın zaman ne yapacaksın?
Tu vas faire quoi en sortant?
- Sen çıktığın zaman çalışırım.
L'éditeur s'impatiente. - Je répèterai quand tu ne seras pas là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]