English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Ona söyleyeceğim

Ona söyleyeceğim translate French

1,035 parallel translation
- Ona söyleyeceğim.
- Je lui dirai.
Seni ona söyleyeceğim, ortak.
Je te la ramènerai.
- Ona söyleyeceğim!
- Je lui dirai! - Elle ne te croira pas.
Bunları ona söyleyeceğim.
Je lui transmettrai.
Ona kuruş ödemeyeceğim. Gelecek sefer bunu ona söyleyeceğim.
Qu'il m'appelle, il verra!
Neler çevirdiğini ona söyleyeceğim.
- Lui dire ce que vous manigancez.
Elbette, ona söyleyeceğim.
Oui, je lui dirai tout.
O kıza ne dedin bilmiyorum ama onu tekrar gördüğümde ona söyleyeceğim.
J'ignore ce que tu as dit à cette petite, mais dès que je la vois, je parle.
Ona söyleyeceğim. - Seni de seviyorum.
- Je vous aime aussi.
- Evet ona söyleyeceğim.
Oui, je le lui dirai.
Ona söyleyeceğim bir şey var.
Mais j'ai quelque chose à lui dire...
Ona ne söyleyeceğim?
Que vais-je lui dire?
- Ona burada olduğunu söyleyeceğim. - Hayır Pat, yapma.
- Je vais lui dire que tu es ici.
"Onu parka çıkaracağım ve hayvanat bahçesinde ona hayvanların tek tek isimlerini söyleyeceğim."
"Pour l'emmener au parc et lui dire le nom des animaux du zoo."
Eğer onu görürsem, söyleyeceğim düğmeleri önce ona yuttur ve sonra midesinden dışarı çıkartırım.
Si je les vois je les lui ferai avaler et je les retirerai de son estomac.
Onu artık sevmediğimi söyleyeceğim ona.
Je lui dirai que je ne l'aime plus.
Buluştuğumuza göre, şimdi ona gidip gayet iyi anlaştığımızı birbirimizden hoşlandığımızı, muhtemelen evleneceğimizi ve dükkanı hazırlamasını söyleyeceğim.
Maintenant, je vais aller le voir et lui dire que nous nous plaisons, et qu'on va probablement se marier. Et qu'il devrait préparer le petit bazar.
Gidip ona seni beklemesini söyleyeceğim
Je cours lui dire de t'attendre.
Zamanı gelince ona doğruyu söyleyeceğim.
Je lui dirai la vérité le moment venu.
- Ona ne söyleyeceğim?
- Et lui dire quoi?
Ona, bunu bana Kardinal Hazretleri'nin verdiklerini söyleyeceğim.
Je dirai avoir reçu la lettre par l'intermédiaire de son Éminence le Cardinal.
Bugün ona söyleyeceğim.
Je vais lui en parler.
Ona hepinizin hasta olduğunu Beni uyandıramadığınızı mumların hazır olmadığını ve Tawny'nin nalının düştüğünü söyleyeceğim
Je lui dirai que Mère était malade, que personne ne m'a réveillée. Que les cierges n'étaient pas prêts. Que mon cheval n'était pas ferré!
- Sanırım ona yalan söyleyeceğim. - Evet.
Je crois que je vais mentir.
Ben ona yazıp, yanıma gelmesini istediğimi söyleyeceğim.
Je vais lui écrire et lui dire que je le veux avec moi.
Ona hizmetçinin yanlış bildiğini ve senin evde olmadığını söyleyeceğim.
Je vais lui dire que tu n'es pas là.
Ona basit ve samimi bir şekilde doğruyu söyleyeceğim. Uzaklardaydı. Başka bir adamla karşılaştım.
Il est parti, j'ai connu un autre homme.
Ona hemen söyleyeceğim.
- Je vais lui dire!
- Ne oldu ki? Ona, Elmacı Annie ile tanıştığı için çok şanslı olduğunu söyleyeceğim.
Je lui dis qu'il a de la chance de rencontrer Annie.
Hislerini incitmeden bunu ona nasıl söyleyeceğim?
Comment puis-je lui dire non sans lui faire de peine?
Bunu yapacağım. Ama ona umurumda olmadığını söyleyeceğim.
Je lui dirai qu'elle ne me plaît pas.
- Ona ben söyleyeceğim.
- Je vais lui dire.
- Ona bir şey söyleyeceğim.
- Je suis venue pour elle.
Ona bunu yapmamasını söyleyeceğim.
Je lui dirai de rester.
Ona söyleyeceğim, ama bu sandığın kadar kolay olmayacak.
Mais ça ne sera pas facile.
Tamam. Ona erkek arkadaşım olmadığını söyleyeceğim.
Je vais lui dire qu'on n'est pas ensemble.
Ona bu sopayı fırlatacağım ve iki çift laf söyleyeceğim.
Je vais lui jeter cette canne au visage et lui dire un ou deux mots.
- Ona ne söyleyeceğim, efendim?
- Va trouver Doc Witherspoon.
Ona geldiğinizi söyleyeceğim.
Je le lui dirai.
Ona yarin söyleyecegim.
J'ai l'intention de lui en parler demain.
Ona sana ilişmemesini söyleyeceğim.
Je vais lui dire d'arrêter.
Uygun zamanda söyleyeceğim ona.
Au bon moment.
Ona, ikinci sınıfta saklandığımı söyleyeceğim.
Je lui dirai que je me cachais en deuxième classe.
Ona ne söyleyeceğim?
Je dis quoi?
Geliyorum dediğini söyleyeceğim, ve bunu ona söylemeyi unuttuğumu söylerim. Fakat senin adresinin bende olmadığını biliyor
Je lui dirai que tu m'avais prévenue et que j'avais oublié.
Kenny'yi arayacağım ve müşterilerimi ona devredeceğimi söyleyeceğim.
Je vais dire à Kenny de prendre la relève.
Ona gerçeği söyleyeceğim.
On va tirer cette affaire au clair.
- Ona ne söyleyeceğim?
- Comment vais-je le lui apprendre?
Adam valizinin bu hale geldiğini görünce ona ne söyleyeceğim.
Je vais lui dire quoi quand il verra sa valise comme ça?
Ona zaten kendim söyleyeceğim.
Je le lui dirai moi-même.
Ama ona nasıl söyleyeceğim? Neden mutsuz olacağımı düşündün ki?
Pourquoi ça ne devrait pas me faire plaisir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]