English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Ona söyleyin

Ona söyleyin translate French

928 parallel translation
Ona söyleyin. Ona ateşle oynadığını söyleyin... ve...
Dites-lui qu'il joue avec le feu.
- Lütfen ona söyleyin.
- Dites-le lui.
Ona söyleyin ki ; Birgitta Carolina'yı terk etmezse, bebeğin ölmesi suçu Birgitta Carolina'nın üstüne kalacak.
S'il ne quitte pas Birgitta Carolina, elle sera dénoncée pour meurtre.
Ona söyleyin.
Je compte sur vous.
Bayan Peters. 101 Bridge Caddesi, Crawley. Annemin adresi. Sadece ona iyi olduğumu söyleyin.
mme peters 101 bridge road à crawley, c'est ma mère dis-lui que je vais bien, ne parle pas de ça, ok?
"Çocuğu gelip kendisi alabilir, ona böyle söyleyin!"
"Il peut venir chercher lui-même l'enfant, dites-lui ça!"
Bu parayı bana verdiğinizi söyleyin ona!
"Dites-lui que c'est vous qui m'avez donné cet argent."
Sadece şunu söyleyin, hakkımda duyduklarının ya da ona olan aşkımın samimiyetine dair duyacaklarının önemi yok..
Dites-lui simplement que quoi qu'on dise de moi, et on dira du mal, mon amour pour lui était sincère.
Öyleyse önce ona telefon edip otelden ayrılmamasını söyleyin.
Alors appelez-la pour lui dire de ne pas quitter l'hôtel.
Ona Dr. Pretorius'un çok gizli bir hayati mesele için buraya geldiğini ve bu gece onunla yalnız görüşmek zorunda olduğunu söyleyin.
Dites-lui que le Dr Pretorius est là pour une affaire grave et confidentielle et qu'il doit le voir seul, ce soir.
Ona bu konuda hiçbir şey bilmediğimi söyleyin.
Dites-Iui que je ne sais rien.
Ona, benden korkmasına gerek olmadığını söyleyin.
II ne doit pas me craindre.
Ona ordunun bu türediye ceza verilmesi gerektiğini talep ettiği söyleyin.
Dites-lui que l'Armée exige que cet écrivain soit puni.
Ölmeden hemen önce, daha önce deđil... ona kurbađalarý unutmadýđýmý söyleyin.
Au dernier moment, pas avant, vous lui direz que je n'ai pas oublié pour les grenouilles.
Söyleyin ona ben insanlık yararına merkez Avrupa'nın kaybolmuş... halk danslarından birisini kaydediyorum... ve o da otel sahibi değil.
Débarrassez le plancher! La reine de Saba, c'est? Dites à votre jeune Anglaise que je travaille pour l'Humanité! Je retrouve les vieilles danses d'Europe!
Ona dedesinin yakında döneceğini söyleyin.
Dites-lui que son vieux papi reviendra vite.
Ona, bir kaza olduğunu ve Bay Hammond'un öldüğünü söyleyin.
Hammond est mort dans un accident.
- Evet, avukat. Ona benimle, acilen Lower kavşağında buluşmasını söyleyin.
Qu'il arrête sa voiture au croisement, en bas.
Hayır, Bay Kittredge'e şu mesajı iletin : Ona hemen başlamasının iyi olacağını söyleyin. Teşekkür ederim.
Dites à M. Kittredge de venir tout de suite.
- Ona acele etmesini söyleyin! - Peki, hanımefendi.
Dites-lui de se dépêcher!
Ah, ona siz söyleyin.
Vous!
Evet, elimden geldiğince çabuk, onu orada bulacağımı söyleyin ona.
Dites-lui que je le retrouve dès que possible.
Johanna'yı isteyin ve ona Klara için bir mesajınız olduğunu söyleyin.
Dites que vous avez un message pour Klara.
- Ona bir daha giymeyeceğimi söyleyin. - Söyleyeceğim!
- Dites-lui que c'est d'accord!
Ona endişe etmemesini söyleyin.
Qu'elle ne s'inquiete pas!
Söyleyin ona yılan balığı gibi derisini yüzeceğim.
Oh, dites-lui d'aller se faire voir.
Sahini almadan beni vurmasinin is açisindan iyi olmayacagini... söyleyin ona.
Dites-lui de ne pas me buter avant d'avoir le faucon.
Çok güzel bir kadın olmuş. Ona selam söyleyin, olur mu?
Saluez-la de ma part.
- İşe yaramayacağını söyleyin ona.
- C'est de la folie!
Ona, işe yaramayacağını söyleyin dedim.
De la folie!
- Ona beklemesini söyleyin!
Elle n'est pas à une minute près!
Roy'u bulun ve ona "Kuzey" den uzak durmasini söyleyin.
Cherchez Roy et dites-lui de se tenir à l'écart du "Northern".
Ona serbest bırakacağınızı söyleyin... ama bir bahaneyle, orada tutun... kayıt yapma veya başka bir nedenden.
Dites-lui qu'elle est libre, mais gardez-la un peu. Enregistrez ses déclarations.
Bayan Ralston, eğer ki babam sizinle bir daha konuşursa ona kendisinden utanmasını ve bu tür mesajları iletebilecek konumda olmadığınızı söyleyin.
Veuillez dire à mon père qu'il devrait avoir honte de passer par vous.
Ona adımı söyleyin.
Si vous lui donniez simplement mon nom.
- Ona benden selam söyleyin efendim. - Olur.
Vous lui direz bonjour pour moi.
Uyandığında, çok şanslı bir adam olduğunu düşündüğümü söyleyin ona.
Quand il se réveillera, dites-lui qu'il a beaucoup de chance.
Ona, onu sevdiğimi söyleyin.
Écrivez que je l'aime.
- Ona piskoposun daha sonra arayacağını söyleyin.
C'est urgent. - dites-lui que monseigneur le rappellera.
Ayah'a ona ev işleri vermesini söyleyin, bu onu meşgul eder.
Dites à Ayah de lui trouver une occupation.
Ona yiyecek bir şeyler bulmamız gerekiyor. Yardım edemez misiniz? Ne yapmam gerekirse söyleyin.
Il faut le soigner, vous pouvez m'aider?
Ona göstermek istediğim bir şey olduğunu söyleyin.
- J'ai quelque chose à lui montrer.
Ona bir kez bakın ve söyleyin, "Burada dürüst bir hırsız var".
"Voila un voleur honnete!"
Ona endişelenmemesini söyleyin.
Surtout qu'elle va demain à New Haven. Dites-lui de ne pas s'inquiéter.
Ona hemen geleceğimi söyleyin.
J'arrive.
Ona, Sidney Winant'ın buraya geldiğini söyleyin... Danny'nin Las Vegas'ta olduğunu biliyor.
Dites-lui que Sidney Winant sait qu'il est à Las Vegas.
- Ona geri kalan şeylerle yarın geleceğimi söyleyin.
Je lui apporterai le reste demain.
Ona hemen Fabian'ın spor salonuna gitmesini söyleyin.
C'est très urgent. Dites-lui d'aller à la salle de Fabian.
Gafney aşıyı yapacak. Monahan'ı arayıp ona detaylı bilgi istediğimi söyleyin.
Mettez tout ça en quarantaine.
Ona benim için çok teşekkür edin ve söyleyin ona...
Remercie-la pour moi et dis-lui...
Lütfen General Cutler'a teşekkürlerimi iletin ve ona... ona bu beyefendiyi tanıdığımı söyleyin.
Remerciez le général Cutler et dites-lui que je connais ce monsieur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]