Onu öldüreceksin translate French
322 parallel translation
Dix, dur! Onu öldüreceksin!
Tu vas le tuer!
Bu gidişle onu öldüreceksin.
Tu la tueras. Tu es intenable.
Bırak, onu öldüreceksin!
Lâche-Ie, tu vas Ie tuer.
Dur, onu öldüreceksin.
Arrête, tu vas le tuer.
Onu öldüreceksin!
Tu vas le tuer!
Ondan para isteyeceksin, O da "hayır" diyecek ve sen onu öldüreceksin.
Il ne te paiera pas et tu le tueras.
Onu öldüreceksin ama zamanını biz söyleyeceğiz.
Vous le tuerez quand on vous le dira.
Ya onu öldüreceksin, ya da rahat bırakacaksın.
Soit on le tue, soit on le laisse tranquille.
- Anne, tanrı aşkına! - Onu öldüreceksin.
Maman, la paix!
Onu öldüreceksin.
Tu vas le massacrer.
Ama hayatını kurtardıktan sonra sen onu öldüreceksin
Il va te sauver la vie. Mais par la suite il mourra sous ton sabre, hélas! Qui êtes-vous?
Ama hayatını kurtardıktan sonra sen onu öldüreceksin
Il va te sauver la vie, mais il mourra sous ton sabre.
Onu öldüreceksin!
Tu la tues!
Seni öldürecek, ya da sen onu öldüreceksin.
Il te tuera ou faudra que tu le tues.
Dur! Onu öldüreceksin!
Tu vas le tuer!
Onu öldüreceksin.
- Mais tu aurais pu lui faire mal!
Onu öldüreceksin.
Vous le tuerez.
Ona iyi bak çünkü onu öldüreceksin.
Regardez-le bien. Parce que vous allez le tuer.
Onu öldüreceksin!
Tu vas l'éclater!
Onu öldüreceksin sandım!
On croirait que tu veux sa mort!
Ve MacGyver'ı gördüğünde onu öldüreceksin.
Quand vous verrez MacGyver, vous le tuerez.
Onu öldüreceksin.
Tu la tueras.
Onu öldüreceksin!
- Tu vas le tuer!
Yani onu öldüreceksin.
Alors vous voulez le buter.
Sözde onu öldüreceksin. Sense sırf izliyorsun.
Tu es censé la descendre, mais tu te contentes de mater.
Onu öldüreceksin!
Tu vas la tuer!
Çünkü onu öldüreceksin!
Parce que tu vas le tuer!
Yapmazsa onu öldüreceksin.
Descends-le. Pourquoi moi?
"Kramer, Kramer, onu öldüreceksin."
"Kramer! Tu vas le tuer."
Birini öldüreceksin! " Sonuçta onu buz kıracağıyla öldürdü.
Et il a tué avec mon pic à glace.
Onu papaz eşliğinde son duasını etmeden mi öldüreceksin?
Appelons le prêtre.
Ölmek zorunda! Ve onu sen öldüreceksin!
et c'est toi qui vas l'achever!
Onu Şogunluk için mi öldüreceksin?
Tu préfères le Shogunat.
Bugün onu benim yaptığım ya da söylediğim bir şey için mi öldüreceksin?
Vous allez le tuer à cause de mes propos ou de mes actes?
Kesinlikle, önce ismi alacaksın sonra da onu öldürmeden önce beni öldüreceksin.
Évidemment. Dès que je vous l'aurais dit, vous m'auriez tué.
- Öldürmek onu. - Hayır, niye öldüreceksin?
Pourquoi voulez-vous le tuer?
Öldüreceksin onu!
Vous allez le tuer!
Tanrım, onu bulup öldüreceksin.
Bon, trouve-le et tue-le.
- Sonra onu öldüreceksin.
Et après vous le tuerez?
Onu nasıl öldüreceksin?
Comment tu la tues?
Onu öldüreceksin!
Evelyn, crie!
Öldüreceksin onu!
Tu vas le tuer!
Onu ne zaman öldüreceksin?
- Et toi, tu vas le tuer?
Onu nasıl öldüreceksin?
Comment tu vas Le tuer?
Onu benim için öldüreceksin.
Tu le tueras pour moi, cette nuit.
Öldüreceksin onu!
Tu veux le tuer!
Öldüreceksin onu!
Tu vas... Tu vas la tuer!
Onu korkudan öldüreceksin.
Elle aurait pu mourir de peur.
Onu nasıl öldüreceksin?
Comment vas-tu le tuer?
- Yapma, baba! - Yapma! Öldüreceksin onu!
Ça vous concerne pas!
Yeter öldüreceksin onu!
Arrête! Tu vas la tuer!
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu öldür 51
onu özlüyorum 59
onu öldürürüm 54
onu öldürdüm 156
onu öldüreceğim 271
onu öldürdün 172
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17
onu öptüm 18
onu öldür 51
onu özlüyorum 59
onu öldürürüm 54
onu öldürdüm 156
onu öldüreceğim 271
onu öldürdün 172
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17