Onu öldürmek translate French
2,526 parallel translation
Bob'un karısı, onu öldürmek istiyor mu istemiyor mu, onu tabii.
Eh bien, si la femme de Bob essaie de le tuer, bien sûr.
Onu öldürmek için yeterli bir sebep mi?
Au point de le tuer?
Sen ve senin kedinin aksine onu öldürmek için bir sebebim yoktu.
Contrairement à votre histoire de chat, je n'avais pas de raison de l'éliminer.
Onu öldürmek için yeterli bir sebep mi?
Assez pour le tuer?
Onu öldürmek istiyorum.
Je vais le tuer.
Sonra onu öldürmek için ne kullandın?
Tu l'as tuée avec quoi?
Onu öldürmek niyetinde değiller.
Ils ne cherchent pas à le tuer.
Onu öldürmek üzereyken onsuz bir hayat fikrine katlanamadım.
Quand tu étais sur le point de le tuer, l'idée d'un monde sans lui m'a paru insupportable.
Peki onu öldürmek için planın ne?
- Quel est ton plan?
Oraya gittim çünkü onunla konuşmak istiyordum, onu öldürmek değil.
J'y suis allé pour lui parler, pas pour la tuer.
- Morgan onu öldürmek isteseydi, bunu çoktan yapardı.
- Morgane aurait déjà pu le tuer.
- Onu öldürmek zorunda kalabilirim.
Je pense que je vais le tuer.
Onu öldürmek zorunda değildin, seni hatırlamazdı ki!
Vous n'étiez pas obligé de la tuer, elle ne se souvenait même pas de vous.
Onu öldürmek isteselerdi ölmüş olurdu.
Il serait déjà mort s'ils avaient voulu le tuer.
Tanrım, onu öldürmek istiyorum.
Dieu, j'ai envie de le tuer.
Gerekmedikçe, onu öldürmek istemiyorum.
Je ne veux pas le tuer pour rien.
Onu öldürmek istemiyor ; Balıklarını çalmak istiyor.
Ils ne le visent pas, ils visent son butin.
Onu öldürmek isteyen insanlar var.
Or cet agent est un ami.
Onu öldürmek mi istiyorsunuz?
Tu veux que les nôtres la tuent?
Şimdi de onu öldürmek mi istiyorsun?
A présent, tu veux le tuer?
Onu öldürmek, keşke yapsaydım dediğim bir şey.
Mais ça m'aurait fait très plaisir.
Onu öldürmek mi?
Le tuer?
Onu öldürmek istiyorum.
Je veux le tuer...
Bak, dedektif, onu öldürmek isteseydim, gece görüşlü bir av tüfeği alır ve çitin dışında bir ağaca otururdum.
Si j'avais voulu le tuer, j'aurais pris un fusil de chasse avec une vision nocturne et je l'aurais attendu dans un arbre.
Kimin onu öldürmek istediğini bulmak için beyaz atla bir saat geçirdim.
Je viens de passer une heure avec le cheval blanc à essayer de comprendre pourquoi quelqu'un aurait voulu le tuer.
Kuzgun'un onu öldürmek isteğine Archie'yi nasıl ikna edeceksin?
Okay, alors comment allons nous faire croire a Archie que Raven veut le voire mort.
Niyetim onu öldürmek değildi.
Je ne voulais pas la tuer.
Onu öldürmek istemedim.
Je ne voulais pas la tuer.
Onu öldürmek için başka birine de para verip halledebilirlerdi ama Lockwood'u dışarı çıkarmak için tek yol buydu.
Ils auraient pu payer n'importe qui pour le tuer. Lockwood l'a fait pour s'évader.
Onu öldürmek için bir sebebiniz yoktu yani.
Et vous n'aviez pas de motifs de le tuer?
Fakat Koşan Ayı onu öldürmek yerine kabilesine götürür ve Bucky kovboy olmak hakkındaki her şeyi unutur.
Au lieu de le tuer, Ours Véloce le ramène dans la tribu. Il oublie tout ce qui fait un cow-boy, il oublie ses manières de cow-boy,
Theodora Stanton'a işkence yapıp onu öldürmek için Üçgen Gömlek Fabrikasının kapı kolunu kullandın.
Vous avez utilisé la poignée de l'usine Triangle Shirtwaist pour torturer et immoler Theodora Stanton.
Bu onu öldürmek gibi bir şey olur.
Ca la tuera presque.
Onu öldürmek sana veya babana hiçbir şey kazandırmaz.
Le tuer n'aidera ni toi, ni ton père.
Onu öldürmek için.
... d'un certain M. Ashour à Taj Mahal, en Inde.
Onu öldürmek zorundaydım.
Je devais le tuer.
Onu neden öldürmek zorunda kaldın?
Pourquoi avez-vous de le tuer?
Onu öldürmek neden seni bu kadar rahatsız ediyor?
Pourquoi ces doutes?
- Onu öldürmek benim onurum olacaktır.
Cette fois, je m'en charge!
Onu öldürmek boşa harcamak olur.
Il est dommage de le tuer.
Evet, ama bunu deneyenler onu kesinlikle öldürmek istemiş.
Oui. Ce type, qui qu'il soit, voulait le tuer.
Yeni hedefimiz onu bulup öldürmek.
Notre nouvel objectif est de le retrouver puis de le tuer.
Çenesini kapatmak için onu öldürmek zorundaydın!
Votre seule solution : vous débarrasser de celui qui risquait de vous nuire.
Kuzgun denen herif, seni öldürmek istiyor ama sen onu tanımıyorsun?
Donc ce mec, Raven vous veut morte, mais vous ne savez pas qui il est?
Onu kendin mi öldürmek istersin yoksa ben icabına bakayım mı?
Vous voulez la tuer vous-même, ou je m'en occupe?
Yin Chek Ha, onu bıçaklayıp öldürmek için güçlü silahını kullan!
Yin Chek Ha, utilisez votre puissante dernière arme pour la poignarder à mort!
Çevreyi öldürmek istiyorsan onu korumalısın.
Vous étiez prêt à tuez l'environnement pour le sauver.
Bir çocuğu cerrahiyi sevdiği kadar seviyormuş gibi yapmak onu da, çocuğunuzu da öldürmek gibi bir şey olur.
D'essayer de prétendre qu'elle aime cet enfant autant qu'elle aime la chirurgie la tuera, et ça tuera presque votre enfant.
Onu öldürmek istememişti.
Elle ne voulait pas le tuer.
Madem Wo Fat, McGarett'i öldürmek istedi onu valiyi öldürdüğü sırada neden öldürmedi?
pourquoi il l'a pas fait?
Bu da kartelin onu niye öldürmek istediğini açıklar.
Ce qui expliquerait que le cartel veuille sa mort.
onu öldürmek istiyorum 19
onu öldürmek istedim 16
onu öldürmek istemedim 18
öldürmek 62
öldürmek mi 50
öldürmek için 25
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu öldür 51
onu özlüyorum 59
onu öldürmek istedim 16
onu öldürmek istemedim 18
öldürmek 62
öldürmek mi 50
öldürmek için 25
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu öldür 51
onu özlüyorum 59
onu öldürürüm 54
onu öldürdüm 156
onu öldüreceğim 271
onu öldürdün 172
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17
onu öldürme 43
onu öldürecek misin 26
onu öldürdünüz 18
onu öldürün 23
onu öldürdüm 156
onu öldüreceğim 271
onu öldürdün 172
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17
onu öldürme 43
onu öldürecek misin 26
onu öldürdünüz 18
onu öldürün 23