English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Orada değildim

Orada değildim translate French

544 parallel translation
Bilmiyorum, orada değildim.
Je sais pas. J'y étais pas.
Olduğunda orada değildim galiba.
Je ne me souviens pas de m'y être trouvé.
- Ben orada değildim.
Je n'y étais pas.
Ama son raunt başlayana kadar orada değildim. Tiger Lewis ile dövüşüyordu.
Je suis arrivé au dernier round...
Ben orada değildim Martha.
Je n'étais pas là, Martha.
Orada değildim. Teyzen hole girince evden çıkıp gittim.
J'ai fui quand ta tante est sortie dans le couloir.
- Senin fikrin var mı Purdy? - Elbette orada değildim.
Qu'en pensez-vous, Purdy?
- Ben orada değildim. Ama ben orada değildim.
J'y étais pas.
Geçen gece orada değildim. Anladın mı?
- Je n'étais pas là hier soir, OK?
Bilmiyorum, orada değildim.
Je n'étais pas là. Qu'est-ce qui est arrivé?
Orada değildim.
Je n'étais pas là.
Orada değildim.
Je ne sais pas.
Bunun için doğrudur diye yemin edemem. Çünkü orada değildim. Fakat bana aktarılan hikâye işte şu.
J'ignore si c'est la vérité car je n'étais pas ici, mais voilà ce qu'on raconte.
Görevden alındığında orada değildim.
Je n'étais pas là quand il a été relevé.
- Dutch Creek katliamı. - Ben orada değildim.
- C'est pour le massacre de Dutch Creek.
Ama bir gece önce orada değildim.
Je n'étais pas ici la veille.
Bana ihtiyacı vardı ve ben orada değildim diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Je me dis qu'il avait besoin de moi et que je n'étais pas là.
- Orada değildim.
- Je n'étais pas là. - Louise.
Ben orada değildim.
Je n'étais pas là.
- Çünkü ben orada değildim ki.
- Parce que je n'y étais pas.
George'da ben de orada değildim.
George n'était pas là, pas plus que moi.
Orada değildim, vallahi.
Je suis innocent.
Orada değildim, efendim.
Avance!
İnanın bana, orada değildim.
Je le jure, je sais rien, j'ai rien vu.
- Orada değildim, inanın.
Avance!
Orada değildim ama doktora, kitabı almanız gerektiğini söyledi.
Je n'étais pas là mais il a demandé que ce livre vous soit remis.
- Olay olduğunda orada değildim.
- Je n'étais pas là.
Tam emin değilim. Orada değildim fakat bunun gibi bir şeydi.
Je ne sais pas, je n'y étais pas, mais c'était à peu près ça.
Orada değildim, nasıl olduğunu bilemem.
Je n'y suis pas allé, et je ne peux pas l'imaginer
Bu akşam orada değildim
Et je n'étais pas avec lui ce soir
Hatırlıyorum ama, ben orada değildim.
Oui, mais je n'y étais pas.
Minot'nun bilmesini istemiyorum. Orada değildim, sen yalnızdın.
Je ne veux pas que Minot sache que j'y étais.
Orada değildim ama mazeretim geçerli değil.
Je n'y étais pas, mais mon alibi ne tient pas.
Ben orada değildim.
Je n'y étais pas.
Doris, orada değildim!
Doris, je n'étais pas là.
Orada değildim!
Pas foutu d'être là!
"... sırasında ben orada değildim. " Orada olsaydım...
" qui ont provoqué la mort de ma fille.
- Vallahı mı? 4 yıldır orada değildim.
- Je n'y suis pas allée depuis longtemps.
Ben orada değildim.
J'y étais pas.
Ama orada değildim!
- J'y étais pas!
Orada eleştirdiği ben değildim ;
Ce n'est pas moi qu'il a critiqué.
Ben orada değildim!
- Je n'en sais rien!
Ben orada bile değildim.
Je n'y étais pas!
Orada değildim.
- Je ne sais pas.
Orada değildim, efendim.
J'y étais pas.
Ben orada değildim.
Oui, ce poulpe est mort, mais au moins, je vais le manger.
Orada değildim.
Je n'y étais pas.
Sanki ben orada bile değildim.
C'était comme si je n'existais pas.
- Apollo ben orada değildim.
- Tu trouves que je m'inquiète pour rien?
- Ben orada bile değildim.
Je n'y étais même pas. Je vois.
Ben orada bile değildim.
Je n'étais pas là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]