English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Sadece bir tane mi

Sadece bir tane mi translate French

122 parallel translation
- Sadece bir tane mi?
- Rien qu'un?
Sadece bir tane mi?
Une seule?
- Sadece bir tane mi?
- Un seul?
Bir âşık mı? Sadece bir tane mi?
Pas plus d'un seul amant?
- Sadece bir tane mi?
- Celle-là, toute seule?
Sadece bir tane mi?
Un seul?
Sadece bir tane mi?
Y en a qu'un?
- Sadece bir tane mi?
- Une seule?
- Kyoami, sadece bir tane mi? - Efendim?
Kyoami, est-ce un lapin?
Sadece bir tane mi?
Pas possible!
Bugün sadece bir tane mi alıyorsun?
Comment? Une seule aujourd'hui?
Sadece ve sadece bir tane mi?
Seulement un?
Sadece bir tane mi mikro füzyon iç rölen var?
Il n'y a qu'un relais intermédiaire à microfusion?
Sadece bir tane mi?
Si c'était qu'un.
Sadece bir tane mi aldın?
Vous en avez acheté une? Ou deux?
Sadece bir tane mi izledin?
Un seul?
- Sadece bir tane mi?
- Tu n'en as qu'une?
- Sadece bir tane mi?
Vous ne voulez qu'un double?
Sadece bir tane mi? Alo?
Tu es content que je sois venu?
- Bundan sadece bir tane mi var?
- Vous n'en avez qu'un?
Sadece bir tane mi?
Juste une?
Sadece bir tane mi?
Juste un?
Sadece bir tane mi?
Seulement une?
Mm-hm. Sadece bir tane mi?
Y en a qu'un?
Oh, sadece bir tane mi kaldı?
Oh, y en a plus qu'un!
- Sadece bir tane mi var?
Il n'y en a qu'une?
Sadece emin olmak için, onaylatmak istiyorum. Yapmam gereken tek şey, bir tane bozuk parayı ortadan ikiye bölmek mi?
Si j'ai bien compris, il s'agit de couper une piécette en deux, n'est-ce pas?
Yol için sadece bir tane mi var?
- On boirait pas encore un verre?
Senin sadece bir tane mi işin var?
Vous ne faites qu'un boulot, vous?
- Bir tane oldu sadece. - Ben mi yaptım?
- Tu viens d'en avoir un.
- Oh, sahi mi? Ama sadece bir tane içtin.
- Vous n'en avez bu qu'une.
- Şimdi mi istersin, sonra mı? - Bana bir tane ver bana sadece.
Attends une seconde, j'ai un double appel.
Anne, sadece bir tane hediyelik eşya alabilirim dedin değil mi?
Je peux choisir un souvenir?
Sadece bir tane şeker mi?
Un caramel!
Bir tane köfte yiyeceğim... Sadece bir köfte mi?
On ca planter la tente maintenant.
Bu sadece bir tane daha savaş ve onun bunla savaşmak için kendi yolu var. - Onun gitmesine izin vererek mi?
- Elle mène son combat à sa manière.
Sadece 56 tane mi? Diğerlerinin nasıl olduğunu bir düşünsene.
Alors, ailleurs...
Sadece bir tane "II Cantinori" var, değil mi?
Il n'y a qu'un seul II Cantinori, n'est-ce pas?
Bir dakika, ondan başka sadece bir tane mi?
Attendez une seconde, il n'y en a qu'une seule?
- Sadece bir tane mi?
Il ne vous en faut qu'une, non?
Sadece bir tane, değil mi Miruna?
Un seul pigeon, n'est-ce pas, Miruna?
Dünyada bundan sadece bir tane var, değil mi?
Il est unique au monde celui-ci?
Peki bu yüzden mi koca şirkette sadece bir tane siyah var?
C'est pour ça qu'il y a un seul Noir dans l'entreprise? C'est faux!
Sadece bir tane mi var?
Tu n'en as qu'un?
- Sadece bir tane mi?
Un seul?
Ama onun sadece bir tane atı var, ve diğerleri de bizim gözetimimiz altında değil mi?
Mais il n'a qu'un seul cheval et nous veillons sur tous les autres.
Sadece bir tane yemeyi denedin mi?
Avez-vous déjà mangé une seule pistache?
Gerçekten sadece tek bir tane mi vardır?
II n'y en a qu'une?
- Tabi, sadece ben yiyorum değil mi? - Ben sadece bir tane yedim, diğerlerini kim yedi?
C'est ça, je suis le seul à manger!
Sadece buzdolabınızın içinde küçük bir tane değil mi?
Le petit sur le frigo?
Dünyada sadece bir tane Tammy var, değil mi?
Il y a seulement une Tammy dans le monde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]