Sadece bir yudum translate French
95 parallel translation
Pekala sadece bir yudum.
Bon... Une petite gorgée, alors.
- Sadece bir yudum iç.
- Vous n'avez qu'à boire.
- Sadece bir yudum aldım. - Merhaba, Fred. Homer.
Bois-en une gorgée et tu comprendras
Hadi, sadece bir yudum.
Juste une petite goutte.
Sadece bir yudum. Tadına bak.
Goûte-le, au moins.
Sadece bir yudum.
Rien qu'une.
Sadece bir yudum çavdar viskisi.
Rien qu'un petit whisky.
Bana sadece bir yudum İrlanda viskisi getirebilirsin.
Je ne dirais pas non à un peu de votre whisky irlandais.
Dur, sadece bir yudum.
Attendez, juste une petite gorgée.
Lewis sadece bir yudum demişti.
Lewis m'a dit : "une petite gorgée".
Öylesine mütevazi yaratıklar ki, sadece bir yudum suya ihtiyaçları var, belki bir iki küçük meyveye, bir de.
Ce sont d'humbles et modestes créatures. Une goutte d'eau et quelques baies leur suffisent pour vivre et voler jusqu'aux cieux.
Pekala. Sadece bir yudum.
Une gorgée.
Sadece bir yudum!
Oh, une larme...
Sadece bir yudum tamammı?
Une seule gorgée.
Sadece bir yudum içtim.
Juste un doigt.
Sadece bir yudum aldım.
Je n'ai bu qu'une gorgée.
Sadece bir yudum.
J'ai bu un petit coup.
- Sadece bir yudum aldım.
- J'ai juste bu une gorgée.
Sadece bir yudum al.
- Juste une gorgée.
- Sana içmem dedim. - Sadece bir yudum.
- Je ne bois pas.
Sadece bir yudum aldım ve bana iyi geldi.
Je n'ai bu qu'une gorgée et l'effet ne se dissipe pas.
Sadece bir yudum al.
Aller, juste une goutte.
- Sadece bir yudum.
- Juste une gorgée.
Sadece bir yudum.
- Allez, une gorgée.
Eğer istersen, bütün külot koleksiyonumu sadece bir yudum suyla içebilirsin.
Si tu le voulais, tu pourrais avaler toute ma collection de sous vêtements avec seulement une seule gorgée d'eau!
Sadece bir yudum bile mi?
- Juste une gorgée?
Sonra senin, Şampanyadan dolu bir kadeh içtiğini fakat benim sadece bir yudum aldığımı fark ettim.
Tu avais bu un grand verre de champagne, j'avais à peine touché au mien. On a dû nous empoisonner.
Sadece bir yudum.
Juste une petite gorgée.
Sadece bir yudum aldım daha.
Je finis mon verre. Qu'est-ce que...?
Şimdi bak, bunu yapmaman gerektiğini biliyorum ama bu kaçırılamayacak kadar güzel. Sadece bir yudum.
Je sais que tu n'es pas sensée... mais ce serait dommage de rater ça
Sadece bir yudum hadi.
Une gorgée, pour l'amour de Dieu,
Peki. Sadece seninkinden bir yudum.
Juste une gorgée dans ton verre, alors.
Sadece... - AI, şundan bir yudum iç.
- Nous allons rentrer.
Sadece küçük bir yudum daha alabilirim,..
Bon, mais alors un tout petit.
Sadece bir yudum almalısın.
Il faut le savourer.
Sadece bir iki yudum al.
Prenez-en une gorgée ou deux.
- Sadece bir yudum.
- Une gorgée.
Fefe, bir yudum alabilir miyim? Sadece küçük bir yudum.
Tu m'en donnes une goutte?
Bak sadece küçük bir yudum, hepsi bu.
Une toute petite goutte...
- Tamam. - Sadece küçük bir yudum al.
Doucement.
Sadece bir yudum.
Une gorgée.
- Sadece suyundan bir yudum istiyorum!
Juste une gorgée d'hydro.
Sadece, ufacık bir yudum.
Juste un soupçon.
- Sadece bir iki yudum şarap.
- Juste quelques gorgées de vin.
Tabak istemiyorum. Sadece bir kaç yudum alacağım.
Je ne veux pas d'assiette, juste quelques bouchées.
Bir yudum sadece.
Une petite goutte.
Sadece bir yudum içtim.
Oh, Donald.
Sadece bir yudum.
Un seul : pas plus, pas moins, puis tu reviens ici lundi.
Sadece bir yudum alacağım.
C'était juste pour rire.
Bir yudum daha alıyorum sadece.
Je viens de reprendre une gorgée!
Sadece dudaklarını bür ve büyük bir yudum al
Enveloppe tes lèvres et prends une bonne gorgée!
sadece bir adam 18
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane mi 18
sadece bir tane 124
sadece bir kez 77
sadece bir fikir 24
sadece bir dakika 169
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane mi 18
sadece bir tane 124
sadece bir kez 77
sadece bir fikir 24
sadece bir dakika 169