English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Tabii eminim

Tabii eminim translate French

359 parallel translation
- Tabii eminim. Buharlı gemiye binmemizi sağlayacak kadar var.
Il y a assez pour le bateau et il en restera même un peu.
Tabii eminim.
Oui, j'en suis sûr.
- Tabii eminim!
- Plutôt, oui.
- Emin misin? Tabii eminim. Bak, ben ayakta duruyorum.
Elle est manipulatrice, vicieuse et hypocrite.
Tabii eminim. Başka ne olacaktı?
Avec quoi d'autre veux-tu que ça se fasse?
Eminim, tabii eminim.
Oui.
Tabii eminim.
Evidemment, j'en suis sûre.
Tabii eminim.
Oui, je suis sûre.
- Emin misin? - Tabii ki eminim.
Non, vraiment.
- Tabii ki eminim.
- Bien sûr.
Tabii ki, eminim oynarsın.
Bien sûr.
Tabii, eminim sizi gördüğüne çok sevinir.
Oui, il sera très heureux de vous voir, je n'en doute pas.
Ah, tabiî, ben, ben eminim ki, çok uygun, çok iyidir gerçekten.
Je suis sûre que ce sera parfait.
- Tabii ki eminim.
Évidemment.
- Tabii ki eminim.
- Évidemment!
Birisine ihtiyacı var, ama eminim ki bu ben değilim. Tabii.
Il a besoin de quelqu'un mais pas de moi.
Pekala, çocuklar. Eminim Annem sizlere sahip olmaktan mutluluk duyar. Tabii Peter karşı çıkmazsa.
Je suis sûre que maman sera ravie de vous accueillir... si Peter veut bien.
"Tabii, şu an çok mutlu olduklarına eminim çünkü kaptanın tavanında senin bilyen var."
"Je pense qu'ils doivent déjä se réjouir " des insomnies du capitaine ä cause des billes...
Tabii ki tanır. Buna eminim.
Oui, c'est certain.
Onların atanmaması bana kalırsa yanlış. Ama tabii elimden geleni yapacağım. Sizin de yapacağınıza eminim.
Dommage que ça n'ait pas été le cas, mais je ferai de mon mieux, comme vous.
Tabii, pek çok şey göreceğimizden eminim.
Nous verrions certes des choses :
Tabii ki eminim.
Certain.
- Tabii, eminim.
- J'en suis sûr.
Tabii ki eminim. Yalan söylemem, bilirsin.
Je ne mens jamais.
- Tabii, bir centilmen olduğundan eminim.
- Vous êtes un gentleman, j'en suis sûre.
Tabii ki eminim. Ben, kendi kızımı bilirim, öyle değil mi?
C'est ton cheval, non?
İçeri girip, onlarla - tabii hayattalarsa -... konuştuktan sonra dışarı çıkıp bir durum tahlili yapabileceğimden eminim.
On peut entrer, leur parler s'ils sont vivants, puis sortir et rapporter les faits.
Tabii ki eminim.
- Bien sûr.
Tabii canım, eminim.
Bien sûr.
Tabii ki eminim.
Bien sûr que oui.
Konstantinopolis'te çok mutlu olacağından da eminim. Sultanı taşlayan soneler yazmadıkça tabii.
Et je suis sûre que vous serez heureux à Constantinople, tant que vous résisterez à la tentation d'écrire sur le sultan.
Tabii ki eminim!
J'en suis certain...
- Tabii ki eminim.
Allez!
Tabii ki eminim.
Bien sûr.
Eminim, tabii o bir insansa.
Oui, si c'est un être normal.
Tabii ki eminim. Plan yapmak için en iyisi bunlarla yüzleşmek.
Regardez les choses en face!
Tabii ki eminim.
J'en suis sûre.
Tabii ki eminim.
A l'aise!
Eminim tabii.
- J'en suis sûre.
- Tabii ki eminim.
- Tu es sûre?
- Eminim. Tabii ki yazar.
- Peut-être qu'iI me répondra.
Burada oyun mu oynuyoruz? Tabii ki eminim.
Bien sûr que je suis sûr.
Ama tabii bu ilk romanın ve eminim ikincisinde...
C'est ton premier roman. Le deuxième sera...
Tabii ki eminim.
- Évidemment!
- Tabii, eminim.
- Il fout quoi, là-dedans?
Tabii. Bundan eminim. Ama bir sürü endişem var.
Je suis d'accord, mais j'ai des soucis.
- Tabii ki eminim.
- Bien sûr!
- Tabii ki, eminim!
- Bien entendu, j'en suis sur!
Tabii. Eminim bulurum.
Je n'en doute pas un instant.
- Çok yakışıklıdır. - Tabii, eminim.
- Un très bel homme.
- Emin misin? Eminim tabii!
T'es sûre?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]