English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Tabii canım

Tabii canım translate French

638 parallel translation
Tabii canım, şu polisle.
Ouais, avec ce flic.
Tabii canım.
Oh, je vois.
Tabii canım. Biliyorum.
Rien que des lions, je sais!
Çocukluk arkadaşıymış, öyledir tabii canım! Misket oynayarak başlar, çarşaflar altında biter o dostluklar.
- Les amis d'enfance, ça commence avec les billes et ça finit dans les draps.
Tamam. Tabii canım.
Compte sur moi.
- Tabii canım. Şurada.
Bien sûr.
Evet, tabii canım ama acele etmemize gerek yok.
Bien sûr, chérie, mais on n'est pas pressés.
- Tabii, tabii canım. Cleveland'a gelmeden bitirmiş olurum.
Elle sera terminée dès Cleveland!
- Tabii canım, neden olmasın?
Comme tu dis : pourquoi pas?
- Tabii, tabii canım. Kolay iş.
Ça, c'est facile.
Tabii canım.
Naturellement.
- Tabii canım.
- Evidemment, mon chou.
- Tabii canım, evet! Emin ol Antonio sıkılsa bile gazetelere skandal yaratacak kadar boğulmaz!
En tout cas, si Antonio s'ennuie il ne figure pas à la une des journaux pour des saloperies!
Tabii canım, eminim.
Bien sûr.
Tabii canım!
Je n'en doute pas.
Tabii canım. Yüzünü unutmadıysan, ilk senin başına gelecek bence.
Vu ta tête ça sera plutôt pour toi.
Tabii canım.
Oh bien sûr, trésor.
Tabii canım. Nick Tortelli konusunda bilirkişi kesildiniz hemen.
Vous êtes tous experts en Nick Tortelli, hein?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tabii canım, dandik iki kiloluk iş zaten!
- Non... C'est dégueulasse!
Tabii canım. Kıllanıp Çita ile evlenirsem, olur.
Quand j'aurai un pelage, et que je m'accouplerai avec Cheetah.
Tabii canım 2 sefer aynı hataya düşmem.
Je suis sûr que tu me la feras une deuxième fois, celle-là.
Tabii canım.
C'est ça.
Evet, tabii ki canım.
Mais oui, bien sûr.
Tabiİ ya evlendik, canım unutmuşum.
Mais bien sûr qu'on s'est marié. Chéri, j'avais oublié.
Tabii canım.
Non.
Daha da iyi olacağım. Yeter ki sen bana karşı sabırlı ve nazik ol. Tabii ki canım.
Je guérirai si tu es patient.
- Tabii ki söylemem canım.
- Non, bien sûr.
- Tabii canım.
J'avais 11 ans à la fin.
- Tabii canım.
- Je ne demande pas de nom.
Yüzdüğümüz taraf tabii ki canım.
Derrière toi, nous nageons vers lui!
Canı oyun oynamak istediğinde tabii ki sana gelecek. Kime gitmesini isterdin, başka bir kadına mı?
Alors vous voulez qu'il cherche une autre femme?
- Tabii canım!
Bien sûr!
Tabii, canım.
- Accompagne-moi.
Tabii canım, uçakları, tankları unuttunuz, kara mayınları ve diğerleri de hariç!
Les blindés? Les mines?
Tabii canım!
Pourquoi pas un cocktail?
- Tabii canım.
Qui a dit ça?
Tabii ki canım.
Bien sûr, chérie.
Tabii ki, bizi öldüreceksiniz ama Tanrı yardım etsin biz de sizden çok can alacağız.
Vous allez incontestablement nous tuer. Alors aidez-moi nous allons emporter un grand nombre d'entre vous avez nous.
Tabii ki siyahım. O kadar da değil canım!
enfin pas tellement, quoi!
Bahis paralarını ben alırım, ödülü sen. Kimsenin canı yanmaz... tabii 14.000 dolar kaybeden Parker hariç. Ama adalet yerini bulmuş olur.
Je touche, je te refile le prix et c'est la joie... sauf pour Parker qui perd 14000 $ et c'est justice.
Tabii, canım. Zaten baban da aslan avlıyordu, değil mi?
Comme si ton père capturait des tigres!
Tabii ki biliyorsun, canım.
Bien sûr, ma chérie.
Tabii, canım.
- Oh, bien sûr, ma poupée.
Tabii canım.
Des cow-boys et des Indiens!
İzin verir misin canım? Arka tarafa bir bakmam gerek. - Tabii.
Vous m'excusez, je dois aller derrière.
Hayır canım, Paul'un başına bir şey gelmeyecek ama bilemezsin tabii.
- Bien sûr, rien ne va arriver à Paul. Mais on ne sait jamais.
Tabii canım.
Bien sûr.
- Tabii, canım.
- Bien sûr, ma chérie.
Canım, çok üzgünüm, hiç bozukluğum kalmamış. Sen...? Evet, tabii.
Je n'ai pas de petite monnaie, auriez-vous...
Tabii canım.
Monte-le dans ta chambre.
Yine şu eski hikaye demek, Bayan Bundy. Ama bu bir acil durum. Tabii, canım.
Une facture pour ce lampadaire : 50 $!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]