English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Y ] / Yeni çocuk

Yeni çocuk translate French

908 parallel translation
- Demek yeni çocuk sensin!
Alors, c'est vous le nouveau?
Gece devriyesinde üç kişisiniz ; sen, Kipp ve şu yeni çocuk.
Trois par patrouille, toi, Kipp et le nouveau.
Oturduğun yere iki yeni çocuk geldi, değil mi?
Il y a deux nouveaux enfants chez toi, n'est-ce pas?
Yeni çocuk kimdi?
Il y avait un type louche.
Hey, yeni çocuk, bekle bir dakika.
Attends, petit!
Yeni çocuk Antoine nerede?
Je ne vois pas le nouveau manutentionnaire, Antoine.
Yeni çocuk.
- Brown. C'est un nouveau.
Yeni çocuk sensin, ha?
Tu sais pas le dire, hein?
yeni çocuk Julien Leclou için sizi görmek istiyorduk.
On voulait vous voir à propos du petit nouveau, Julien Leclou.
- Corrigan ile yeni çocuk.
Voilà Corrigan et le nouveau.
Şu yeni çocuk Lymangood ile uçuyorsun.
Vous prenez l'hélico avec le nouveau, Lymangood.
Yeni çocuk için bir tost hazırlamak istiyorum.
Je voudrais porter un toast au nouvel étudiant de la yeshiva.
Şu yeni çocuk, o, o, sufle yapmayı biliyor değil mi?
Le nouveau jeune aux projecteurs, il connaît le signal, pas vrai?
Tamam, bitişik odadaki yeni çocuk.
Oh, oui, le nouveau de la porte voisine.
Bu, yeni çocuk olmalı.
Ça doit être le nouveau.
- Sen yeni çocuk olmalısın.
Vous êtes le nouveau?
Okuldaki yeni çocuk.
Un nouveau, à l'école.
"Şehirdeki yeni çocuk nerede?"
"Qui est ce gamin qui débarque en ville?"
.. yeni doğmuş bir çocuk gibi!
Comme un nouveau-né.
- Mahalleye yeni taşınan çocuk.
- Le nouveau gosse du quartier.
Şu sokağa yeni taşınan çocuk değil mi?
Eh, c'est pas le nouveau qui a emménagé?
Çocuk uçağı yeni güneş dağdan çıkınca görür.
Boy verra avion demain matin.
Senin için yeni bir dünya açtılar, değil mi Çocuk?
Tu découvres un monde nouveau, n'est-ce pas?
Oh, sen yeni bir çocuk olmalısın.
Vous devez être nouveau.
Üstelik de iyi yürekli bir insan. Her değeri ayrı bir İsrafil borusu olur lanet okumak için onu öldürene. Acımak yeni doğmuş bir çocuk olur, çırılçıplak, kasırganın yelesine sarılmış.
Il a montré un pouvoir si doux, a été si pur dans ses hautes fonctions, que ses vertus, anges à la voix claironnante, dénonceront le crime qui le supprime.
- Yeni gelen çocuk, aynasızlar yakaladı. - Ee, ne olmuş?
Les flics ont le gosse.
İşe yeni başladığımda, araba hırsızlığı yapan iki çocuk yakalamıştık.
À mes débuts, on a ramené deux garçons qui volaient une voiture.
Yeni oyuncağına salyaları akan çocuk gibiler.
De vrais enfants devant un camion de pompiers.
Neredeyse yeni doğmuş aç bir çocuk gibi.
C'est semblable au vagissement d'un nouveau-né qui a faim.
Küçük Ziltch, yeni bir çocuk, komutanın emir eri.
Le petit Ziltch, ordonnance du commandant.
Bir yemlikte yeni doğmuş bir çocuk buldum. Tanrı bu çocuğun içindeydi.
Là, j'ai trouvé un enfant dans une crèche... et Dieu vivait en cet enfant.
Yarın kendine yeni bir çocuk bulacaksın çünkü ben bırakıyorum.
Et demain, vous allez devoir vous chercher un petit nouveau parce que je m'en vais.
Yeni bir çocuk geliyor.
Un nouveau arrive.
Hayır, bugün birçok yeni çocuk geldi.
Il en arrive tellement.
Siz de bilirsiniz, küçük bir çocuk, yeni treni ile hemen oynamak ister.
Vous savez ce que c'est, un fils et ses trains électriques.
Çünkü çocuk yaşta suç işleme üzerine yeni teorisi olmayan tek komite üyesi sendin.
Tu étais la seule membre du comité sans théorie sur la délinquance.
Yakışıklı bir çocuk. Senden iki yaş küçük. Lisansını yeni tamamladı.
Un beau garçon, de deux ans plus jeune que toi, frais émoulu de l'université.
Bir çocuk olarak eski sentoru tanıyor olmamdaki amaç neydi? Kutsal olmayan sen, yeni santor, onu kovmadan onun yerine geçtin.
Quelle est la fonction du centaure que j'ai connu, enfant et que toi, nouveau centaure, tu as remplacé, sans le faire disparaîitre?
- Ives adında yeni mezun olmuş bir çocuk.
- Un thésard du nom de Ives.
ÇOCUK MASALI SALI BELGESELİNE DÖNDÜ... yeni refah dalgasından önceki günlerin hatırası. Ülke dirlik ve düzene kavuştu mağazalar güzel şeyler, hoş trenler, oyuncaklar ve...
C'EST À NOUVEAU UN DOCUMENTAIRE... rappellent les jours d'avant l'arrivée d'une nouvelle richesse qui a nettoyé le pays et a rempli les boutiques de belles choses...
Oldukça sıradan bir gün gibi gözüküyordu. Brad Majors ve nişanlısı Janet Weiss iki genç, sıradan ve sağlıklı çocuk eski hocaları ve yeni arkadaşları Dr. Everett Scott'u görmek için bir Kasım akşamı Denton'dan ayrıldıklarında.
C'était par une nuit banale... que Brad Majors et sa fiancée Janet Weiss... deux jeunes gens ordinaires, et en bonne santé... quittèrent Denton, par un beau soir de novembre... pour rendre visite au docteur Everett Scott... leur ancien professeur devenu leur ami.
Caesonia, çocuk, iki kız kardeşi sevgili ihtiyar Claudius amca ve yeni karısı.
Mais nous aideras-tu? Il a raison, Marcus.
Gökler Alemi'nin Kraliçesi'nin rahminden çocuğu almalı ve bütün olarak yutmalıyım ki, Zeus'un başından yeni bir çocuk doğabilsin.
Je dois... retirer l'enfant des entrailles de la reine des cieux et l'avaler d'une pièce, afin qu'un nouvel enfant naisse de la tête de Zeus.
Bir gün, çocukların koğuşunda yeni gelen bir çocuk tecavüze uğradı.
Un jour, un nouveau gosse a été violé.
Neden biraz büyüyüp birkaç yeni numara öğrenmiyorsun, denizci çocuk?
Grandis un peu et apprends la vie, moussaillon.
- Yeni çocuk.
Le nouveau!
Okulda yeni bir çocuk vardı. Paul Morgan. Taft'tan nakil olmuştu.
Il y avait un nouveau à l'école, Paul Morgan, qui venait de Taft.
Yeni bir çocuk mu?
Avec un autre garçon?
Yeni çocuk!
Hé, le bleu!
... ki bu, Tibetçede "Altın Çocuk"'demek "Melekler Şehri" denen yeni bir şehre götürüleceğini haber vermiş. Melek olmayan bir adam tarafından kurtarılacakmış.
"l'Enfant sacré" en tibétain... serait emmené dans la "ville des anges"... et sauvé par un homme qui n'est pas un ange.
Sen ne dedin yeni çocuk?
Tu dis, enculé de bleu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]