English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ç ] / Çok güzel bir gün

Çok güzel bir gün translate French

388 parallel translation
- Bugün çok güzel bir gün mösyö.
- Il fait très doux.
İçimden bir his çok güzel bir gün olucak diyor. Keşke sende benimle gelebilseydin.
J'aurais aimé que tu viennes me voir.
Çok güzel bir gün.
Belle journée.
Bana göre çok güzel bir gün oldu.
C'est un jour mémorable!
- Bugün çok güzel bir gün.
Il fait si beau.
Ve çok güzel bir gün, efendim.
mais plutôt fraîche!
Çok güzel bir gün ve düşündüm ki belki de...
II fait beau, je pourrais passer vous voir...
Çok güzel bir gün, ikisini de yapamaz mısın?
Il fait beau. Vous pourriez faire les deux.
Çok güzel bir gün.
C'est une belle journée!
Çok güzel bir gün geçirdim.
J'ai passé une journée délicieuse.
Çok güzel bir gün.
Quel beau temps, aujourd'hui!
Çok güzel bir gün...
Oui, c'est vrai. Imbécile!
Çok güzel bir gün.
Quel beau temps..!
Çok güzel bir gün.
il fait très beau!
Çok güzel bir gün, Peter.
Quelle belle journée, Peter.
Dışarıda çok güzel bir gün var, şimdi dışarı çıkalım ve bu güzel günün tadını çıkaralım.
C'est une très belle journée... Sortons et profitons de ce dimanche, pour une fois.
Çok güzel bir gün.
T'es si laid que tu ferais fuir un croquemort.
Çok güzel bir gün, Barney.
C'est une magnifique journée!
- Çok güzel bir gün.
C'est une belle journée!
Sabah uyandığında "Çok güzel bir gün olacak." dedi.
Ce matin, il s'est levé et il a dit : "Ça va être une journée magnifique."
Çok güzel bir gün geçirdik, değil mi?
Ce fut une journée très agréable, n'est-ce pas?
Çok güzel bir gün.
Belle journée!
"Saigon Limanı'nda çok güzel bir gün batımı vardı." Ne mutluluk, ne mutluluk.
Non, c'est la réalité. "C'est vous, vous avez tué Pierre."
Merhaba, Anna. Çok güzel bir gün. Alışverişe çıkacağım şimdi.
Puis-je vous rapporter...
Çok güzel bir gün.
Il fait déjà sacrément beau.
Canım... Canım çok güzel bir gün geçirdik.
Ma chère, on a passé une très bonne journée.
Hampden Park'ta çok güzel bir gün geçirdik arkadaşlar.
Un beau match.
Bugün Pazar ve çok güzel bir gün.
C'était dimanche... une belle journée.
Çok güzel bir gün olacak gibi.
Cela va être une journée magnifique.
Çok güzel bir gün. Mahvolmasını istemem.
N'assombrissons pas cette belle journée.
Gitme. Çok güzel bir gün.
Il fait tellement beau.
Baylar, bayanlar... Çok güzel bir gün.
Mesdames, mesdemoiselles, messieurs... c'est une belle journée.
O gün, çok güzel bir gün olacak.
Ce sera une belle journée.
Şimdi de sana, Noel sabahı uyandığında çok güzel bir gün geçirmeni öneriyorum.
Maintenant, je vous dis que lorsque vous vous réveillerez demain, ce sera Noël, et vous passerez une journée merveilleuse.
- Çok güzel bir gün.
- Quelle journée magnifique!
- Çok güzel bir gün.
- C'est une belle journée!
Bir gün, dişçi tabelası olarak altından büyük bir dişim olacak. Onlar çok güzel oluyor.
Un jour, je vais acheter une grosse dent dorée pour mettre en valeur ma vitrine.
- Güzel. Pekala canım, sayenizde çok zevkli bir gün geçirdim.
Ma parole, vous tombez à pic.
Sonra bir gün dışarı bakar ve penceresinin dışında duran yeni bir cankurtaran görür onu nasıl gördüğü kitapta çok güzel anlatılmış.
Un jour, elle voit par sa fenêtre un maître-nageur. La scène est très bien décrite.
Seni çok güzel yapacaklar. Onunla kalmak zorundaysan biz başka bir gün de...
Si vous préférez, nous reportons à une autre fois.
İkinci katta çok güzel bir odam var. İki tane büyük penceresiyle, bütün gün güneş görür.
J'ai une charmante chambre au 2ème étage avec du soleil toute lajournée.
Çok güzel bir gün?
Il fait beau, j'ai une idée.
Çok güzel bir gün geçirmiştik.
Un voyage inoubliable.
Bugün çok güzel bir gün anne.
Tout m'a été donné classé, et mesuré. Tu t'es tout le temps échappé.
Beverly Hills'te çok güzel bir gün doğdu.
Une belle journée à Beverly Hills!
Güzel bir gün olacak ben de çok mutlu olacağım.
Ça va être une belle journée, et une journée de bonheur pour moi aussi.
Güzel bir gün, öyle değil mi? Gerçekten çok güzel.
Belle journée, n'est-ce pas?
Justica'daki Platform 1'e ve San Kloon'daki Cam Piramit'e gitmek çok güzel. Ama ya bir gün Brezilya'ya gidersek?
Pour aller sur la plate-forme 1 sur Justicia ou à la pyramide de San Kaloon.
Böyle güzel bir günde tüm gün bir yere tıkılıp kalmak çok kötü.
C'est dommage de passer la journée enfermé.
Bir gün, babam anneme Amelia'nin çok güzel biri olduğunu söylemişti.
Un jour papa dit à maman qu'Amélia était très belle.
Onlara güzel bir şey sunduğun için teşekkür etmene gerek yok. Bütün gün seni çok özledim tatlım.
Parfois, je le regarde dormir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]