Çok uzakta translate French
1,398 parallel translation
Umarım şu andan itibaren çok uzakta değildir.
Et très bientôt, du moins nous l'espérons.
O yüzden bunu asbest kaplı bir kutuda Rachel'dan çok uzakta tutacağım.
Mais celui là, je vais le garder dans une boite en amiante trés loin de Rachel.
Bizden çok uzakta.
Loin de nous.
"İyi yaptığım şey çok çok uzakta..." diyordu.
juste avant qu'il ne vole du pain?
- Artık çok uzakta olamaz. - Tamam.
L'arbre ne doit pas être loin.
Doğuda, çok uzakta Ona "Güneşin doğduğu ülke" derler.
Si loin vers l'est qu'on l'appelle le Pays du Soleil Levant.
Her şeyden önce, çok uzakta yaşıyorum.
Tout d'abord, je vis assez loin.
Kendini yeryüzünden çok uzakta görmüş sonsuz bir insan sırası dünyayı sarıyormuş.
Elle s'est vue à une très grande distance de la terre. Une file d'attente faisait le tour de la planète.
- Çok uzakta mı?
- C'est loin?
Stanley Jimmy'yle konuşmaya gitmişti herhalde. Omzunun üstünden bakarken dolinin kamerayı koyduğu... ... yerden çok uzakta olduğunu fark etti.
Stanley va voir Jimmy par hasard... et remarque que le travelling... est beaucoup trop loin de la caméra.
Ne fark eder. Buradan çok uzakta olmalı.
Il doit être loin à l'heure qu'il est.
Acele etmeliyiz. Öbür durağımız çok uzakta.
Dépêchons-nous, nous avons de la route.
Karakol çok uzakta, beni zorlamaz bile
C'est trop loin, ce n'est pas drôle.
Bunun anlamı, bunları her kim koyduysa kardeş vurulduğunda çok uzakta değildi.
Ca signifie que celui qui a posé ça ici, n'était pas loin lorsque le frère s'est fait tirer dessus.
Tamam, çok uzakta olmayacağım.
On ne sera pas loin.
Bir zamanlar, çok uzakta olan bir ülkedeki kalede bir prenses varmış.
Il était une fois une princesse qui vivait dans un château lointain.
İniş platformuna çok uzakta değil.
Il n'y a pas beaucoup de place sur l'air d'atterrissage.
Gemi hala çok uzakta.
Aussi loin que soit le transporteur,
Ama çok uzakta değil.
Pas très loin, heureusement.
Yaşanabilir en yakın gezegen, buradan çok uzakta, bu yüzden bir alternatif teklifim var.
La planète adéquate la plus proche est trop loin. - J'ai une alternative.
Buradan çok uzakta.
Très loin d'ici.
Benim ülkem çok uzakta, patron.
Et toi? Ma terre est très loin, Patron.
Çok uzakta olamazlar.
Vous les avez ratés de peu.
Çok uzakta olsa bile.
Même s'il se trouvait très loin.
Diğeri de çok uzakta değildir.
Un autre est probablement pas loin derrière.
Bizimle işin bittiğinde sana yeni bir kimlik vereceğiz. Ve yeni bir ev. Çok uzakta ve güvenli bir yerde.
Quand ton travail pour nous est terminé, tu auras une nouvelle identité et une nouvelle maison très loin et à l'abri de DigiCorp.
"İsa güçlü meleklerle alevlerin dilinde göğe yükseldiğinde ve Tanrı tanımazlardan ve İsa'nın İncil'ine uymayanlardan intikam aldığında onlar Tanrının huzurundan çok uzakta ve gücünün ihtişamından yoksun ebedi azap ve sefalet çekecektir."
"Lorsque Jésus apparaîtra du ciel avec les anges de sa puissance... au milieu d'une flamme de feu... pour punir ceux qui ne connaissent pas Dieu... et n'obéissent pas á l'Evangile de notre Seigneur Jésus... ils auront pour châtiment une ruine éternelle... loin de la face du Seigneur... - et de la gloire de sa force." - ll a raison.
- Ve sen de çok uzakta değildin.
Si t'as remarqué, c'est que toi aussi...
Chongyang çok uzakta. Niçin gitmesine izin verdin?
Chongyang est très loin, vous devriez y aller!
Çin mi? Çok uzakta.
Cela fait un long voyage.
Çok uzakta.
Il est trop loin.
Paige buradan çok uzakta olmayan harika bir aile bulduğunu söyledi.
Paige lui a trouvé une famille d'accueil pas très loin d'ici.
- Çok uzakta.
C'est trop loin.
- Girdiği koordinatlara göre bir şeye doğru gidiyoruz ve çok uzakta değil.
D'après les coordonnées qu'elle a entrées, on ne va pas très loin.
Şimdi Mimi kendine bir fincan kahve koyacak, senden çok uzakta oturacak ve kahvesini bitirir bitirmez fincanını yıkayıp gidecek.
Sympa l'endroit.'Et je suis entrée. Et maintenant, Mimi va se servir son café et s'asseoir très loin de toi, et elle promet, dès qu'elle a fini, elle rince sa tasse et s'en va.
Cambridge buradan çok uzakta, Max.
Cambridge est pas la porte à côté, Max.
Buradan çok uzakta değil.
Pas très loin d'ici.
Yer birlikleri çok uzakta olamaz.
Les forces au sol ne tarderont pas.
Daha akıllı. Uzakta oturuyor. Henüz araba kullanamadığımı düşünürsek bu çok büyük bir sorun olur.
Il est plus vieux que moi, plus intelligent que moi et il habite loin, pas de problème, je n'ai pas le permis.
Şey, belki sadece uzakta olma durumu hoşuma gitti çünkü biliyorsun, arıyordun konuşuyordun ve benim kendimi çok iyi hissetmemi sağlıyordun ve benim hiçbir şey yapmam gerekmiyordu.
Hé bien, peut-être que j'aimais simplement l'aspect longue distance Car, tu sais, tu appelais et tu parlais et tu me faisais me sentir bien et je n'avais rien à faire.
Güle güle kızarmış tava. Merhaba, ateş. Çok büyük miktarda düşman füzesi, 10 LS uzakta ve yaklaşıyor.
Avez-vous jamais souhaité une vie sans crainte?
Senden bu kadar uzakta olmak çok tuhaf.
C'est étrange de te savoir à l'autre bout du monde.
Sevgili Rafe, senden bu kadar uzakta olmak çok tuhaf.
Cher Rafe, c'est étrange d'être si loin de toi.
Çünkü çok fazla uzakta.
- Parce qu'on y est plutôt loin.
Ergenliğin çok ışık yılı uzakta olduğunu hissediyorum.
La puberté est encore a des années-lumière.
Eğer ruhu tamamen göç ettiyse, Erişimimin çok ötesinde uzakta.
Si son âme ne s'est pas entièrement détachée, elle est déjà trop loin pour être rejointe.
Ve anlaşılan sütü kaldırmak da senin için çok zormuş. Şu anda dolap masadan bir santim uzakta olsa bile.
Et ranger le lait, c'était trop te demander, même si le frigo est à 10 cm de la table?
Ov, ov, çok soğuk, Tanrım! Connecticut ne kadar uzakta?
Il fait trop froid là-dessus.
Şeyy... acaba tuvalet çok mu uzakta?
Est-ce... les toilettes sont loin?
Araba çarpmasına göre yoldan çok uzakta.
- Je crois pas.
Evet. Bu uzaylı kaosundan uzakta olmak çok güzel, değil mi?
C'est si bon d'oublier un peu nos extraterrestres et leurs soucis.
uzaktan 27
uzakta 58
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok üzgünüm efendim 30
uzakta 58
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok üzgünüm efendim 30
çok uzak 78
çok üşüyorum 45
çok üzücü 155
çok üşüdüm 19
çok uzun zamandır 30
çok uzun zaman önce 42
çok utanıyorum 107
çok uzun sürdü 28
çok uzak değil 39
çok uzun sürmez 60
çok üşüyorum 45
çok üzücü 155
çok üşüdüm 19
çok uzun zamandır 30
çok uzun zaman önce 42
çok utanıyorum 107
çok uzun sürdü 28
çok uzak değil 39
çok uzun sürmez 60