English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ö ] / Önü

Önü translate French

440 parallel translation
Her zamanki yere. Sahne önü.
- Comme d'habitude.
Önü açık biri.
Il a un bel avenir.
Gülümse yürü önü selamla.
On sourit. On marche. On passe devant.
- Önü selamla.
- On passe devant.
- Önü selamla.
- Devant.
- Önü selamla...
- On passe devant...
En güzel turta yarışması Adliye Sarayı'nın Önü
CONCOURS DE LA MEILLEURE TARTE
Paltosunun önü ilikliydi.
Et son pardessus.
Önü açık ve uzundu.
Un front large et haut.
Ve suç mahali orası, senin kapının önü.
C'est bien là que le crime a été commis!
Biliyor musunuz? Tam da benim kapımın önü.
Ça alors, sur mon palier!
Wrigley Beyzbol sahası, stadyum önü.
Stade de Wrigley Field.
Evin önü çok kalabalıktı.
Il y avait foule devant la maison.
- Yüce Tanrım, gömleğimin önü!
Mon plastron!
- Kapının önü olsa nasıl olur? - Peki arabanın önü nasıl?
- Vous avez pas vu la bagnole?
- Önü de salak.
- Et la tête d'un idiot aussi.
Bu garip. Suyun önü kapalı, aynen bıraktığım gibi.
Bizarre, mais toute l'eau vient d'ici.
Yan tarafa geç, oradan önü de arkayı da görebilirsin.
Tu surveilles l'arrière et la façade.
Önü neresi, arkası neresi?
Quel est le devant et quel est le derrière?
Önü depo, arkası apartman dairesi.
Une boutique et un logement.
Sahne önü çok hoş Bay Pierce.
Magnifique avant-scène.
Jirota, sen önü al.
Jirôta, passe par devant.
Evin önü Ryan!
Retourne-toi, Ryan.
Evin önü dedim, Ryan!
Retourne-toi, Ryan!
Bence oturduğu yer bu portrenin önü olmamalı.
Vous ne devriez pas poser sous ce portrait.
Önü temiz gibi görünüyor.
La voie semble dégagée.
Önü temiz.
Voie dégagée.
- Sancak tarafında hala temas var, önü temiz.
- Contact à tribord, voie dégagée.
Yolun kısalması için adamları dörtnala koşturup, Mesquite Springs'te... -... önü kesin.
Va barrer la route des Lingots avec tes hommes.
Ted amca, evin yanına daha yakın ama önü hâlâ görülüyor.
Oncle Ted un peu plus sur le côté de la maison, mais on en voit encore le devant.
Sadece ileri bir operasyon düşmanın tam önü olacaktır.
C'est seulement lors d'une offensive en cours qu'on est face à l'ennemi.
Güzelce biçilmiş Benim evimin önü gibi virane değil
Bien entretenue, pas comme la mienne.
Önü, arkası üstü ve altı.
La vache a quatre cotes : le devant, le derriere... Ie haut, et le bas. "
Easy Rider filminden beri herkes bu tip motosikletleri kullanıyor uzun, alçak, önü düşük.
Depuis Easy Rider tout le monde conduit ce genre de motos, longues, basses, projection de la roue avant
Santralın önü çok kalabalık.
Une foule devant l'usine.
Hem de oturma odasının önü açılır. Harika olacak.
Cela donnera un courant dans le salon.
Yarın saat 3 : 30'da atlıkarıncanın önü, iyi mi? Tamam.
1 5 h 30 demain au Rond-Point?
Böylece yeni bir iş alanının önü açılmış oldu :
Et c'est ainsi que furent créées les conditions d'une fantastique et nouvelle forme d'industrie.
Ya benim kapımın önü?
Et ma porte à moi?
Önü kesilmiş. Michigan aleyhine.
Le gars du Michigan est accusé d'avoir renversé l'adversaire.
Önü apaçık.
Il est illimité.
- Ama önü ağır.
- Mais elle est trop lourde en tête.
Yemekhanenin önü, kulübelerinin önü berbat kokuyordu.
Ça puait... Devant le réfectoire... Devant leur baraquement.
Sifonlu tuvalet koyacaklar. Ya kapı önü? Beton dökecekler.
des toilettes comme il faut, du béton sur le pas de la porte,
Önü ben alırım.
J'irai en tête.
Bay Wendice, evin önü çok kalabalık.
Il y a foule dehors.
İstasyona park et, önü açıkta olsun.
- La limousine?
İyi niyetin önü kesilirken, kötülüğe yol veriliyor.
Tout ça ŕ cause d'un contrôle trop formel!
Önü açılıyor!
La partie avant s'ouvre.
Tekrarlıyorum, önü açılıyor.
Je répète, la partie avant s'ouvre.
Önü öptükten sonra ellerimi sıkarmısın?
Félicitations.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]