English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ü ] / Üç gün

Üç gün translate French

2,989 parallel translation
Birlikte hareket edersek iki en fazla üç gün dayanırız.
Deux jours, peut-être trois si on reste bien groupé.
- Kapa çeneni. Sineğe ısırtmasaydın kendini, üç gün önce gitmiş olacaktık.
On serait loin si tu t'étais pas fait piquer.
Hatta üç gün. Kuşlarda normal bir şey.
Même trois, c'est normal pour un oiseau.
Nasıl üç gün bekletirler ya seni?
Je ne peux pas croire qu'ils te fassent attendre trois jours.
Karısı, Garrett Fienberg'ın üç gün önce kaybolduğunu bildirmiş ve Fienberg, Rustic Canyon'daki adamınızın yan komşusu.
Garrett Fienberg l'a signalé disparu avant hier, et Fienberg possède la maison à côté de ton gars à Rustic Canyon.
Çocuklarımı haftada üç gün görme düşüncesine katlanamıyorum.
Me résoudre à voir mes enfants trois fois par semaine.
Sadece, üç gün önce sınıfta oturmuş bir fizik sorusunu çözmeye çalışıyordum ama sonra bu oldu.
Disons que, il y a trois jours j'étais encore en classe en train d'essayer de résoudre un problème de physique et qu'ensuite j'ai eu ceci.
Onu üç gün önce gördüğünü neden söylemediğini sorguluyorum.
Je demande pourquoi tu n'as pas dit que tu l'avais vu, il y a 3 jours.
Abdominal şişkinlik yaklaşık üç gün önce öldüğünü gösteriyor.
La distension abdominale suggère qu'il est mort depuis trois jours.
Lafayette'e üç gün işkence etmiş.
Il a torturé Lafayette pendant trois jours.
Hem de iki, üç gün içerisinde çukurlaşıyor.
Il y a même des trous, en deux ou trois jours.
Beni üç gün bağlı tuttu. - Elime bir silah verip bana ateş ettirmeye çalıştı. - Kes şunu!
Il m'a tenu ligoté trois jours et m'a mis un pétard sur la tempe.
Kurbanlarının ölümü üç gün sürmüştü.
Ils ont mis trois jours à mourir.
Yola çıkmadan üç gün önce ve nereye gittiğimizi bilmiyoruz.
À trois jours du départ... nous ne savons pas où nous allons. Formidable.
Sana üç gün veriyorum.
Tu as 3 jours.
Sana üç gün veriyorum.
Je vais te donner trois jours.
Bu fıkra en sevdiğiniz web sitesinde en iyi arkadaşınızın ölümünden üç gün önce yayınlandı.
Cette petite blague a été publiée sur votre site favori. trois jours avant que votre meilleur ami ne meurt.
Çizelgeye üç gün önce yazdım.
C'est marqué sur l'horaire depuis 3 jours!
Küçük bir orkinos etini üç gün dinlendiriyoruz.
On va laisser mûrir un petit thon environ trois jours.
İşi bırakalı üç gün oldu ama bu heriflerden betersin.
Tu as l'air pire qu'eux.
İzinsiz silah taşımaktan uyuşturucu üretiminden üçü ağır olmak üzere dört yaralama vakasından ve bir memura cinayet teşebbüsünden sekiz yıl, iki ay, üç gün hapis.
8 ans, 2 mois et 3 jours pour... Port d'arme dissimulée, Vente de drogue classe A, Trois chefs d'accusation pour coups et blessures, Quatre graves.
- Yaklaşık üç gün önce.
Il y a 3 jours.
- Getiremezsin. Sırf sabıka kaydının sorgulanması üç gün sürer.
Délai administratif de trois jours.
Sadece birkaç gün. İki ya da üç gün.
Très peu de temps. 2 ou 3 jours.
- Michael, yer fıstığına en son maruz kaldığımda üç gün boyunca kaşınmıştım, tamam mı?
La dernière fois que j'en ai touché, ça m'a gratté pendant trois jours.
Zaten bir kere oynadık, daha üç gün oldu.
On en a déjà fait un il y a á peine 3 jours!
Bu saat üç gün önce evimizden çalındı.
Cette montre nous a été volée il y a trois jours.
Yutuyorsun ve üç gün falan sonra işte şey, çıkmaya başlıyor sonra da üç gün daha yavaş yavaş dışarı çekiyorsun.
Tu l'avales sur trois jours, puis tu le digères... Puis tu le retires tout doucement pendant trois jours de plus.
Ondan kendim ayrılabilirim, ama üç gün sonra yeniden ortaya çıkar.
Je romprais bien avec lui, mais il réapparaîtrait 3 jours après.
Gibson Hawke'ın banka hesabı öldükten üç gün sonra kapatılmış.
Le compte en banque de Gibson Hawke a été clôturé trois jours après sa mort.
Depremde üç gün enkaz altında kaldım.
Je suis resté pris au piège des décombres pendant trois jours.
Onu üç gün Dûc Quay'de tutmuştum.
Que j'ai eue trois jours à Dûc Quay.
Dedim ki, ananı üç gün Dûc Quay'de tuttum.
J'ai dit que j'ai eu ta mère trois jours à Dûc Quay.
- Buraya geleli üç gün oldu!
- Tu es ici depuis trois jours!
Muhteşem anne-kız zamanı geçireceğimiz üç gün ayarladım. Güneş ile rahatlayacağız, insanlarla sohbet edeceğiz.
On va passer trois jours extraordinaires entre filles à se détendre au soleil et à dire des horreurs sur les gens sur le bateau.
Evet, üç gün oldu.
Oui, il y a trois jours.
Bunu üç gün önce almışsın. Neredeyse yarısı bitmiş.
Il était rempli il y a 3 jours.
Arkadaşlar arasında, bir gün içinde üç kez plan değişmesi istatistiksel olarak imkansızdır.
Trois changements de plans en un jour entre amies est impossible.
April'ın şovunun provaları, ulusal yarışmadan iki gün sonra başlıyor ve açılış gecesi de üç hafta sonra olacak.
Les répétitions d'April sont deux jours après les Nationales, la première, trois semaines après.
Her gün farklı olmak üzere üç farklı kahveciye giderim.
Je vais dans trois cafés différents. J'en change tous les jours.
Çoğu, eski karısından ve üsten. Kaybolduğu gün ise Malibu otelinde, 303 numaralı odadan üç arama yapılmış.
Ils sont de son ex-femme et de la base. il a reçu trois appels du Malibu Hotel...
Vortex'in üç üyesi de o gün oradaydı.
Les trois membres de Vortex étaient là.
Başlangıçta ben her gün üç saat bando dersi veriyorum.
Pour l'instant, il y a trois classes de musique avec moi.
Mahkemeye üç gün var.
Le procès est dans 3 jours.
Bugün birinci gün yarın ikici gün,... sonra üç ve diğerleri.
Aujourd'hui, c'est un... Demain, c'est deux, trois, et ainsi de suite... 4, 5, 6, 7.
Ve üç gün sonra kaçtı.
Et elle a disparu au bout de 3jours.
Ve üç gün.
- et trois jours. - Oui.
Yıldız karması maçına üç gün kalmıştı.
Matez ça.
Tuhaf çünkü evvelki gün burayı aramış. - Hem de üç kez.
Curieux, car il a appelé ici, l'autre jour, à trois reprises.
Birine aynı gün içinde üç kez rastlamıştım.
J'ai rencontré la même personne trois fois en une journée.
Dört ay, üç hafta, dört gün, 6 saat ve küsuratı da var.
4 mois, 3 semaines, 4 jours, 6 heures et des clopinettes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]