English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ş ] / Şansına küs

Şansına küs translate French

166 parallel translation
- Şansına küs.
- Pas de chance, demi.
- Şansına küs.
Pas de chance!
- Tam bir rezalet. - Şansına küs Pfiffer.
C'est criminel!
Haklıysan, şansına küs.
C'est juste. Pas de chance!
Şansına küs ki hayır.
Non, ce n'est rien
Ama silah dolu değilse, şansına küs.
S'il n'est pas chargé, tu joues de malchance.
Pislik! Şansına küs!
Tant pis pour toi!
- Onsuz yaşayamam. - Şansına küs.
Je ne peux plus vivre sans elle.
Şansına küs, denizci.
Au revoir, matelot.
Şansına küs, Karl.
Pas de chance, Karl.
Şansına küs, Eugene.
Dommage, hein, Eugene?
Şansına küs, Karl. Cevap Westham United.
C'est West Ham United.
Bunların görünüşünden nefret ettiğini söylemiştin. Tamam. Şansına küs, kurtçuk.
Ta mère a retiré les balles... et refuse de me dire où elles sont.
Şansına küs.
Pas question.
Şansına küs, Swensen!
- Prends ça dans les dents, Swensen.
Yoldalar ve gittikleri yerde telefon yok, şansına küs.
Et il n'y a pas de cabine où on va. Pas de chance!
Şansına küs, çocuk.
Tu as de la chance!
- Şansına küs.
Un marché est un marché.
Acil bir durum olursa şansına küs.
S'il y a un problème, c'est pas de chance.
- Şansına küs Dick.
- Pas de bol, Dick.
Bu da seni korkutuyorsa, şansına küs.
Et si ça te fait peur, tant pis!
Şansına küs, çenesiz.
Pas de pot, M. sans menton.
- Sen şansına küs.
Ça te disqualifie d'office.
Şansına küs Angelus.
Dommage, Angelus.
Şansına küs, amigo.
Pas de bol, amigo.
"Şansına küs dostum, bu hafta zam geldi. 40,000 dolar istiyorum."
'Pas de chance, le prix est passé à 40'000 $.'
- Şansına küs, senin için yapıyorum!
- Trop tard.
Deacon da benim en iyi dostum ve ona söylemem diye söz verdim! Şansına küs!
C'est mon ami, et j'ai promis de ne rien dire.
Sabahları duşa önce ben girerim. Bütün sıcak suyu da kullanırım. Şansına küs.
Si t'as plus d'eau chaude après ma douche, pas de bol.
Şansına küs.
Quelle poisse.
Şansına küs.
Vous n'avez pas la main.
Benim adım Fez, ama sevgilim var o yüzden şansına küs, küçük hanım.
Fez. Mais j'ai déjà une copine, alors on se calme.
- Şansına küs.
- Dommage!
Şansına küs.
Pas de chance, je suppose!
Şu an sakso modunda değilim ve kahvaltımı geç yaptım, o yüzden şansına küs.
Je suis pas d'humeur pour une pipe et j'ai déjà mangé, t'as pas de bol.
Şansına küs, adamım. Belki gelecek sefere.
À la prochaine.
Yapamazsan, şansına küs.
Sinon, pas de chance.
- Şansına küs.
- Pas de chance.
- Şansına küs.
- Pas moyen.
Şansına küs!
Dommage pour vous!
Şansına küs İlerle benim görüşümle
Shit out of luck Go with my vision
Tanrı aşkına, kokuşmuş bu dünya! Şansına küs! İlerle benim hayalimle!
Shit out of luck Go with my vision
Şansına küs dostum.
Alors, pas de chance, mon pote.
Ama şansına küs, düğünümde Victoria diye biri yoktu.
Malheureusement pour toi, il n'y avait aucune Victoria à mon mariage.
Şansına küs evlat.
Pas question.
Şansına küs Julie.
Pas de chance, Julie.
Ah-ah-ah-ah. Şansına küs, Al.
Dix, Al.
Şansına küs.
Hé!
Şansına küs.
Tu y arriveras pas.
Şansına küs, delikanlı!
Pas de chance, vieux brigand!
Şansına küs.
J'ai pas envie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]