Bana bakmayın translate Portuguese
296 parallel translation
Bana bakmayın öyle.
Näo olhes para mim.
Bana bakmayın!
Não olhem para mim!
Siz bana bakmayın, ben iyiyim.
Quer dizer que não gosta das coisas que trouxemos?
Bana bakmayın. Bana bakmayın.
Não olhem para mim.
Bana bakmayın.
Não olhem para mim.
Denizci mi? Tabi. Siz bana bakmayın, benimkiler artık kocaman oldular...
Não repare, entusiasmo-me com os bebés, as minhas já são crescidinhas...
Bana bakmayın!
Não olhem para mim, porra!
- Bana bakmayın.
- Não olhem para mim!
Bana bakmayın, Bay Paris.
Não olhe para mim, Sr. Paris.
Bana bakmayın, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Não olhe para mim, não sei o que fazer.
O kadar demode birine mi benziyorum? Hey bana bakmayın.
Sou assim tão cliché?
Bana bakmayın, ileri bakın. Kendinize olan güveniniz nerede?
Não olhem para mim, olhem para a frente.
Bana bakmayın. Warp motorlarını kapatın.
Desligue os motores de Warp.
Cama karşı durun. Bana bakmayın!
Não olhem para mim!
Bana bakmayın.
Olha para mim.
bana bakmayın.
Não olhes para mim.
Bana bakmayın.
Não me olhe.
Bana bakmayın.
Parem de olhar para mim.
- Bana bakmayın.
- Não olhem para mim.
Lütfen Bayan Chisholm, bana öyle bakmayın.
E, por favor, Sra. Chisholm, não olhe para mim assim.
Siz bana bakmayın.
Não me importo.
Hayır, lütfen bana öyle bakmayın efendim.
Não me olhe assim.
Bana öyle bakmayın.
Não olhem para mim assim.
Bay Moyzisch, lütfen maaşınızdan başkaca bir gelir kaynağınız varmış gibi... bakmayın bana..
Herr Moyzisch, não olhe para mim como se tivesse uma fonte de rendimento... além do seu salário.
Bana öyle bakmayın.
Não olhe para mim assim.
Kusura bakmayın ama bana anlamlı gelmiyor.
Desculpe, mas, pessoalmente, é algo que eu não consigo conceber.
Bana o masum bakışla bakmayın!
Não me olhem como se fosse um monstro.
Bana bakmayın.
Não olhe para mim.
Kusura bakmayın ama gitmeniz gerek. Bana acıma.
Devo pedir-lhe para sair agora.
Kusura bakmayın Bay Silver. İstemediğim bir şeyi yaptıramazsınız bana.
Desculpe... não pode obrigar-me a fazer algo que eu não quero.
Bana öyle bakmayın yaa!
Parem de olhar para as minhas cuecas!
- Bana böyle bakmayın.
- Vá lá! - Não me olhes assim.
Bana öyle bakmayın.
Irmão Wong, não ponha as coisas dessa maneira.
Bana bu şekilde bakmayın!
Não me olhes assim!
Lütfen, bana öyle bakmayın.
Não me olhe assim, por favor.
Bana bakmayı bırakın ve hareket edin!
Vamos! Mexam-se! Não olhem para mim!
Bana da öyle bakmayın.
E não quero olhares de soslaio, quando cá entro.
Bana öyle bakmayın. Onu ben öldürmedim.
Não me olhem assim.
Bana hiç bakmayın. Ben çok uzaklardayım.
Não se ralem a caçar-me.
Kusura bakmayın da bana göre saçmalık bu.
Eu lamento, mas isso é ridículo.
- Kimse bana bakmasın. - Bakmayın ona yoksa işe yaramaz.
- Não olhem para ele, senão não funciona.
Bakmayın bana!
Não olhem para mim!
Öyle bakmayın bana lan!
Não olhem assim para mim.
Bana öyle bakmayın.
Parem de olhar para mim!
Bana bakmayın. Bakmayın dedim!
Disse que olhasses para mim!
Bana öyle bakmayın.
Não me olhem assim. - Não estou louco.
Şaşırmış gibi bakmayın bana.
Não me olhem surpresos.
Bana bakmayın!
Não olhem para mim.
Bana aval aval bakmayın!
Parem de olhar para mim!
- Bana bakmayın.
Não olhe para mim.
Kusura bakmayın Müdür Bey ama bana bir tuzak kurmadığınızı nereden bileyim?
Bem, com todo o respeito Sr. Director, que garantia tenho que isto não é uma forma de me prender?
bakmayın 26
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana ver 290
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana ver 290
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53