English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bana bir iyilik yap

Bana bir iyilik yap translate Portuguese

2,512 parallel translation
Bana bir iyilik yap dostum. Sarah'ya, Jacques uğradı der misin?
Faz-me um favor, amigo, dizes à Sarah que o Jacques esteve aqui?
Bana bir iyilik yapıp toplantıma götürebilir misin?
Podias fazer-me um favor e dar-me boleia até à reunião?
O zaman bana bir iyilik yap.
Faz-me um favor.
Bana bir iyilik yap da defol şuradan.
A sério, faz-me um favor. Vai dar uma volta.
Dinle, Guerrero bana bir iyilik yap ve Aaron'ın izlerini takip et.
Guerrero, faz-me um favor.
Tamam, bana bir iyilik yap, tamam mı?
Ok, faz-me um favor, sim?
Bunu kolay karşılamalısın demiyorum ama bana bir iyilik yap Nina küçümsemeni başka yerde yap.
Não estou dizendo que você deve achar isso fácil, mas faça-me um favor, Nina, e tomar o seu desdém para outro lugar.
Bana bir iyilik yap.
Faça-me um favor.
Bana bir iyilik yap ve bir daha benimle konuşma.
Faz-me um favor, não fales mais para mim.
Bana bir iyilik yapıp biraz dümene geçer misin?
Queres fazer o favor de conduzir um bocado?
Bana bir iyilik yapıp, beni yol üstünde bir yere bırakır mısın?
Podes fazer-me o favor de me deixar pelo caminho?
Bana bir iyilik yap. Bir bira kapıp kaplumbağa yarışına dön.
Compra uma cerveja e aposta na tartaruga.
Bana bir iyilik yap.
Espere. Faça-me um favor.
Çocuklar, bana bir iyilik yapın ve Ben'in sizin için önemini ifade eden tek bir şey bulun, yeter.
Pessoal, façam-me um favor, está bem? Lembrem-se de algo sobre o Ben que é importante para vocês. Só isso.
Bana bir iyilik yap ondan uzak dur.
Faz-me um favor, afasta-te dele.
Bana bir iyilik yap ve gözlerini kapa.
Faz-me um favor, fecha os teus olhos.
Bana bir iyilik yap ve beni bir dahaki hayal edişinde iç çamaşırlarını karıştırma.
Faça-me um favor, para a próxima vez que me imaginar, deixe lá a roupa interior.
Bana bir iyilik yap ve ne zaman başlayacağını söyle. Çünkü şaşırmak istemiyor... # Moon River!
E faz-me o favor de me dizer quando estiveres prestes a começar porque eu não quero ser surpreendido...
Bana bir iyilik yap ve Grace'e okulu asma meselesini açıkla da kendini kaybetmesin yine.
Faz-me um favor. Explica à Grace o porquê de faltar à escola para que ele não fique histérica.
Bana bir iyilik yap.
- Faz-me um favor.
Bana bir iyilik yap ve ona bir bak.
Poupa-me. Olha para ela.
Bana bir iyilik yap.
Por favor...
Volodia bana bir iyilik yap.
Volodia, faz-me um favor.
Lütfen bana bir iyilik yapın ve kabul edin.
Ouça, faça-me um favor e aceite.
Bana bir iyilik yapıp markete gider misin?
Fazes-me um favor e dás um salto ao supermercado?
Bana bir iyilik yap. Bir sigara molası ver.
- Faz-me um favor, vai fumar um cigarro, está bem?
Rebecca, bana bir iyilik yap.
Rebecca, faz-me um favor.
Bana bir iyilik yapıp kitabın neresinde masum insanların öldürülmesinin haklı gösterildiğini söyle.
Pode fazer-me um favor e mostrar-me aqui dentro onde se justifica a morte de pessoas inocentes?
Bana bir iyilik yap, olur mu?
- Faz-me um favor.
Bana bir iyilik yap, benzer kanıtları olan çözülmemiş eski davaları bir araştır.
Vê os casos arquivados e ainda por resolver que tenham traços semelhantes.
Alice, bana bir iyilik yap.
- Alice, faça-me um favor.
Dave, bana bir iyilik yap, tamam mı?
Dave, faça-me um favor, sim?
Benim en iyi arkadaşım ve buranın batmamasının belki de tek nedeni o. O yüzden bana bir iyilik yap. Ona iyi bak, bilirsin.
Ela é a minha melhor amiga e o único motivo porque esta empresa não se afundou, por isso, faça-me o favor de a tratar com cuidado.
Bana bir iyilik yap olur mu?
Faça-me um favor, tá?
Bana bir iyilik yap, olur mu?
Faz-me um favor, sim?
- Bana bir iyilik yap.
- Ei, faz-me um favor.
İyiyim. Lütfen bana bir iyilik yap. Beni rahat bırak.
Por isso, se não te importas, faz-me o favor de me deixares da mão.
- Bana bir iyilik yapın. Bunun ne kadar tuttuğunu bildiğinizi belli etmeyin.
Por favor, não lhe digam que sabem quanto custou.
- Ian, bana bir iyilik yap.
- Ian, faz-me um favor? - O quê?
Doktor, bana bir iyilik yap. Duvara mümkün olduğunca luminol püskürt.
Doc, faz-me um favor e espalha o máximo de luminol que puderes nesta parede.
Bana bir iyilik yap ve bunu Bayan Dunphy'e söyleme.
Faz-me um favor. Não contes à Sra. Dunphy?
Ama bana bir iyilik yap.
Mas faz-me um favor...
Bana bir iyilik yap.
Faz-me um favor.
Bana bir iyilik yap, olmaz mı?
Cortar-me um pouco de folga aqui, Ok?
Bana bir iyilik yap, tatlım.
Faz-me um favor, querida.
Kendine bir iyilik yap ve bana nerede olduğunu söyle ki bütün bunlar bitsin.
Faça um favor a si próprio e diga-me onde, e isto pode acabar.
Bir iyilik yap bana. Öne eğil, kafanı da tam şuraya koy!
Faz-me um favor, inclina-te para a frente e põe a cabeça aqui.
Jones, bir iyilik yap bana.
Preciso de um favor.
Bana bir iyilik yap.
Sim, faz-me um favor.
Bana bir iyilik yap.
Claro.
- Yok, ama bana bir iyilik yap.
- Quer gelo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]