Başka biri translate Portuguese
4,712 parallel translation
Geberteceğim başka biri?
Outro homem para vencer?
Başka biri olsa, başkası olsa direkt kellesini alırdım.
Qualquer outro homem, e eu mandá-lo-ia executar.
Tahtadaki soruyu cevaplamak isteyen başka biri var mı?
Mais alguém quer responder à pergunta que está no quadro?
Belki işe başka biri de karışmıştır.
Talvez haja outra pessoa envolvida.
Başka biri Alison'ın hayatta olduğunu biliyor ve bunu polislere söylemiş.
Há mais alguém que sabe que a Alison está viva e disse à Polícia.
Ne benim için ne de başka biri için.
Não por mim, nem por nenhum de nós.
Başka biri var mıydı?
Havia mais alguém?
Hayatında değişiklik yapmasından rahatsız olan bir erkek arkadaşı ya da başka biri var mıydı?
Há alguém, talvez um ex-namorado, que não tenha gostado por ela querer mudar de vida? Ela teve um namoro bastante curto no verão, mas não foi nada sério. Não.
Sana, başka biri olma kabiliyeti veriyor.
O jogo permite que te tornes noutra pessoa.
Biraz elimi kaydırıp bu şerefsizi kan kaybından öldürerek masada bırakmam gerektiğini düşünen başka biri var mı?
Mais alguém aqui acha que eu deveria escorregar e deixar este bastardo sangrar até à morte na mesa?
Başka biri mi var?
Há outra pessoa?
Başka biri var demedim.
- Não disse que havia outra pessoa.
- Başka biri falan yok.
- Não há mais ninguém.
Bu programcılardan her zaman biri uzun sıska beyaz çocuk diğerleri kısa sıska Asyalı, at kuyruğu olan şişko çılgınca sakalı olan başka biri ve son olarak Doğu Hintli çocuk.
Aqueles programadores, têm sempre um homem branco, alto e magro um asiático magro e baixinho, um gordo com um rabo de cavalo, alguém com barba por fazer e um indiano.
Başka biri için.
Com outra pessoa.
Dostumun anısına, başka biri olmalıyım. Başka bir şey olmalıyım.
Para honrar a memória do meu amigo, tenho de ser outra pessoa, tenho de ser outra coisa.
Tabii başka biri beni görmezse.
A não ser que alguém me veja.
Başka biri öldürdü.
O juiz foi... outra pessoa.
Fakat öyle olsa da ; seni koruyacak başka biri yoksa kendini koruman gerek Margot.
Seja como for, se não há quem a proteja, tem de se proteger.
Ya aceleyle çıkmış evden ya da başka biri onu aramaya gelmiş.
E que também saiu com pressa, ou mais alguém veio à sua procura.
Başka biri denemeye çalışırsa Brunson'a her şeyi anlatacaktır.
Se alguém tentar algo, ela contará tudo ao Brunson.
Başka biri gelmeden buradan gitmemiz lazım. Çalıştır.
Temos de ir antes que mais alguém apareça.
- Yanlarında başka biri var mıydı? - Hayır.
- Há mais alguém com eles?
Bu, bana benzeyen başka biri olmalı.
isso devia ter sido uma pessoa parecido a mim.
Galiba başka biriyle konuşmuştum daha önce, toplucana biri.
Acho que falei com outra pessoa antes. Uma muito gorda?
İtiraf etmeliyim, dünyada Dewey Crowe kadar iyi yaşayan başka biri yok.
Tenho de dizer, não existe homem no planeta Terra melhor do que o Dewey Crowe.
Başka biri daha orada, mesela Bay Burke içkisine bir şey koyuyor.
E alguém lá... talvez o Sr. Burke... tenha colocado algo na bebida dele.
Dostumun anısına, başka biri olmalıyım.
Para honrar a memória do meu amigo, tenho de ser outra pessoa.
Yanında başka biri var mıymış?
- Ela viajou com alguém?
Sanki başka biri oluyorum.
É como se eu fosse outra pessoa, sabem?
Çünkü bir kişiyi başka biri hâline dönüştürürken bilimi kullanıyor.
Porque usa a ciência para transformar uma pessoa noutra.
Tanida'nın işini başka biri yürütüyor.
Outra pessoa está a chefiar os negócios do Tanida.
Ya başka biri de varsa? Tek başına durduramadığı biri?
E se houver mais alguém, alguém que não consiga deter sozinho?
- Hayatında hiç başka biri için bir şey yaptın mı? Birini kaybetmiş olan tek kişi sen değilsin.
Alguma vez fizeste alguma coisa por alguém?
- Saldırı altındayız ve başka biri yapmadan ülkenin işleyişini biz durduracağız demek.
- Estão a atacar-nos. Vamos desligar o País antes que alguém o faça.
Başka biri yok.
Não existe mais ninguém.
Esas önemli olan, aklıma altının yerini bilen senden ve benden başka biri gelmiyor.
O que importa é que não consigo pensar em ninguém excepto tu... e eu... somos quem sabe, onde está o ouro.
Başka biri.
Outra pessoa.
Bu görevi başka biri ile paylaşmayı zor buluyorum bu da beni hataya yöneltiyor.
Tenho dificuldade em partilhar esse dever com outros, o que me deixa sujeito a erros.
Baska biri var, degil mi?
Há mais alguém, não há?
Eğer gök bir takvim ise ve biri üzerine bir not yapıştırdıysa bu mesajdan başka ne olabilirdi ki?
Se o céu fosse um calendário e se alguém colasse uma nota em cima dele, que mais poderia ser além de uma mensagem?
Konuşmak istediğin başka biri var mı?
Há mais alguma coisa que me queiras dizer?
Binlerce başka mühendis bulabiliriz, tercihen yatmadığın biri olsun.
Há milhares de outros engenheiros que podemos arranjar. De preferência um com quem não tenhas ido para a cama.
Vasat bir teknisyen olarak vekil dostlarınızdan biri kanunları çiğnememi isteyince başka seçenek yok diye düşündüm.
Como uma reles técnica de culinária, não senti que tivesse escolha quando um dos teus companheiros Conselheiros me pediu para a ajudar a quebrar a lei.
Başka biri buradan geçmiş.
Mais alguém esteve aqui.
İşte başka biri.
Aqui está outra.
- Bu senden başka onaylayacak biri var mı?
Alguém, além de ti, pode confirmar isso?
Bu tür bir tür hoşnutsuzluğundan muzdarip biri genellikle başka bozukluklara da sahiptir.
Alguém afectado por este tipo de disforia de espécies tipicamente tem outras condições.
Uçta düşmek üzere olan biri için dengede durmaktan başka çareleri olmaması.
Quando não tem outra escolha a não ser servir de equilíbrio para alguém que está à beira de cair do precipício.
Bu durumda hala ayaklanmanın mağdurlarından biri olmamışsa başka da bir zarar görmeyecektir.
Bem, se ainda não foi vítima dos distúrbios, certamente que não será nesta altura.
Gemilerden her biri başka bir gezegenin arayışı içindeydi. İnsan hayatının devamını sağlayacak bir gezegenin.
Cada nave estava incumbida de procurar um novo planeta um que pudesse suportar vida humana.
başka biri mi var 22
başka birini bul 21
başka biri yok 16
başka biri mi 18
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
başka birini bul 21
başka biri yok 16
başka biri mi 18
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci 55
birinci katta 19
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
birinci 55
birinci katta 19
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
biri mi öldü 17
birim 01 25
birini seç 19
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
biri mi öldü 17
birim 01 25
birini seç 19