English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Ben harry

Ben harry translate Portuguese

404 parallel translation
Evet? Ben Harry Lime'ın bir dostuyum.
Era um amigo do Harry Lime.
Üzgünüm ama ben gazete okumuyorum. Ve ben Harry adında birini tanımıyorum.
Eu não leio jornais e não conheço ninguém chamado Harry.
Bayanlar, baylar, ben Harry Esterbrook. Sizlere Hillsboro'daki adliye sarayından sesleniyorum.
Aqui é Harry Esterbrook em directo do tribunal de Hillsboro.
Evet, ben Harry Silver.
Sim, aqui Harry Silver.
Pat, ben Harry. Merhaba!
- Pat, é o Harry.
-'Ben Harry Palmer.'
-'Fala Harry Palmer.'
Ben Harry.
Sim, sou o Harry.
- Ben Harry Granoff.
- Eu sou Harry Granoff.
Ben Harry Pepper.
Chamo-me Harry Pepper.
Arthur, ben Harry.
Arthur, é o Harry.
Selam, ben Harry Kilmer, George'un arkadaşıyım.
Olá, sou o Harry Kilmer, amigo do George.
- Danny, ben Harry.
Danny, é o Harry.
- Tamam Harry, o benim arkadaşım. Ben...
Não deixa de dizer-me que círculo perigo aqui.
Bayım, o balık öyle büyüktü ki Harry'yle ben zar zor başa çıktık.
Esse peixe era tão grande que eu e o Harry mal conseguimos puxá-lo.
Ben... Harry Lime'ın dostuyum.
Eu era um amigo do Harry Lime.
- Harry Lime ile ben ikimiz çok iyi dosttuk.
- Éramos ambos amigos do Harry Lime.
Harry Sandway benim için dünyanın öbür ucuna kadar gider keza ben de Harry için.
Harry Sandway faria qualquer coisa por mim, e eu por ele.
Hayvan, benim ben, Harry Shapiro!
Animal, sou eu, o Harry Shapiro!
Harry, ben HGK.
Harry, fala o Comando.
Harry'yi sen ortadan kaldır. Ben kadınla kalıyorum.
O senhor trata do Harry, eu fico com a senhora.
Harry'i kendi haline bırakın. Olanları unutun. Sammy, ben ve Jennifer Rogers da böyle yapacağız.
Deixe o Harry, esqueça o que aconteceu, tal como o Sammy e eu e a Jennifer Rogers vamos fazer.
Ne olduğunu söyle, ben hallederim.
Diga-me o que é e eu trato disso. - É o Harry.
Harry. Onu ben sanıp, çalılıklara çekmiş.
Ele arrastou-a para o bosque, a pensar que era eu.
Ve ben, bir benzerimin olduğunu kabul etmeye hazırdım. Ama sonra, evvelki gün, öğlen yemekten sonra buradan ayrılırken, kapı görevlisi bir karton sigara uzattı ve bilardo odası görevlisi Harry'nin gönderdiğini söyledi.
E estava preparado para admitir a existência de um duplo, mas, anteontem, quando ia a sair daqui depois do almoço, o porteiro veio entregar-me um maço de cigarros a mando do Harry, o empregado dos bilhares.
- Ben ciddiyim, Harry!
- Falo a sério.
O Harry. Ben gidiyorum.
Vou sair.
Hayır, Harry, ben anlatayım.
Não, Harry, eu é que vou falar-te.
- Kasanın anahtarı nerede... - Henry saklıyordu. - Ben yerini bilmiyorum.
- Eu fico com a chave do cofre. - Harry guardou-a, não sei onde está.
Ben hiç korkmamıştım.
Eu não senti medo, Harry.
Ben Çavuş Havert, yardımcılarım ise sözlerini etmeye değmeyecek Sylvester ve Harry.
Sou o Sargento Havert e estes dão os meus dois ajudantes, que quase nem vale a pena mencionar, Sylvester e Harry.
Eğer Judy birkaç dakika için aşağıya inebilirse, Harry ve ben de yukarı çıkabiliriz.
Se a Judy descesse uns minutos, o Harry e eu podíamos subir.
Harry ve ben tepenin arkasından sen ve Digger yoldan gidin.
Eu e o Harry iremos por detrás da colina... você e o Digger pela estrada principal.
Ben de tam oraya gidiyorum.
Chamo-me Harry Dobbs.
Harry, ben Briggs.
Harry, fala Briggs.
Ben üst kattan Harry Caul.
Fala Harry Caul do andar de cima.
Ülkeyi bir uçtan öbür uca gezerken ben de onu dinliyordum.
De costa a costa, sempre a ouvir tudo, Harry.
Birleşik Devletler'in başkasını ben seçtim demiyorum ama ne demek istediğimi az çok anlamışsındır.
Não estou a dizer que elegi o Presidente dos Estados Unidos, mas podes tirar as tuas próprias conclusões, Harry.
Ben 2 numarayım Harry.
Vês, eu sou o número 2, Harry.
- Harry, ben George.
- Harry, é o George.
Harry'ye, yani babama, onun yardımı olmadan da başarılı olabileceğimi ispatlamaya çalışıyordum. Ben onunla asla mücadele etmedim!
Que queria lhe provar ao Harry, meu pai... quão bem-sucedido podia ser sem sua ajuda.
Harry ve ben diğer tarafa geçeceğiz. Siper alın.
Eu e o Harry vamos pelo lado.
Ben bir çocukça şaka yapıyorum ve zavallı Harry...
Eu preguei uma partida estúpida e agora o Harry está...
Ben de buna inanıyorum Harry...
Eu acredito que faz, Harry.
Tamam o zaman. Harry, Sen gemiye git, ben onları almaya gidiyorum.
Contamos contigo para impedir que eles não subam a bordo.
Harry, ben bugün kovuldum.
- Fui demitido hoje -
Burayı seviyorum! Çok mutluyum burada Harry. Sana söylüyorum, ben...
Eu amo esse lugar - Estou feliz aqui!
Sen ve ben masumuz. Bunu biliyorsun.
Harry, nós somos inocentes.
Ben Skip Donahue. Bu arkadaşım Harry Monroe.
Sou Skip Donahue, esse é meu amigo Harry Monroe.
Harry biraz endişeli, ve ben de biraz öyleyim.
Ele está nervoso.
- Bir bilim dehasıymışsın, Harry dedi. Ben de bir tür bilim adamıyım.
É uma honra conhecê-lo.
Harry, ben ve öldürdüğün diğer insanlar ölü değil.
O Harry, eu e todos os que mataste não estão mortos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]