Ben her zaman translate Portuguese
2,794 parallel translation
Başkalarının hatalarından ders çıkarmak önemlidir, ben her zaman bulurum.
É importante aprender com os próprios erros, eu acho.
Ben her zaman yanında olamayacağım.
Não me terás para sempre.
- Ben her zaman hazırım.
- Estou sempre pronto.
Ama ben her zaman yanında olacağım tabii.
Mas não... Ainda vou estar aqui para ti, claro.
Ben her zaman gelmiş geçmiş en azılı katilin doğrudan iletişim kurduğu kişi olarak kalacağım.
Serei sempre a pessoa que tinha contacto directo com o maior assassino que a Suécia e Dinamarca viram.
Ben her zaman yanındayım.
Ter-me-eis sempre a mim.
Vivian, bitanem ben her zaman senin yanındaydım.
Vivian, querida, Sempre estive do teu lado.
Neyse, ben her zaman bir çeşit bağlantıya sahip olduğumuzu düşündüm.
Bem, eu sempre pensei que nós tinhamos um tipo de ligação.
ve ben her zaman bilinçaltımda bir başkasını baba figürünün yerine koymaya çalışıyorum.
Estou sempre a tentar, inconscientemente, substituir a minha figura paterna.
Ben her zaman kazanırım.
Eu venço sempre.
Ben her zaman kibarım.
O que quiseste dizer com "ser gentil"? Eu sou sempre gentil!
Ben her zaman yanındayım.
Bem, sempre me tens a mim.
Dürüst olmak gerekirse, ben her zaman seni düşünüyorum.
Sinceramente, penso em ti a toda a hora.
Deb ben her zaman senin yanındayım.
Deb... Estou sempre contigo.
Ben her zaman üzerimizdeki yönetimi takdir etmişimdir.
Sempre admirei os nossos administradores.
- Ben her zaman naziğimdir.
Sou sempre simpático.
Ben her zaman senin blog için fazla iyi olduğunu düşünmüşümdür.
Bem, eu sempre pensei que eras boa de mais para ter um blogue.
Ama ben her zaman nedenini biliyordum.
Mas sabia sempre o porquê.
Ben her zaman buradayım.
Estou sempre aqui.
ben her zaman çalışmıyor değilim.
Não trabalho o tempo todo.
Eğer bu saçmalığa bir son vermek istersen ben her zaman olduğun yerde, burada olacağım.
Claro que... se a qualquer momento quiseres decidir que isso é treta... Estarei onde sempre estou... mesmo aqui.
Ben her zaman retorantlardayım..
Estou sempre em restaurantes.
Neden, her zaman burada bağlantı kurulan son kişi ben oluyorum?
Porque sou sempre a última a saber dos encontros que por aqui há?
Benim zamanımda, her şeye ben hükmediyorum.
No meu tempo governo tudo.
Her zaman... En kötü gününde ben vardım yanında.
Sempre... apoiei-te nos teus piores momentos.
Kuş tüyleri her zaman insanları çekici kılıyor ama bu sefer en iyi ben görüneceğim.
As penas sempre deixam as pessoas atraentes, mas desta vez serei o melhor.
Ben doktorum. Böyle şeylere her zaman maruz kalıyoruz.
Somos expostos a coisas a toda a hora.
Ben doktorum. Hastalar her zaman ölürler. Bunu halledebilirim.
Sou médica, vejo doentes a morrer todos os dias.
Her zaman son sözü ben söylerim.
Tenho sempre a última palavra!
Ben- - Kışbarı'nda her zaman bir Stark olmalı.
Deve haver sempre um Stark em Winterfell.
Ben öldükten sonra annenin başkasıyla evleneceğinin her zaman farkındaydım.
Sempre soube que a tua mãe se podia casar depois de eu morrer.
"Ben, Sarah Walker ve söz veriyorum ki Chuck Bartowski'yi her zaman seveceğim."
"Eu, Sarah Walker, comprometo-me..." "... a amar para sempre Chuck Bartowski.
- Mary ve ben her zaman- -
- A Mary e eu sempre tivemos...
Ben adamlarımız canlarının tehlikeye atılmasına karşı her zaman duyarlıyımdır.
Sempre fico sensível quando meus homens são postos em risco. O sujeito do Dia Noticia só não havia anunciado.
Ben her zaman bir dilim turta otedeyim.
Não tens que te preocupares.
Her zaman. - Nerede yaşayacağım ben şimdi? - Benimle eve geliyorsun.
E não importa onde estejas, eu vou fazer parte da tua vida, para sempre.
Ben herkesi yenebilirim ama siz Her zaman kaçırırsınız değil mi?
Derrotei toda a gente e vocês não viram nada.
Artık her zaman son sözü ben söyleyebileceğim.
Agora eu posso ter sempre a última palavra.
Ben - ben olduğumu anlamamışlardır, her zaman arayanın ben olmadığını - çok saçma!
Eu... eles não me reconheceram, eu posso sempre dizer que não... porcaria!
Evet ve her sey o geldigi zaman basladi. - Ben de merkeze gidiyorum.
E tudo começou quando ela chegou, por isso vou à esquadra.
Ben her zaman seninle olacağım.
Estarei sempre contigo.
Bilirsin, her şey her zaman... olması gerektiği gibi olmaz. Ben 20 yaşındayken,
As coisas nem sempre correm como esperamos.
Ben de sana bir fırsatla geliyorum. Her zaman olduğu gibi.
Precisavas de dinheiro eu apresentei-te uma oportunidade, como sempre.
Ben... her zaman yeni tecrübelere açık olmuşumdur.
Sempre gostei de experiências novas.
Ben de her zaman gerçek bir ailem olmasinin hayalini kurardim bilirsin, hepimiz için harika bir ev dilerdim. Mükemmel bir ev.
Sempre imaginei como seria ter uma família de verdade, um perfeito lar, e a casa de sonho.
Ben her zaman uygunum.
Estou sempre disponível.
Bunu her zaman pek hatırlamak istemiyor ve ben de hatırlamayalı epey oldu.
Ela nem sempre gosta de ser lembrada disso, e já se passou algum tempo desde a última vez que o fiz.
Size neden bana oy vermeniz gerektiğini anlatmak isterdim, ama bu partiler üstü bir etkinlik, o yüzden sadece şunu söylemek istiyorum, "Ben iyi bir insanım ve düşündüklerim her zaman doğrudur." demek kolay.
Eu adoraria dizer-vos por que devem votar em mim, mas este é um evento bipartidário, então direi apenas, é fácil dizer, "Sou uma boa pessoa, e penso nas coisas certas."
Rakibim ve ben çoğu zaman aynı fikirde olmuyoruz ama az önce söylediği her şeye katılıyorum. Her sesin ve her oyun önemli olduğu bir ülkede yaşıyoruz.
Vivemos num país onde toda voz e todo voto conta.
benim kafamı karıştırdığına emin olduğum bir erkek arkadaşım vardı. ve ben kafamın içinde dönen bir sürü oyunlar bir yıl geçirdim. çünkü her zaman nerede olduğunu merak ediyorum ya da kimle olduğunu.
Tinha um namorado que eu tinha tanta certeza de que me traía, e passei um ano a andar por aí a concentrar-me pela metade por sempre imaginar onde ele estava, ou com quem.
Rahatlaya bilirsin çünkü ben doktor gibiyimdir ve bu problemi orta yaşlı kadınlarda her zaman görüyorum.
- Relaxe, eu sou como uma médica. Vejo esse problema o tempo todo, com mulheres mais velhas.
ben her şeyi hallederim 16
her zaman 867
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zaman olur 22
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zaman 867
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zaman olur 22
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zamankinden mi 41
her zaman dediğim gibi 21
her zaman söylerim 28
her zamanki şeyler 32
her zaman mı 23
her zaman işe yarar 31
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
her zaman dediğim gibi 21
her zaman söylerim 28
her zamanki şeyler 32
her zaman mı 23
her zaman işe yarar 31
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22