Bitirmeme izin ver translate Portuguese
187 parallel translation
Yalnız, şu sayfayı bitirmeme izin ver.
Deixa-me só acabar esta página.
Hayır, bitirmeme izin ver!
Não, deixem-me acabar!
Abartıyorsun. - Bitirmeme izin ver.
- Deixa-me acabar de falar.
Dur sözümü kesme, bitirmeme izin ver.
Nunca tinha visto uma coisa daquela maneira. Quando eu a vejo, tenho vontade de te pedir porque...
Ve Doktor, Tanrı da biliyor ya, ben, katılımı destekleyen biriyim, ama arada bir cümlelerimi bitirmeme izin vermeniz hoşuma giderdi.
E doutora... Deus sabe que gosto de ver iniciativa. Mas gostaria que me deixasse terminar as frases de vez em quando.
Hayır demeden önce bitirmeme izin ver.
Deixa-me acabar antes que digas não.
Bitirmeme izin ver.
Deixa-me acabar.
Kenara çekil ve şu berbat işi bitirmeme izin ver.
Afasta-te e deixa-me terminar este assunto lamentável.
Bu yengeç kuyruğunu ve ahududu turtasını bitirmeme izin ver.
Deixa-me acabar esta lagosta e esta torta de framboesa.
- Oyunu bitirmeme izin ver. Oyunu bitireyim. - Peki.
Deixa-me acabar um jogo.
En azından bu sonuncuyu bitirmeme izin ver.
Ao menos, deixa-me acabar este último.
Oh evet... uh, gideceğim, gideceğim, bu sadece, uh... şunu bitirmeme izin ver.
Oh, sim... Eu vou, eu vou. Só que deixa-me só acabar de ver isto.
- Bitirmeme izin ver.
- Deixa-me terminar.
Oyunu bitirmeme izin ver yeter.
Prepara-me para tiros desses.
Senin için bitirmeme izin ver, Edna.
Deixa-me acabar esta por ti, Edna
Bitirmeme izin ver.
- Hector, deixe-me acabar, por favor.
- Lütfen bitirmeme izin ver.
- Por favor, deixa-me acabar.
- Bitirmeme izin ver.
- Deixe-me acabar.
- Bitirmeme izin ver.
Deixe-me terminar.
Chas, bitirmeme izin ver.
Chas, deixa-me acabar.
Şunu bitirmeme izin ver.
Deixa-me ver isto até ao fim.
- Lütfen. Bitirmeme izin ver.
- Por favor, deixa-me acabar.
Bitirmeme izin ver lütfen - Şansın vardı, Owen.
Estou a tentar esclarecer isto.
En azından bitirmeme izin ver.
Ao menos deixa-me acabar, sim?
Bitirmeme izin ver!
Deixe-me acabar!
Sadece şunu bitirmeme izin ver.
Deixa-me só acabar de fazer isto.
Eee, şu toplantımı bitirmeme izin ver... sonra ilgileneceğim tamam mı?
Deixa-me acabar esta reunião, E depois, vejo isso, está bem? Ver o quê?
- Şu bölümü bitirmeme izin ver.
Está ali um pedaço de tarte que tens estado a ignorar. - Deixa-me só terminar este capítulo.
Muayeneyi bitirmeme izin ver, sonra konuşuruz.
Deixa-me acabar o meu exame e falamos depois.
Lafımı bitirmeme izin ver. Cildin üçte ikisi ciddi bir şekilde yanıktı.
Deixe-me terminar o que estava a dizer... 2 / 3 do corpo tinha queimaduras severas.
Sorunu sormadan önce bitirmeme izin ver.
Por favor, deixe-me terminar, antes de fazer as perguntas.
- Bitirmeme izin ver.
- Bom, deixa-me terminar.
Bu sefer işi benim bitirmeme izin ver.
Deixa-me terminar com isto, Tom.
Önce bitirmeme izin ver.
Primeiro deixa-me acabar.
Hikayeyi bitirmeme izin ver.
Só deixe-me terminar a história.
- Bitirmeme izin ver.
- Só deixe-me terminar.
- Orada kal, sus ve bitirmeme izin ver.
E agora? - Fica aí, calas-te e deixas-me acabar.
Sonunda kahrolası tezimi bitirmeme izin ver!
Deixa-me pelo menos acabar a minha tese!
- Bitirmeme izin ver.
- Deixa-me acabar.
Ben sadece... Bitirmeme izin ver, tamam mı?
Só que... deixas-me acabar?
Bitirmeme izin ver.
Deixe-me acabar.
Bitirmeme izin ver.
Não me deixaste acabar.
Önce şu hikâyeyi bitirmeme izin ver, lütfen.
Deixa-me só acabar de lhes contar esta história.
- Bitirmeme izin ver yeter.
Obrigado.
Don Pietro bitirmeme izin ver.
Dom Pietro, deixe-me falar.
Bir daha görüşebilir miyiz ya da buradan çıkabilir miyiz bilmiyorum ama... Benim için, bizim için yaptığın her şeye çok teşekkür ederim. Hayır, hayır bitirmeme izin ver.
Ouça, Dom Pietro... não sei se ficaremos juntos por muito tempo ou... se nos veremos novamente, mas... mas quero agradecer por tudo que fez por nós.
- ev ödevleri babama göre değil - önemli değil. benim babam- benimki değil - bitirmeme izin ver eğer bir sonraki kelime geğirmeyse önemli değil sınıfımızdan alınmış bir örnekte bir araştırmacı, bir milyon asbest içinde 1.74 parça buldu.
Não! Trabalhos de casa não é a especialidade dele. Não precisas te envergonhar...
En azından bitirmeme izin ver.
Pelo menos, deixe-me acabar.
- Hayır, hayır bitirmeme izin ver. - Hayır, benim bitirmeme izin ver.
- Deixa-me acabar.
Ben de oraya gelecektim. - Bitirmeme izin ver.
Deixa-me acabar.
Sözümü bitirmeme izin ver.
Deixa-me acabar!
izin ver 244
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin ver de 17
izin verir misin 192
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin vermeyeceğim 39
izin verirseniz 214
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin ver de 17
izin verir misin 192
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin vermeyeceğim 39
izin verirseniz 214
izin vermem 29
izin verildi 70
izin verilmiştir 32
izin ver açıklayayım 22
izin verin 236
izin ver gideyim 18
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
izin verildi 70
izin verilmiştir 32
izin ver açıklayayım 22
izin verin 236
izin ver gideyim 18
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
verildi 28
vermeyeceğim 54
vereceksin 16
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
vermeyeceğim 54
vereceksin 16
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64