Bunu yapmamalısın translate Portuguese
340 parallel translation
Hayır, bunu yapmamalısın!
Não, não te devias ir embora!
Bunu yapmamalısın.
Não deves fazer isso.
Bunu yapmamalısın.
Não podes fazer isso.
- Bunu yapmamalısınız.
- Não se deve fazer isso.
Oh Heathcliff, bunu yapmamalısın.
Oh, Heathcliff, não podes fazer coisa tão cruel.
Bunu yapmamalısın.
Mas não pode.
- Hayır Albay, bunu yapmamalısınız.
- Não, Coronel, não faça isso.
- Bunu yapmamalısın.
- Não deve fazer isso.
Bunu yapmamalısınız bayım.
Não pode, senhor!
Bunu yapmamalısın.
Não devias.
Bunu yapmamalısın.
Sabe que não deve.
Ama bunu yapmamalısınız.
Sabe? Não deveria.
- İşte tam da bunu yapmamalısın!
- É exactamente o que näo deve fazer!
Baba, bunu yapmamalısın.
Pai, não deve fazer isto.
Bunu yapmamalısınız.
Não pode fazer isso, Inspector.
Bunu yapmamalısın hayatım.
Não se deve fazer isso.
Bunu yapmamalısın.
Não o fará.
Hayır, bunu yapmamalısın!
Não faças isso!
- Hayır, bunu yapmamalısın!
- Não podes fazer isso!
Hayır ama bunu yapmamalısın.
Não, mas talvez não devesse.
- Bunu yapmamalısın. - Öyle mi?
- Não me beijes.
O, suçlu olsa bile bunu yapmamalısınız.
Não pode deixar que o matem assim, nem se for culpado!
- Bence bunu yapmamalısın.
- Acho que não devias de fazer isso.
Ama şimdi, böyle hissetmiyorsan, bunu yapmamalısın.
Mas agora, se não te sentes à vontade, não tens que fazê-lo.
Kendine bunu yapmamalısın.
Não deve fazer isso a si próprio.
Bunu yapmamalısın.
Não deve fazer isso.
Bunu yapmamalısın.
Não tens de fazer isso.
Bunu yapmamalısın.
Não faças isto.
Bunu yapmamalısın.
Não devias fazer isso.
Bunu yapmamalısın.
Não devias estar a fazer isto.
- Neden? - Bunu yapmamalısın.
- Não devias fazer isto.
Bu durumdan kurtulmak istemen umrumda değil, bunu yapmamalısın.
Se se quisesse ver livre dele, não podia.
Bunu yapmamalısınız, efendim.
Não precisa de fazer isso.
Bunu yapmamalısın, Cheetara.
Então não deves, Cheetara.
Bunu yapmamalısın Luther.
Não faças isso, Luther.
Bunu yapmamalısınız.
Não deve fazer isto.
Angela, bunu yapmamalısın.
Angela, não podes fazer isto.
- Bence bunu yapmamalısın.
Não deverias fazer isto. A sério?
- Bunu yapmamalısın.
- Não podes fazer-me isso!
Hey, bunu yapmamalısınız.
Hey, não podem fazer isso.
Bunu yapmamalısın.
Não devia ter feito isso.
Bunu yapmamalısın.
Mas não devias fazer isto.
Bunu yapmamalısın.
Isso não se faz.
Evet. Helen, bunu bir daha yapmamalısınız.
Então, Helen, não volte a fazer isto.
Bunu şimdi yapmamalısın.
Nada disso agora.
Bir bıçağı daha iyi tanımalı ve bunu asla yapmamalısın.
- Quem usa facas não faz isso.
- Bunu onlara yapmamalısınız.
Decerto que o Sr. Spock não agiria assim. Sai já.
- Hayır, bunu yapmamalısın.
- Não, não podes fazer isso!
Bunu buralarda yapmamalısın.
Não se baixe assim, aqui por estes lados.
Eğer bunu yaparsan, ama yapmamalısın...
Se fizeres isto, mas não devias...
Bunu ona yapmamalısınız.
Não pode fazer-lhe isto.
bunu yapmamalısınız 21
yapmamalısın 52
yapmamalısınız 16
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
yapmamalısın 52
yapmamalısınız 16
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu yapmana gerek yok 38
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu sevdim 345
bunu bilmiyordum 213
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapabilir misin 143
bunu yapabilirim 231
bunu yapmana gerek yok 38
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu sevdim 345
bunu bilmiyordum 213
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapabilir misin 143