English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Böyle konuşmamalısın

Böyle konuşmamalısın translate Portuguese

101 parallel translation
- Onun karşısında böyle konuşmamalısın.
- Não deveria ter dito na frente dele.
- Onunla böyle konuşmamalısın.
- - Tens que lhe falar nesse tom?
- Böyle konuşmamalısın.
- Não devia dizer isso.
Böyle konuşmamalısın Clint.
Não deve falar assim, Clint.
Böyle konuşmamalısın, kesinlikle unutmayacağım.
O que é que dizes? Certamente que não.
Ama böyle konuşmamalısın.
Mas não devias falar assim.
Dur Chico, böyle konuşmamalısın.
- Calma, Chico. Não se pode falar com eles.
Kanun koruyucularına karşı böyle konuşmamalısın.
Não devia falar assim contra os defensores da lei.
Böyle konuşmamalısın.
Não devia falar assim do seu pai.
Benimle böyle konuşmamalısın, David.
Não devias falar assim comigo, David.
Dr. Burton hakkında böyle konuşmamalısın.
Você não devia falar assim do Dr. Burton.
Onun hakkında böyle konuşmamalısın.
Não fales dele assim.
- Böyle konuşmamalısın.
- Não deves falar assim.
Böyle konuşmamalısın baba.
Não devia dizer isso, pai.
Böyle konuşmamalısın, Blix.
Não devias falar assim, Blix. Porque não?
Böyle konuşmamalısınız, Bayan Buckley.
Não pode dizer isso, Menina Buckley.
Hey, böyle konuşmamalısın.
Você não deveria falar assim.
- Efendimizle böyle konuşmamalısın.
Tu não deves falar com o Mestre de tal maneira.
Böyle konuşmamalısın, Stig. Sen de bir bilim adamısın.
Não diga isso, Stig, você também é cientista.
Böyle konuşmamalısın.
Não deves falar assim.
Babam hakkında böyle konuşmamalısın.
Não devias falar assim do Pai. Achas?
- Böyle konuşmamalısınız.
- Não uses esse tipo de linguagem nesta casa.
Dünürün hakkında böyle konuşmamalısın.
Mas ele é quase teu consogro.
Artık benimle böyle konuşmamalısın.
Já não podes falar assim.
Lily, böyle konuşmamalısın.
Lily, não deve falar assim.
Ama böyle konuşmamalısın, Carlotta.
Mas não devias falar assim, Carlotta.
- Böyle konuşmamalısın oğlum.
- Não deves falar assim, filho.
Babanla böyle konuşmamalısın.
Nao fales assim com o teu pai!
Yumi, onunla böyle konuşmamalısın..... onu senin velin..
Yumi que não é o modo para falar seu... seu guardião.
Annen hakkında böyle konuşmamalısın.
Atão não devias falar assim dela.
- Baban hakkında böyle konuşmamalısın.
- Não devias falar assim do teu pai.
Annenle böyle konuşmamalısın.
Não falarias assim dessa maneira com a tua mãe.
Böyle konuşmamalısın.
Não é certo dizer isso.
Hakim olduğun için böyle konuşmamalısın.
Não devia dizer obscenidades, agora que é juiz.
Böyle konuşmamalısın.
Não se deve falar assim.
Düğüne gelmek istiyorsan böyle konuşmamalısın.
Se queres vir ao casamento, não podes portar-te assim.
Bir müşteriyle böyle konuşmamalısın.
Isso não é maneira de falar com um cliente.
Çok defa, özellikle kalabalık yerlerde, din hakkında tartışmaya girdiğim için pişman olmuşumdur. Daha sonra eve gittiğimde, karım, "İnsanların tutunduğu kutsallar hakkında böyle konuşmamalısın." diyor.
Tenho pouca inclinação a me envolver em discussões sobre religião, em lugares públicos.
- Böyle konuşmamalısın.
- Meu, não podes falar assim.
Kimse hakkında böyle konuşmamalısın.
Não devia falar assim de ninguém.
Benimle böyle konuşmamalısın.
Não, fodo-me.
Böyle konuşmamalısın.
Tu não devias dizer isso. Porque não?
Danny, kardeşinle böyle konuşmamalısın.
Danny, não devias usar essa linguagem com o teu irmão.
Benimle böyle konuşmamalısın.
Não devias falar comigo dessa maneira.
Tanrı hakkında böyle konuşmamalısınız.
- Não deveria falar assim de Deus.
Hayır, böyle konuşmamalısın.
Não, não deve dizer isso.
Böyle konuları halk içinde konuşmamalısınız.
Creio que não deseja discutir isto em público.
Böyle kaba konuşmamalısın.
Não digas essas coisas.
- Ve Hareton'un toprağı ve parası. - Böyle konuşmamalısın.
E as terras de Hareton e o dinheiro dele.
Böyle konuşmamalısın.
Não devias dizer coisas dessas.
Böyle konuşmamalısın, Vassili.
Não deves falar assim, Vassili.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]