Büyükanne translate Portuguese
3,459 parallel translation
- Büyükanne için? Her şeyi yaparım!
Para a Avózinha, qualquer coisa!
Büyükanne 20 dolar sıkştırırdı olurdu.
Porque a Avózinha apenas me dava 20 dólares.
Büyükanne! - Büyükanne!
Avózinha Puckett!
- Demek Büyükanne o binada?
Então, a Avózinha está lá em cima em algures?
Büyükanne?
Avózinha?
Büyükanne, özür dilerim.
Não! Avózinha, sinto muito.
Büyükanne, özür dilerim.
Avózinha, sinto muito.
Büyükanne, beceriksizliğim yüzünden esir düştüm.
Avózinha, graças ao meu trabalho desastrado,... foste raptada.
- Aldım, Büyükanne!
- Eu apanho, Avózinha!
Büyükanne... Özür dilerim.
Avózinha... sinto muito.
Büyükanne, Beni Başlık Kardeşliğiyle iletişime geçirmelisin.
avózinha, preciso que me ponhas em contacto...
Çünkü onlar sizin büyükanne ve büyükbabanız ve sizi seviyorlar.
Porque são os vossos avós e vos adoram.
Yani artık büyükanne ile Artie mi olduk?
Agora é "Avó e Artie"?
Biz diğer büyükanne ile büyükbabayız.
Somos os "outros" avós.
Sevdikleri ve resimlerini rafın üzerine koydukları gerçek büyükanne ve büyükbabaları var, bir de biz varız.
Eles têm os avós a sério, que adoram e colocam na lareira, e depois têm-nos a nós.
Nasılmış, büyükanne?
O que acha da vovó agora?
Londra büyükanne gibi kokuyor.
Londres cheira à minha avó.
Büyükanne, bu Lauren.
Avó, esta é a Lauren.
Büyükanne!
Avó!
Tamam mı? Harika. Büyükanne, eğer kör çocuğu kuyudan nasıl çıkardığımı anlatırken birkaç göz yaşı dökebilirsen benden sana fazladan 50 dolar çalışır.
Avó, se puder derramar umas lágrimas quando contar a história de como salvei as crianças cegas do poço, dou-lhe mais 50.
Benim büyükanne... .. evi olan kadın yok ev ile para...
Eu tenho... a avó... uma mulher com casa... não... a casa depois... dinheiro...
Evi büyükanne büyükanne...
A casa da... da... avó... avó...
- Büyükanne külodunu.
- As da avozinha.
- Büyükanne külodu mu?
- As ceroulas da avó?
Burada güvendeyiz, büyükanne. Neden içeri girmiyorlar?
Aqui estamos seguros, Avó.
Büyükanne?
Avó?
Büyükanne, sevgilim Edward ile tanışmanı istiyorum.
Avó, quero que conheças o meu namorado Edward.
Evet, merhaba büyükanne.
Sim. Olá avó.
- Büyükanne?
- Avó?
- Büyükanne senin mezuniyetine katılmaya gelmiş.
Sim, a avó pensou em vir à tua graduação. - Não.
"Büyükanne gözlerin neden çok büyük?" dedi Kırmızı Başlıklı Kız.
"Que olhos grandes você tem, avó", Disse o capuchinho vermelho.
"Büyükanne dişlerin neden çok sivri?"
Que dentes grandes você tem, avó. Para melhor
Sonra da kötü albay ve korkunç kurt büyükanne hep mutsuz olarak yaşamışlar.
E assim o desagradável coronel e horrível avó Lobo viveram infelizes para sempre.
Sürekli aç olan kurt büyükanne hakkında.
Sobre avó Wolf, estar com fome o tempo todo.
Peki ya kurt büyükanne?
E o que dizer de avó Wolf?
- Özür dilerim büyükanne.
Desculpe, avó.
Büyükanne?
- Avó?
Bizde denizden uzağa gidiyoruz. Büyükanne bizim için öldü.
Não, vamos para o interior e a avó é um peso morto.
Hadi, büyükanne.
- Vamos, avó.
Gel, büyükanne, büyükanne.
Aqui, avó, avó.
Büyükanne? Yaşıyorsun!
Avó, está viva!
- Büyükanne, pençemi tut.
Avó, agarra a minha pata.
- Tuttum seni, büyükanne.
- Agarrei-a, avó. - Solta-me.
Büyükanne! Hayır.
- Avó, não, espera.
Kaptım seni, büyükanne.
Apanhei-a, avó.
Büyükanne Anna'lı günlerin kaz ciğerleri çoktan bitti.
Os dias do foie gras da avó Anna já eram.
Çabuk, büyükanne.
Pelo que esperam!
Evet, büyükanne?
Ah, sim!
Büyükanne?
Avó, Avó?
- Büyükanne.
- Avó?
Büyükanne!
Avó...
büyükannem 65
büyük 617
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük mü 50
büyük ihtimalle 122
büyük iş 25
büyük iskender 25
büyük baba 86
büyük 617
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük mü 50
büyük ihtimalle 122
büyük iş 25
büyük iskender 25
büyük baba 86