Büyük iskender translate Portuguese
103 parallel translation
Milattan önce 331 yilinin bir kis günü Büyük Iskender tarafindan, imparatorlugunun baskenti olarak seçilmistir.
A cidade foi escolhida por Alexandre o Grande, para ser a capital do seu império, numa tarde de Inverno em 331 a.C.
Onlar kendilerini Büyük Iskender'in varisleri olarak görüyorlar.
Vêem-se como os descendentes de Alexandre, o Grande.
... Büyük iskender ejderha figürü varken, diğer yüzünde Arapça yazılar var.
têm o dragão de Alexandra numa face e escritos árabes noutra.
İskender'in düşleyemeyeceği kadar büyük bir orduya önder olacaktım.
Pensava vir a dirigir um exército maior do que Alexandre alguma vez sonhou.
Senin yüzünden neredeyse Cochise'i Büyük İskender eğitti sanacağım ya da Bonaparte, en azından.
Você faz-me suspeitar que o seu Cochise estudou Alexandre o Grande... ou Bonaparte, pelo menos.
Büyük İskender'den sonra gelmiş geçmiş en büyük savaşçıyı yendik.
Derrotámos a maior máquina de guerra desde Alexandre, o grande.
Dediklerine göre, Büyük İskender'de de bu düşme hastalığı varmış.
O grande Alexandre, diz-se padecia desta doença.
Hannibal'da, hatta Büyük İskender'de.
Aníbal, até o grande Alexandre.
Yıllar öncesinden, Büyük İskender döneminden.
Datada da época de Alexandre o Grande.
Yüce Sezar! Büyük İskender!
Alexandre, o Grande ;
Büyük İskender, Yunan Kralı.
Alexandre o Grande, Rei da Grécia.
Bir zamanlar Büyük İskender'e ait olduklarını iddia etmişti.
Afirma que pertenceram a Alexandre, o Grande.
Ya da Büyük İskender?
Ou Alexandre?
- Büyük İskender?
- Alexandre o Grande?
Bu Bucephalus, Büyük İskender'in büyüleyici atı.
É o Bucéfalo, o cavalo mágico de Alexandre o Grande.
Ve böylece İskender büyük arenaya girmiş.
Assim, Alexander caminhou para a grande arena.
Büyük İskender'in atı.
O cavalo de Alexandre o Grande.
Büyük salonun duvarlarinda muhtemelen Iskender'in, ve bir elinde seramoni bastonu ve kiyafetleri içerisindeki, Misir Firavunlarinin duvar resimleri yeralmaktaydi.
No grande salão, deve ter havido uma pintura mural de Alexandre, com o ceptro e o toucado cerimonial, dos faraós do antigo Egipto.
Misir'in büyük krallari, edebiyattan eczaciliga kadar bilimi destekleyen ve bunu kralliginin hazineleri ile bir tutan Iskender'i kutluyorlar.
Os reis gregos do Egipto que sucederam a Alexandre, encaravam com seriedade a ciência, literatura e medicina, como fazendo parte dos tesouros do império.
Büyük İskender... tam olarak 1.52.
Alexandre o Grande... exactamente um metro e cinquenta e dois.
Büyük İskender, imparatorluğu Hindistan'dan Macaristan'a uzanan... Benden 3 santim kısaydı.
Alexandre o Grande, cujo império se estendia da Índia à Hungria 2.54 cm mais baixo que eu.
Büyük İskender 16 yaşında Makedon... ordusunu yönetiyordu.
Não quando tem em mente que Alexandre o Grande comandou o Exército Macedônio os 16 anos.
Büyük İskender de dünyanın yarısını fethettiğinde çok gençti.
Com a minha idade, Alexandre O Grande conquistou meio mundo.
Büyük İskender topraklarının genişliğini görünce..... ağlamaya başladı, çünkü fethedecek başka bir yer kalmamıştı.
"E quando o Alexandre viu a amplitude do seu domínio... chorou, pois já não havia mais mundos para conquistar."
Büyük İskender burayı fethetmek istiyordu. Sonra Cengiz Han, İngilizler ve şimdi de Ruslar burayı fethetmek istiyor.
Já Alexandre o Grande tentou conquistá-lo, assim como Gengiscão, os ingleses e agora os russos.
Büyük İskender, Herkül.
Alexandre - o Grande, Hércules.
Ah... çelik... Büyük İskender'in Arnavutluk madenlerinden geliyor.
A lâmina é das minas da Albânia, em Iskander Beg.
Büyük İskender!
Alexandre, o Grande!
Büyük İskender'in eş cinsel olduğunu öğrenene kadar öyle düşünüyordum.
É mesmo? Sabe, era o que eu pensava até descobrir que Alexandre O Grande era bicha.
Belki kendini Büyük İskender sanıyordur belki de Vaftizci Yahya sanıyordur hatta belki de o koltuğa kendi oturmak istiyordur.
Eu não sei, talvez ele pense que é Alexandre o Grande e talvez pense que é João Baptista e talvez pretenda levar a cabo toda a missão por ele mesmo.
ve Büyük İskender de öyle.
- Certo.
Büyük İskender onu bulmaları için asker gönderdi.
Alexandre, o Grande, enviou tropas para a procurar.
Herkes yeniden doğmuş olduğunu söyler... Cleopatra ya da Büyük İskender olarak.
Toda a gente diz sempre ser a reencarnação... de Cleópatra ou de Alexandre, o Grande.
İki yüzyıl önce Büyük İskender bir milyondan fazla insanı öldürdü.
Na sua conquista do mundo, Alexandre, O Grande, assassinou mais de um milhão de seres humanos.
Büyük İskender, Timur ve senin Çar Peter.
Alexandre, o Grande, Tamerlan, e o vosso Pedro, o Grande...
Büyük İskender'e aitmiş.
Sabes, pertenceu a Alexandre, o Grande.
İptal edilmiş bir darbe teşebbüsünde ama tarih o çocuğu Büyük İskender olarak tanır.
Num golpe de estado mal sucedido, mas a História lembra-se desse rapaz como Alexandre, o Grande.
Büyük İskender öleceği zaman, Generalleri ona ; Ailesinde kan dökülmesin diye, İmparatorluğu kime bırakacağını sormuşlar. Böylelikle asırlar boyunca, kendi kanını dökmesini engelleyebilirmiş.
Quando Alexandre o Grande estava à morte, os generais perguntaram a quem deixaria o império se nomeasse um sucessor que mantivesse o legado intacto evitando gerações de derramamento de sangue.
Anadolu'da büyük İskender'i..... Galya'da Sezar'ı, İberya'da Napolyon'u unutmayın.
Lembre-se de Alexandre em Anatólia. César na Gália. Napoleão na Ibéria.
- Büyük İskender tarafından yaptırıldı.
É um templo construído por Alexandre Magno.
Bundan 2000 yıl sonra Büyük İskender, Hindistan'a ulaştı. Adamlarından biri bir kutu buldu ve ordu salgından kırıldı. Hindistan mı?
Dois mil anos mais tarde, Alexandre Magno chegou à Índia, onde o seu exército foi devastado por uma praga, após um dos homens dele descobrir uma caixa entre os despojos.
Büyük İskender, atıyla gömülmek istemiş.
Alejandro Magno quis ser enterrado com seu cavalo.
Büyük Kral İskender!
Grande Rei Alexandre!
Büyük İskender!
" Alexandre, o Grande!
Gayret ediyorum, ama bildiğim şu ki, İskender sen İran'da büyük bir kralsın.
- Eu tento. Mas isto eu sei, Alexandre. Na Pérsia, és um grande rei.
Simdiden diyorlar ki, "Philip, büyük bir generaldir." "Ama, İskender, büyük!"
Já se diz, "Filipe é um grande general, mas Alexandre é simplesmente grande".
... İskender doğuya elveda diyerek ordusu ile batıya doğru yola çıktı. İran'daki büyük Gedrosian çölünü geçerek, Babil'e en yakın yolu aradılar.
Alexandre despediu-se do Oriente, e dirigiu o seu exército directamente para Oeste, através do grande Deserto de Gedros, em busca da rota mais curta até Babilónia.
- İRAN M.Ö. HAZİRAN 323 33. doğumgününden bir ay evvel, 10 Haziran'da İskender'in büyük kalbi, sonunda pes etti.
- Junho, 323 a.C. A dez de Junho, um mês antes do seu 33º aniversário, o grande coração de Alexandre finalmente cedeu.
Bu zaferi, Büyük İskender için Yunanistan gibi düşün.
Pensa na glória da Grécia de Alexandre, o Grande.
Bunu bir de Büyük İskender'e söyle.
Diga isso a Alexandre, o Grande.
O... Büyük İskender'di.
Era Alexandre, o Grande.
iskender 29
iskenderiye 28
büyük 617
büyükanne 565
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük mü 50
büyük ihtimalle 122
büyük iş 25
iskenderiye 28
büyük 617
büyükanne 565
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük mü 50
büyük ihtimalle 122
büyük iş 25
büyük baba 86
büyük adam 60
büyük bir zevkle 63
büyükannem 65
büyük ihtimal 23
büyük kardeş 50
büyük britanya 20
büyük bir ev 19
büyük bir hata yaptın 18
büyükelçi 309
büyük adam 60
büyük bir zevkle 63
büyükannem 65
büyük ihtimal 23
büyük kardeş 50
büyük britanya 20
büyük bir ev 19
büyük bir hata yaptın 18
büyükelçi 309