English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Da ne var

Da ne var translate Portuguese

3,513 parallel translation
Dışarıda ne var?
Que é lá fora?
Bana b.ku yemişiz gibi "hmm" deme dostum. Aşağıda ne var?
Não me venha com essa treta, meu, o que há aí em baixo?
Peki duvarın öteki tarafında ne var?
Então, o que há do outro lado da parede?
Atlanta'ya kadar. Atlanta'da ne var?
O que se passa em Atlanta?
- Vila Olimpica'da ne var?
- O que há na Vila Olímpica?
Ara sıra da ne var ne yok diye sormak için e mail atardık birbirimize.
De vez em quando trocávamos e-mails só para saber como estávamos.
Yatağın altında ne var?
O que está debaixo da cama?
Pasadena'da ne var?
O que está em Pasadena?
- Hollows'da ne var?
O que há no Hollows?
Nebraska'da ne var?
O que há no Nebrasca?
Bodrumun altındaki odada ne var?
O que está naquele quarto debaixo da cave?
Dışarıda ne var?
O que há lá fora?
Ceketinin altınada ne var göster!
Mostra-me o que tens debaixo da farda!
Ben ne bekliyorsam onu beklemeye sizin de hakkınız var üstelik muhtemelen birbirimizin beklentilerini anlaşılmaz da bulmayız.
Vocês têm o direito a esperar o que eu espero, e provavelmente as nossas expectativas não são incompreensíveis entre cada um de nós.
- Her iki durumda da elinde ne var?
- De qualquer maneira, o que tens?
Durun. Benimle ne ilgisi var?
O mau da fita agora sou eu?
Bir Judy havası var sanki, sen ne düşünüyorsun?
Tem um pouco daquela coisa da Judy, não achas?
Bu kötü havada dışarıda ne işin var?
O que fazia lá fora, neste mau tempo?
Ne var ki onlarsız da gerçeği asla bilemeyiz.
mas sem eles, nunca descobriremos a verdade.
- İskoçya'da ne işin var?
- E que faz na Escócia?
Matt, görev uzmanımız Şerif'in yukarıda ne yaptığına dair bir görüntün var mı?
Matt, vês o que o Especialista de Missão Shariff está a fazer?
Ne kemikli yüzü var lan bu puştun!
O filho da puta tem a cara óssea.
Tanıdığım biri var da ne demek?
O que queres dizer com isso?
Ama bir o kadar da, özgürlüğe ve bu dünyada acımasız ne varsa ona isyan etmeye ihtiyacım var.
"Mas tal como disso, preciso da liberdade de me revoltar " contra tudo o que é cruel neste mundo.
Anakaraya ne kadar var?
A que distância da costa estamos?
Amber, bir kadının, erkeğe ne kadar ihtiyacı varsa, bir balığın da bisiklete o kadar ihtiyacı var.
Amber, uma mulher precisa de um homem como um peixe precisa de uma bicicleta.
Helheim'da olmamıza ne gerek var?
Que necessidade temos nós com Helheim?
Ne istersem yapmaya da hakkım var.
Eu faço o que quiser.
Adam da, "Broccori ile ne alıp veremediğin var." demiş
"Queres porco com brócolos?"
Bu bizdeki kameranın aynısı, şarjı da var, bakalım ne çekmişler.
É igual à nossa câmara e ainda tem bateria. Vê o que ela tem.
Tej, elinde ne var?
Imagens da videovigilância?
Paketin içinde ne zamandır hatırlamayı beklediğin şey var.
Dentro da encomenda está a memória de que tem estado à espera.
- Bu da ne? - Biraz sebze de var.
Como mais uns vegetais.
Dışarıda ne kadar önemli şeylerin olduğundan haberin var mı Morty?
Sabes os riscos que há lá fora, Morty?
Orduyu da almasına ne kadar var?
Quanto tempo passará até conseguir um exército?
Diyorum ki DNA sonucu ne derse desin savcılığın jüriyi Daniel'ın bu suçu işlediğine inandırması için onlarca seçeneği var.
Quero dizer que existem 100 formas diferentes da acusação convencer o júri que o Daniel fez isso, e não interessa o resultado do ADN.
Bu hatıra ne kadar net de olsa asla hatırlayamadığım bir şey var. Annemin yüzü.
Contudo, por mais clara que seja essa memória, a única coisa de que nunca me consigo lembrar é da cara da minha mãe.
İşte, ne yazık ki bir karakter kusurum var. Aptalca şeyler olduğunda beni olaya girmeye zorluyor.
Pois, mas infelizmente tenho este defeito de caráter que me impele a intervir sempre que a estupidez dá o seu ar, por isso...
Adım Nick, bu da dostum Billy, ve ne düşünürseniz düşünün sizden bir farkımız yok, bir hayalimiz var.
Sou o Nick, este é o meu amigo, Billy e apesar do que pensas somos como tu, perseguimos um sonho.
Roma'da ne işin var?
O que fazes em Roma?
Williams başyazısı ile Kern'ün direkt bağlantısı var. - Ne?
Posso ligar o Kern diretamente ao editorial da Williams.
Şu an ne kadar üzgün hissettiğini biliyorum ama ben de... tam da buna uygun bir şey var.
Sei o quanto estás triste agora, mas eu, tenho uma coisa para isso.
Laser'da ne kadar benzin var anne?
Quanta gasolina tens na Laser, mãe?
Joss'u arayıp da ne giymem gerektiğini sormak gibi bir hata yaptım. Şimdi buraya geliyor ve beni göz alıcı bir sürtüğe dönüştürmeden önce araya girmene ihtiyacım var.
Cometi o erro de ligar para a Joss e perguntar o que vestir agora ela está a vir e preciso de ti para intervires quando ela tentar vestir-me como uma puta com'glitter'.
Hayır, yalnızca Ophelia'da var ve ne zaman çıkacağına o karar verecek.
- Não, só a Ophelia é que tem. E ela é que decide quando a vais tirar.
O zamana kadar ne yapacağız? Big Momma's'da akşama eğlence var.
Sim! Vamos ter uma festa de arrasar esta noite no Big Momma.
Peki mağara tekrar açılmadan önce ne kadar vaktimiz var?
Então, quanto tempo temos antes da caverna abrir de novo?
Kadın Hulk'ın başkalaşmış egosu, ne var.
Alter-ego da She-Hulk, o que foi?
Ne kadar hızlı gittiği üzerine bir tahminin var mı?
Fazes ideia da velocidade deles?
İçinde ne var?
O que temos debaixo da carcaça?
Bu da bir bakış açısı. Bak, bütün bunların benimle ne ilgisi var?
O que é que isso tem a ver comigo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]