Devam edeceğim translate Portuguese
1,721 parallel translation
Tura. Devam edeceğim.
Cara, vou em frente.
Devam edeceğim.
Vou continuar a cortar.
Ben burada kaldığım sürece rahatsız etmeye devam edeceğim.
Vou incomodar enquanto estiver aqui.
Şunu keser misin? - Ben yine de konuşmaya devam edeceğim.
- Sim, vou só falar e depois...
Büyük ihtimal aynı şekilde devam edeceğim.
Mas, se calhar, também não faz diferença.
Seni öldürmem için bana yalvarana dek bunu yapmaya devam edeceğim.
Vou continuar a fazer isto até me implorares para te matar.
Sizlere neler olduğunu anlayacağım ve her gece de burada anlatmaya devam edeceğim. Ta ki, birileri bu konuyla ilgili bir şeyler yapana kadar.
Vou dizer-lhes o que aconteceu... e continuarei a dizê-lo toda a noite, aqui, até que alguém faça algo a respeito.
Mezarlıklarda takılmaya devam edeceğim.
Continuaremos com os cemitérios.
Ben yalnız devam edeceğim.
Eu continuo sozinho.
Don, ben bunu yapmaya devam edeceğim.
Don! Eu vou continuar a fazer isto!
Ben bir suç işlemedim ve halka hizmet etmeye hiç ara vermeden devam edeceğim.
Eu não cometi nenhum crime, e vou continuar a fazer o meu trabalho como sempre fiz.
Ona söyle, sokağa çıkıp dans edecek cesareti toplayana kadar bütün adamlarını tek tek öldürmeye devam edeceğim.
Diz-lhe que vou dar cabo dos homens dele todos, até ele ter coragem de vir para a rua.
Bana yapılan sahte suçlamalara karşılık hizmet etmeye devam edeceğim insanlar konuştu.
Só quero dizer que apesar das acusações falsas feitas contra mim, as pessoas que eu continuo a servir, falaram.
Araştırmaya devam edeceğim.
Vou continuar à procura, a ver o que consigo.
O zamana kadar alkol içmeye devam edeceğim. Küçük dairemde oturup kendi başıma içki içip televizyon seyredeceğim.
Até lá, fico bem só com o álcool e o meu pequeno apartamento, sozinho, a beber e a ver televisão.
Yarın devam edeceğim.
Então, ensinarei amanhã.
Kapıyı açana kadar devam edeceğim.
Vou continuar até abrires a porta.
Bir şey vurana kadar ateş etmeye devam edeceğim.
Vou continuar a disparar até atingir alguma coisa.
Sizi bilgilendirmeye devam edeceğim.
Mantenho-o informado.
Ömrüm ve sağlığım elverdiği sürece devam edeceğim.
Não enquanto for viva.
Onunla konuşmaya devam edeceğim.
Fica a falar.
Bir gün dünyayı keşfetmeye devam edeceğim.
Um dia terei de resumir a minha exploração do mundo.
Tamam, şuna ne dersin? Araştırmaya devam edeceğim.
Que tal eu continuar a investigar?
Sanırım hala burada olup olmadığımızı görmek için, dürtmeye devam edeceğim.
Acho que vão continuar este jogo só para verem se ainda aqui estamos.
Ne olursa olsun onu bulana kadar aramaya devam edeceğim.
Seja como for, vou continuar a procurar até a encontrar.
Tamam bakmaya devam edeceğim.
Certo, vou continuar à procura.
Bunu söylesen bile asıl suçlunun ben olduğumu söylemeye devam edeceğim.
Mesmo que digas que foste tu, continuarão a dizer que fui eu.
"Kendimi öldüreceğim güne kadar burada çalışmaya devam edeceğim."
"Eu trabalharei aqui até ao dia em que me suicide".
Gece burada kalmasına da izin vermedim. Ve belki de, bu tatlı şeyi bir gün daha sürdürebilmek için sanki kazanması gereken özel bir ödülmüşüm gibi davranmaya devam edeceğim.
Não o deixei dormir aqui e talvez tenha prolongado esta coisa linda por mais um dia ao tratar-me como se fosse um prémio que ele tem de ganhar.
Gerçekle devam edeceğim.
Eu aposto que é.
Kinberg ve Simon'la bağlantısı olan birini aramaya devam edeceğim.
Vou continuar à procura de alguém que esteja relacionado com o Kinberg e o Simon.
Yine terapistlik yapmaya devam edeceğim...
Vou continuar a ser terapeuta.
Çünkü pes etmeyip Kyle'ı bulana dek aramaya devam edeceğim.
Não vou ficar quieto e não vou parar até encontrarmos o Kyle.
Para yatırmadan devam edeceğim.
Check.
Benim için çalışmaya devam ettiğin sürece ben de onun hastane masraflarını ödemeye devam edeceğim.
Então enquanto continuares a trabalhar para mim, Eu continuarei a financiar as suas despesas médicas.
O yüzden sakıncası yoksa, ilişkilerden, gökyüzünden ıvır zıvırdan bahsetmeye devam edeceğim ve yarın için planlar yapacağım çünkü böyle yaparsın Karev.
Então, se não te importas, vou continuar a falar de relações e arco-íris e tretas, e vou fazer planos para o futuro, porque é isso que se faz, Karev.
Eğer ailene yalan söylemeye karar verirsen de sevmeye devam edeceğim.
E vou continuar a adorar isso mesmo que decidas mentir à tua família.
Benim makasla devam edeceğim bir noktada yakmayı tercih etti ama işe yaramasını da sağladı.
Escolheu um cautério quando, a certa altura, eu teria provavelmente escolhido as tesouras, mas fez com que resultasse.
Filme devam edeceğim ; çünkü bu benim için önemli bir şey.
Quero fazer o filme, porque é importante para mim.
Yapabildiğim sürece yayına devam edeceğim.
Vou continuar a transmitir enquanto conseguir.
Güzel, zeki, pırıl pırıl kızım adına bunu sizden rica ediyorum. Kızımı 36 gündür görmedim ve onu bulana kadar aramaya devam edeceğim.
e maravilhosa filha, que não vejo há 36 dias e por quem continuarei a procurar até a encontrar.
Böylece üstünden yük kalktı, ben de paramı almaya devam edeceğim.
Desta maneira estás a salvo e eu continuo a ser pago.
ama evet... bana bir şans ver bu şekilde devam edeceğim... bir zamanlar...
mas sim... dadas as hipóteses de seguir esse rumo... uma vez...
Her zaman yaptığım şey bu yapmaya devam edeceğim şey de.
É o que sempre fiz. É o que vou continuar a fazer.
Ve seferden dönüp tahtına tekrar oturuncaya kadar dağıtacak fazla parası olanlardan çalmaya devam edeceğim.
E até ao momento em que ele volte para reclamar o trono, continuarei a tomar emprestado daqueles que podem dar.
Bu bitince, tekrar senin araştırma asistanın olmaya devam edeceğim.
Depois disto vou voltar a ser tua assistente de investigação.
babanı vurmalı masaj terapisiyle oyalamaya devam edeceğim.
Queres ser a primeira? Eu mantenho o teu pai entretido com terapia de percussão.
Hanımefendi, sakıncası yoksa yürümeye devam etmenizi rica edeceğim.
Senhora, se não se importa, eu sugiro que entremos.
İşime devam edeceğim.
Vou voltar ao trabalho.
Ben de yolunuza devam etmenizden mutluluk duyarım ama öncelikle bu yolculuğun vergisini ödemenizi rica edeceğim.
E eu ficarei feliz em permitir isso, senhor, mas primeiro devo exigir uma taxa de viagem não reembolsável.
Bakmaya devam edeceğim.
Eu continuo nisso.
edeceğim 58
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edebilirsin 25
devam edeyim mi 59
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edebilirsin 25
devam edeyim mi 59