Devam edemeyeceğim translate Portuguese
163 parallel translation
Devam edemeyeceğim. Dinlenmem lazım.
Tenho de descansar.
Araştırmalarıma devam edemeyeceğim gibi görünüyor, hayatımı kızamık kabakulak, boğmacayla harcayacağım ya da onun ciddi itirazına direneceğim.
Tenho de parar com a pesquisa, passar a vida a diagnosticar sarampo, papeira e tosse convulsa, ou enfrentar a sua séria desaprovação.
Efendim, daha fazla devam edemeyeceğim.
Dr. Juiz, lamento mas não posso continuar.
- Devam edemeyeceğim.
- Não posso continuar!
Devam edemeyeceğim.
Não consigo continuar.
Devam edemeyeceğim, Joe.
Não posso continuar.
Devam edemeyeceğim.
Não posso continuar.
Artık her gün günah işlemeye devam edemeyeceğim.
Não suporto os dias a pecar.
Artık, tarih derslerine devam edemeyeceğim.
Não me é possível continuar este curso de história.
- Devam edemeyeceğim.
- Não posso ir. - Não seja ridículo.
Devam edemeyeceğim!
Não aguento mais!
Daha fazla devam edemeyeceğim hayatım.
Não consigo continuar.
Daha fazla devam edemeyeceğim.
Não posso mais...
Bu gözleri izlemeye devam edemeyeceğim.
Não posso continuar a olhar esses olhos.
Devam edemeyeceğim.
- Não! Não posso continuar.
- Ben daha fazla devam edemeyeceğim.
Eu não posso ir mais longe.
Eva, ben devam edemeyeceğim.
Eva, não aguento mais!
Devam edemeyeceğim.
Não consigo mais.
Hayır, devam edemeyeceğim...
Não, não, não aguento mais.
Daha fazla devam edemeyeceğim.
Não conseguia fazer aquilo.
Böylesine yıkıcı bir potansiyele sahip bir projede körlemesine çalışmaya devam edemeyeceğim.
Sou incapaz de prosseguir, trabalhando às cegas num projecto com tal potencial de destruição.
Devam edemeyeceğim.
Paras com isso?
Ben devam edemeyeceğim.
Não consigo continuar com isto.
Devam edemeyeceğim.
Não consegui mais.
Dianne,.. ... buna devam edemeyeceğim.
Dianne, eu não posso continuar assim.
Devam edemeyeceğim, devam edemem.
Não posso continuar. Não posso continuar.
Gerçekten devam edemeyeceğim.
Eu não aguento mais.
Çünkü yanında kalıp, bunu yapmaya devam edemeyeceğim artık.
Precisas de ajuda! Eu não aguento mais isto!
Artık böyle devam edemeyeceğim.
Não posso continuar assim.
Arttırmaya devam edemeyeceğim, ama bu manzara bana çok şey ifade ediyor.
Não posso seguir a fazer lances, mas esta paisagem é muito para mim.
Seninle daha fazla devam edemeyeceğim.
Simplesmente não consigo te acompanhar.
Özür dilerim, daha fazla devam edemeyeceğim.
Desculpe, não consigo continuar.
- Bunun bir parçası olmaya devam edemeyeceğim.
- Recuso-me a participar nisto. - Basta!
Devam edemeyeceğim.
Eu não posso mais.
devam edemeyeceğim.
Eu não consigo continuar.
30 yıldır caz müzik çalıyorum ve artık devam edemeyeceğim.
Toco jazz há 30 anos e não consigo ter sucesso.
Bu saçmalığa daha fazla devam edemeyeceğim.
Não posso continuar a mentir.
Buna daha fazla devam edemeyeceğim...
Nem vou começar...
- Açıkçası daha fazla devam edemeyeceğim.
- Francamente, eu não consigo aguentar mais! - Nem eu.
Daha fazla devam edemeyeceğim.
Não aguento mais. Que quer de mim?
Buna devam edemeyeceğim.
Não aguento mais.
Sağ ol, ama oyuna devam edemeyeceğim.
Acho que não.
Üzgünüm, devam edemeyeceğim.
desculpe, vou-me embora.
- Buna devam edemeyeceğim.
- Não consigo acompanhar-te.
Artık devam edemeyeceğim.
Não consigo continuar.
- Bu konuşmaya devam edemeyeceğim.
não estou a ter esta conversa.
Sadece devam edemeyeceğim.
Só não posso mais continuar.
Üzgünüm bugün devam edemeyeceğim.
Desculpem, hoje não consigo fazer isto.
Um... Bu konuşmaya daha fazla devam edemeyeceğim.
Não vou poder continuar esta conversa.
- Tükendim. Daha fazla devam edemeyeceğim.
Não aguento mais.
Yapamayacağım. Devam edemeyeceğim.
Não vou ser capaz.
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edebilirsin 25
devam edeyim mi 59
devam edemiyorum 17
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edebilirsin 25
devam edeyim mi 59
devam edemiyorum 17