English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ E ] / Emir böyle

Emir böyle translate Portuguese

123 parallel translation
Son sürat Port Royal, emir böyle!
Mais depressa! É uma ordem.
Emir böyle, bir şey yapamam.
Não podemos nada. São as ordens.
Neden? Emir böyle bayan.
- Ordens, senhora.
Emir böyle.
São ordens.
- Emir böyle.
- Foram ordens.
Emir böyle.
Por decreto!
Bana verilen emir böyle.
Eu recebi ordens.
Sana göre emir böyle.
É o que pensa que diz.
- Bana verilen emir böyle.
- São as instruções que tenho.
Beşinci kattan gelen emir böyle.
Ordens da Direccão.
Bu bir çılgınlık! - Emir böyle.
- Essas são as minhas ordens.
Onu Fort Smith mahkemesine götüreceğim. Emir böyle.
Tenho ordens para prende-lo, e leva-lo para ser julgado em Fort Smith.
- Emir böyle.
- Ordens.
- Emir böyle!
Tenho de sair de Caprica.
Üzgünüm Bayan Allen. Kim olduğunuz beni ilgilendirmiyor. Emir böyle.
Lamento, Sra. Allen, não me interessa quem é.
Affedersin patron, emir böyle.
Desculpe, chefe... ordens.
Filimler burada kalacak, emir böyle.
Os filmes não saem daqui. São ordens.
Arabadan çıkamazsın! Emir böyle
Não se pode sair do carro, são as ordens!
- Emir böyle.
- Tenho uma ordem de trabalho.
- Ben bilmem. Emir böyle.
Não importa, autorização concedida.
- Üzgünüm peder, emir böyle.
- Sinto muito, padre. São ordens.
Üzgünüm, emir böyle.
Desculpe, mas essas são as ordens.
Bana böyle bir emir veremezsiniz.
Não pode me ordenar tal coisa.
Böyle bir emir almadıkları için, yüce Kralım.
Ordens tais não receberam, poderoso Rei.
Emir onaylandı. Tabur komutanı böyle bir emri yazılı ve general tarafından... imzalı olmadığı taktirde uygulayamayacağını saygılarıyla bildirir.
O comandante respeitosamente diz que não pode executá-la... salvo por ordem escrita e assinada pelo general.
Sizleri buradan götürmek için emir aldım. Böyle bir yetkim var.
Tenho autoridade para mandá-los embora, sabia?
Böyle emir aldılar.
São as ordens que têm.
- Böyle bir emir yok. - Öyle mi?
- Não temos ordens, Tenente.
Ben böyle bir emir vermedim.
Nunca dei uma ordem dessas.
Böyle bir emir hiç üst subaylarını kapsadı mı?
E essa ordem incluiu os oficiais seniores?
Emir dört. Böyle bir durumda, Komutan'a gerekli yetkiyi veriyor.
A Directiva Quatro atribui poder ao Comandante para agir, numa situação destas.
SS'i bilmem, ama orduya böyle bir emir ulaşmadı Yarbay.
O exército não recebeu tal ordem, Herr Obersturmbandführer.
Görüyorsunuz değil mi? Emir ve görüşlere hazırlar. Yıllardır bu böyle sürüp gitti.
"Nenhumas ocurrencias a comunicar." É o normal.
- Şimdi. Böyle emir aldım.
- São minhas ordens.
Ben böyle emir vermedim.
Não pedi isso.
Ben böyle bir emir vermedim.
Não dei autorização para nada disto!
Bir daha asla böyle bir emir verme.
Nunca mais dês uma ordem dessas.
Böyle emir vermeye devam edeceksen ben hiçbir yere gitmiyorum.
Você fica me mandando, não vou pra lugar nenhum.
Nerde bu liste? Ben böyle bir emir almadım.
Mas onde?
Ona böyle bir emir vermedim.
Não lhe dei ordem nenhuma.
Emir verdiğimde kesilecek. İşte böyle!
Pois quando eu ordenar... vocês deverão cortá-la... de apenas um só golpe, desta forma.
- Ben böyle bir emir vermedim.
- Nunca mandei...
Beni programlayan benden böyle söylememi istiyor. Belki de... önemli nedenlerden dolayı emir kipi kullanmıştır.
Ele é apenas... uma grande hormona a andar pela nave.
- Böyle emir aldık.
- Foram essas as ordens.
Emir-komuta zinciri böyle.
Assim manda a hierarquia.
Böyle bir emir vermedim.
- Não dei ordem para isso.
- Sana bir emir verdiğimde - Böyle mi yaparsın?
- É isto que faz quando eu lhe dou uma ordem?
Böyle bir emir yok.
- Isso não é um mandamento.
Nasıl bir geri zekalı lanet olası savaşın ortasında böyle bir emir verebilir?
Mas que raio de idiota continua a dar essa ordem no meio de uma batalha?
- Kız arkadaşın her zaman böyle emir mi verir?
- A tua namorada é sempre assim, mandona?
Niçin verilmiş ki böyle bir emir?
Com que objectivo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]