Emirler böyle translate Portuguese
96 parallel translation
Emirler böyle.
Tenho ordens.
Emirler böyle.
Temos ordens para esperar.
Üzgünüm, Vance, emirler böyle.
Desculpa, Vance, são ordens.
Konaktan gelen emirler böyle.
São ordens da casa senhorial.
Emirler böyle.
São essas as ordens.
Emirler böyle. Risk alamayız.
Há ordens para não correr riscos.
Emirler böyle.
São ordens.
- Özür dilerim. Emirler böyle.
Tenho as minhas ordens.
Ancak bunlar benim isteklerim değil, emirler böyle.
Mas essas não são minhas palavras, essas são as palavras se quem criou as regras.
Emirler böyle.
Estas são as minhas ordens.
- Emirler böyle.
- Ordens.
- Emirler böyle.
- Tenho ordens a cumprir.
Emirler böyle!
Não quero saber. São ordens!
Emirler böyle.
Essas são as ordens.
- Eh, emirler böyle.
- Bem, são ordens.
Emirler böyle.
Estas são as ordens.
Emirler böyle.
São estas as ordens.
- Üzgünüm, emirler böyle.
Sinto muito, são ordens.
Korkarım yapamam, tatlım. Emirler böyle.
Lamento não poder fazer isso, querida Tenho as minhas ordens.
- Emirler böyle, Teğmen.
- Já temos as nossas ordens.
Özür dilerim ama emirler böyle.
Lamento, são as ordens.
- Emirler böyle.
- Esta é uma ordem.
Robert, emirler böyle.
Robert, estas são as minhas ordens.
Emirler böyle.
Sim, estas foram as ordens.
Emirler böyle. Onlardan ben sorumluyum.
Estes rapazes estão ao meu cuidado.
Üzgünüm, emirler böyle!
mas temos ordens!
- Çünkü emirler böyle.
- Porque são as vossas ordens.
Asla. Emirler böyle.
Nem pense, ordens internas.
- Konuşamam. Emirler böyle.
Não posso falar.
Emirler böyle.
- As minhas ordens são claras.
Albay Bagosora'yı arıyorum. Emirler böyle.
Tenho de me encontrar urgentemente com o Coronel Bagosora.
Ama emirler böyle.
Mas eu obedeço a ordens.
Emirler böyle.
- São ordens.
- Emirler böyle Jack!
- Ordens, Jack.
Bunu sevmiyorum, nefret ediyorum. Ama emirler böyle.
Detesto estar a fazer isto, mas temos de seguir ordens.
Emirler böyle.
Eu tenho que cumprir as minhas ordens.
Bana verilen emirler böyle.
- Peço desculpa. Essas são as minhas ordens.
Sana zarar veremem. Emirler böyle.
Não te posso fazer mal.
Emirler böyle.
Há um protocolo.
- Emirler böyle.
São ordens.
Emirler böyle değildi, efendim.
Não é assim que o põe na linha, senhor.
En son böyle emirler alışımı hatırlıyorum.
Ainda me lembro a última vez que me deram essas mesmas ordens.
- Emirler böyle.
- São as minhas ordens.
Ama emirler böyle söylemiyor insanları dövebileceğini söylemiyor. Sadece emirleri uyguluyordum!
Eu apenas cumpri ordens.
Emirler böyle.
São as ordens que tenho!
Nasıl insanlar böyle emirler verebilir?
Que tipo de gente dá ordens dessas?
Evet, nasıl insanlar böyle emirler verebilir?
Sim, Damar, que tipo de gente dá ordens dessas?
Emirler böyle efendim.
A ideia não foi minha, senhor.
Hayatım boyunca bana emirler yağdırdın : "Böyle yap Jimmy."
Tens feito a minha vida negra. "Faz isto, Jimmy".
Görev brifinginizde belirtildiği üzere aldığınız emirler Yıldız Geçidinden geçip karşı tarafta Dünya için tehdit olabilecek bir şey olup olmadığını araştırmak ve eğer böyle bir durum varsa karşı taraftaki geçidi yok etmekti.
Segundo o objectivo da missão, as suas ordens eram atravessar o stargate, detectar uma possível ameaça para a Terra, e se houvesse : Detonar um dispositivo nuclear e destruir o portal no outro lado.
Emirler böyle.
Tinhas ordens.
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böyle mi 243
böylesi 17
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle olsun istemedim 34
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böyle mi 243
böylesi 17
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle olsun istemedim 34