Eğlence için translate Portuguese
769 parallel translation
Ne de olsa, bir gecelik eğlence için 7500 dolar hiç de az değil.
Afinal, $ 7.500 por uma noite de entretenimento é muito dinheiro.
Bunu eğlence için yapmıyorum.
É muito cruel. Não estou a fazer isto por diversão.
Bunu eğlence için yapmadım.
Não o fiz para ter piada.
Onun sarhoş savaşçılarından biri, dağlarlardan geldi ve eğlence için, onu mızrakla öldürdü.
Foi um dos seus guerreiro bêbado que desceu das montanhas e para se divertir, matou-a com uma flecha.
O sadece eğlence için. Gerçekten yapacak cesaretim yok.
Nunca o farei durante um jogo.
Bu sadece eğlence için.
É só para me divertir.
Sadece eğlence için değildi.
Não o fizemos por brincadeira.
Örgütümüz sizin Ruslardan bize gelmenizi eğlence için ayarlamadı Üç Numara.
A nossa organização não tratou da sua saída da Rússia só para diversão, Número Três.
Acapulco, eğlence için güzel bir gün
Acapulco, é dia de entretém
Eğlence için teşekkürler beyler.
Obrigado pelo tempo bem passado.
Annem, insanın eğlence için öldüren tek hayvan olduğunu söyler.
Minha mãe diz que os homens são os único animais que matam por diversão.
Siz pokeri eğlence için oynuyor olabilirsiniz veya bu iğrenç oyundan bilmediğim bencilce bir zevk alabilirsiniz ama ben hayatım için oynuyorum.
Podem jogar póquer por diversão... ou qualquer emoção egoísta que tenham neste jogo horrendo... mas eu estou jogando pela minha vida.
- Para için mi, eğlence için mi?
Por dinheiro ou por divertimento?
Saat başı eğlence için polise telefon eden sürüyle kaçık var.
Eu sabia que cairias em ti. Devem receber mil chamadas falsas por hora.
Sadece eğlence için.
Só por piada.
Eğlence için.
Por entretenimento.
Sırf eğlence için çocukları doğradığına şahit oldum.
Já o vi a matar crianças só por divertimento.
Bu defa sadece eğlence için olacak.
É só para se divertir.
Biraz müzik ve bol eğlence için biraraya geldik.
Estamos aqui para tocar um pouco de música e para nos divertirmos à grande.
Para için, şöhret için ve eğlence için.
Pelo dinheiro, pela glória e pelo gozo.
Demek Dağdaki Kral'ı oynuyoruz, ancak biz eğlence için oynamıyoruz.
Por isso jogamos ao "Castelo é Meu", só que não o fazemos por brincadeira, meu.
Biraz eğlence için içeri dalmamın bir sakıncası var mı?
Não se importa que entre para conversarmos?
Biz bunu eğlence için yapmıyoruz, görevdeyiz.
- Não é diversão, é trabalho.
Eğlence için dostum.
É pela emoção. Pela adrenalina.
Eğlence için. Çeviri : Pınar Batum
Sincronia e Revisão : ne.miguelito
Eğlence içinde oynaşırken... tanrının gazabından korunmak için, aşığı olmayanı mı suçlarsınız?
" Cessem as vossas lamúrias cruéis Será crime mudar?
Cadılar Bayramı onlar için ne büyük eğlence.
Estão a divertir-se à grande!
- Ne için? Eğlence.
Entertenimento.
Belki onun için birkaç başka eğlence de ayarlarız.
E talvez arranje mais alguns desportos para ele. Qualquer coisa.
Kont senin için sürekli bir eğlence olmalı.
O conde deve ser um constante encanto para si.
Bu çok özel durum için çok özel bir eğlence düzenledim.
Organizei um espectáculo especial... para esta ocasião tão especial.
Şenlikler için katılacak ve eğlence üretecek insanlar gerekli.
O povo será obrigado assistir e brinde-os com uma festa... para que seja um dia de alegria.
Onu unutmak için mi, çapkınlara ve eğlence düşkünlerine takılıyorsunuz?
Comecou a frequentar clubes e praias da moda para tentar esquecê-Io?
Tralala la la la Tralala la la lay Birimiz hepimiz için ve hepimiz eğlence için
Somos todos por um E todos pela diversão
Spor, kütüphane, eğlence salonu... bahçe işleri için de araç gereç vereceğiz.
Desporto, a biblioteca, um centro de lazer e para jardinagem, dar-vos-emos as respectivas ferramentas.
İş için buradayım. Eğlence alanında birini arıyorum.
Procuro uma pessoa que deve estar no parque.
6000 insanın hayatını eğlence düşkünü... bir bilimadamının fikrine uyarak kurban edeceğimi düşünmüyorsun, değil mi? Ne için?
Pensa que vou sacrificar 6000 vidas na opinião de um cientista playboy?
Askerler için bir eğlence programı hazırlıyorum.
Estou a organizar um programa de entretenimento para os homens.
Devletin önemli bir organı konu edildiği için, eğlence amaçlı bu yapıt, aynı zamanda dolaylı bir saygı sunumudur. Kişiler, kendi değerleriyle, toplum saygısına dikkat çekmektedirler.
Esta obra ficcional feita para vossa diversão é, para lá da fantasia, uma homenagem indirecta a um grande Corpo de Estado cujo pessoal se demarca pelo respeito às populações, pela sua ponderação e pelo seu valor.
Rodeo olacak, ayrıca atlar da, herkes için toz ve eğlence ve de istemediğin kadar dondurma, eminim.
Haverá cavalos, areia e diversão para todos. E algodão doce.
Küçük işimizi bitirmeden önce senin için küçük bir, eğlence düzenleyebiliriz diye düşündük.
Pensei que podíamos arranjar-te uma diversão, antes de concluirmos o nosso pequeno assunto.
Ordu, eğlence yerleri ya da batılı kültürünü çağrıştıran her yeri kapatmak ve engellemek için elinden gelenin en iyisini yapıyordu.
Os salões de dança foram fechados e qualquer tipo de diversão apresentada pelo Ocidente os militares faziam o possível pora proibir e excluíam-na completamente.
Anlaşılan içinizden biri... dün gece... saraydaki konukseverlikten... pek memnun kalmamış... ve eğlence aramak için... adanın başka yerlerine gitmiş.
- Parece que um de vós não ficou satisfeito ontem à noite do palácio e procurou diversão noutro lugar da ilha.
Gönüllü askerler için olan çoğu rahatlatıcı kız Koreliydi ve şunu söylemem gerekir ki hepsine çok saygı duyuyordum çünkü birçoğumuz için bu dünyada son kez yaşayacağı eğlence uğruna başka kim ön saflara gelmeyi göze alırdı ki?
A maioria das consoladoras era coreana. Respeito-as muito, pois quem mais iria para a frente de combate para proporcionar, a muitos de nós, a última diversão da vida?
Bugun sokak cocuklari icin eglence duzenliyor.
Há uma festa para crianças carênciadas.
Sonra döneceğim ve bizim için hazırladıkları o saçma eğlence gösterisini izleriz.
Depois volto para vermos o espectáculo ridículo que estão a preparar para nós.
Merry ve Pippin de eğlence olsun diye Bree'ye kadar bizimle gelmek için ısrar ettiler.
E Merry e P ¡ pp ¡ n ¡ ns ¡ st ¡ ram em v ¡ r vonosvo até Bree.
Pekâlâ millet, eğlence sona erdi. Tören için hazırlanma vakti.
Bom, pessoal preparem-se para a procissão.
Benim için eğlence.
Para mim, é um divertimento.
Kötü bir zaman olduğunu biliyorum, sizin için bir eğlence olmadığının farkındayım.
Sei que são tempos difíceis. Não é fácil para vocês também.
Elbette Beth ve benim için de bir eğlence değil.
Também não é para Beth nem para mim. E nem para Charles.
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
eğlenceli 161
eğlence 94
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
eğlenceli 161
eğlence 94
eğlenmek 33
eğleniyorum 26
eğlen 41
eğlenelim 20
eğlendim 16
eğleniyoruz 28
eğlendik 22
eğlenin 36
eğlenceliydi 102
eğleneceğiz 20
eğleniyorum 26
eğlen 41
eğlenelim 20
eğlendim 16
eğleniyoruz 28
eğlendik 22
eğlenin 36
eğlenceliydi 102
eğleneceğiz 20