English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Geri geldim

Geri geldim translate Portuguese

697 parallel translation
Gün boyu yol aldıktan sonra geri dönüp gece boyu yolu geri geldim.
Depois de conduzir a maior parte do dia, voltei para trás.
- İçki için geri geldim.
- Voltei para a bebida que me ofereceu.
Evet, size yardım etmek için geri geldim.
Sim, eu voltei para vos ajudar.
Geri geldim ve köprü için adam da getirdim.
Voltei, Pilar e trouxe mais três homens para a ponte.
Görmüyor musun, geri geldim işte?
Não vês que voltei?
Kusura bakmazsanız, geri geldim ama geçici olarak.
Se não se importa, voltei, mas só temporariamente.
Sonra kapısı açık boş arabanın önünden geçtim. Dönüp geri geldim.
Vi um automóvel vazio com a porta aberta... assim dei a volta e voltei.
Onu almak için geri geldim ve sizi buldum.
Voltei para trás e encontrei-vos.
Kitaplarım için geri geldim.
Vim buscar o meu baú.
Arabayı iki sokak öteye park edip yürüyerek geri geldim.
Estacionei o carro a duas ruas de distância e regressei a pé.
Silah sesleri yüzünden geri geldim.
Voltei quando ouvi os tiros.
" Carl, sevgilim, geri geldim çünkü gidecek başka yer yoktu.
Carl, querido, voltei porque não tinha outro lugar para onde ir.
Geri geldim ve tekrar denedim.
Ía voltar e tentar outra vez.
Geri geldim.
Voltei.
Tamam. Geri geldim çünkü istedim ve siz zor durumdaydınız -.. ve yardım edebilirim dedim.
Voltei porque queria, e porque estavam em apuros e pensei que pudesse ajudar.
En azından geri geldim.
Pelo menos, voltei. Foi mais do que tu fizeste!
Atı annenin ahırına koydum. Sonra bağıra çağıra geri geldim.
Fui eu que pus o cavalo no celeiro e voltei depois aos gritos!
Sadece, Kolchin için geri geldim.
Só vim buscar o Kolchin.
Geri geldim!
Voltei!
Seninle evlenmek için geri geldim ama bak neler oldu.
Acho que voltei cá para te pedir em casamento. Sou um falhado, não sou?
"Geri geldim size her şeyi anlatmaya, her şeyi anlatacağım size."
"Voltei para vos contar a todos, vou contar-vos a todos."
geri geldim!
Eu regressei!
UzaklaştırıImıştım, geri geldim.
Eu fui suspenso, por isso voltei.
Karaborsadan almış olduğum parayla eti satın aldım ve... geri geldim.
Entao comprei o presunto com dinheiro do mercado negro.
Evet geri geldim.
Sim, estou de volta.
Ben geri geldim.
Eu voltei.
Geri geldim.
Estamos de volta.
Yazmak için geri geldim. Geri geldim... Nasıl çalıştığını görmek istiyorum.
Regressei para escrever, Regressei para - gostaria ver como operas.
Geri geldim.
Ok, queres que eu volte?
- Geri dönmen için ikna etmeye geldim seni.
Apenas vim tentar convencer-te a voltar.
Parayı geri koyup hesapları düzeltmeye geldim.
Vim devolver o dinheiro e alterar os livros.
Ben yürüyerek geldim ve aynı yoldan geri dönerim.
Eu vim a pé e vou voltar da mesma maneira.
Şöyle söyledi, "Henry seni geri dönmeyeceğin bir yolculuğa çıkartmaya geldim."
Ele disse, "Henry... Eu vim para o levar para uma viagem da qual nunca voltará."
Geri geldim Bayan Havisham.
Eu voltei, Srta.
Tabancaları geri getirmek için geldim. Başkan bu koşullarda geri alman gerektiğini düşünüyor.
Só vim devolver estas pistolas... diante das circunstâncias é melhor devolvê-las.
Buraya, halkla ilişkilerin seni bana geri gönderdiğini söylemek için geldim.
O que vim cá dizer-lhe é que as Relações Públicas o recambiaram para mim.
- Geri ödemem gerekecekse, hayır. - Geldim.
- Voltei.
Seni hapse geri götürmeye geldim.
Vim para te levar de volta para a prisão.
- Gemimi geri almaya geldim.
- Vim cá para que me devolva a nave.
Sevgili amca, krallığımı geri almaya geldim.
Querido tio, vim tomar meu reino.
Ama ben sadece anahtarı geri vermeye geldim.
Mas vim só para devolver a chave.
Sonra... muslukları çevirebilir hale geldim, bir süre sonra kolumu geri kazandım.
Depois já conseguia girar os tampões, e o meu braço já estava a funcionar outra vez.
Paranızla ilgili haberlerim var. Buraya size şunu söylemeye geldim. Eğer Marianne ile evlenmeme izin verirseniz paranız size geri verilecek.
Soube o que se passava e vim aqui para vos dizer que se consentirdes em me deixar casar com Mariane, tereis o vosso dinheiro de volta.
Geri dönülmez noktaya geldim ben.
Já passei o ponto de não retorno.
Madem buraya kadar geldim, artık geri dönmeyeceğim.
Se já cheguei até aqui, não volto para trás.
Buraya stajyer rahip olarak geldim ve bir daha da geri dönmedim.
Vim para aqui estudar para pastor e nunca mais saí.
Bana ait olan şeyleri geri almaya geldim, bayım.
Vim reaver o que é meu de direito, senhor.
Sadece küpenizi geri getirmeye geldim.
Eu vim devolver o seu brinco.
Julie geri geleceğime söz verdim ve geldim.
Julie... Prometi-lhe que voltava, e assim foi.
Bak Steve, geri dönmeni istemeye geldim.
Steve, vim para te pedir que voltes.
Afganistan'ın onurunu geri almak için geldim.
Vim apelar à sua honra para vingar o Afeganistão..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]