English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Gerçekten öyle

Gerçekten öyle translate Portuguese

2,603 parallel translation
Ya gerçekten öyle bir adam olsaydım? Mükemmel bir ev istiyorum hepsi bu.
- Só quero encontrar uma casa boa.
Hayatımın en inanılmaz günlerini geçirdim. Gerçekten öyle ve peşinize takılmama izin verdiğiniz için ne kadar teşekkür etsem azdır.
Passei uns dias mais que incríveis e não tenho como lhe agradecer por me levar como reboque.
Gerçekten öyle.
Realmente é.
Gerçekten öyle mi düşünüyorsun.
Pensas realmente isso?
Gerçekten öyle bir yerin varlığına inanıyor musun?
Acreditas mesmo que existe esse lugar?
Sanırım gerçekten öyle.
Claro, presumo que assim seja.
Gerçekten öyle yaptı Lordum.
Assim o fez, meu senhor.
Gerçekten öyle mi yazılmış?
Isso está escrito dessa forma?
Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Achas mesmo?
Gerçekten öyle.
De facto.
Gerçekten öyle mi düşünüyorsun, Frank?
Achas mesmo, Frank?
Gerçekten öyle, Bobble.
De facto fez, Bobble.
Gerçekten öyle Ben
Magoaste, Ben.
Piyanoyu da harika çalıyorsun. Gerçekten öyle.
Também tocas muito bem piano...
Gerçekten öyle. Gitmem lazım.
Tenho de ir.
Gerçekten öyle. Sadece benim değil. Ailemin.
Mudou a minha vida, da minha família, de todos.
- Harika. - Gerçekten öyle.
- Isso é óptimo.
Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Você acha mesmo?
Evet, gerçekten öyle.
É, é assim.
Her şey yolunda, Angela. - Gerçekten öyle.
Está tudo bem, Ângela.
Gerçekten öyle.
- Pois gosta.
- Gerçekten öyle mi?
Achas mesmo?
Gerçekten öyle.
É mesmo.
Gerçekten öyle.
Pois são.
Öyle gerçekten, değil mi?
É verdade, não é?
Gerçekten, öyle. Tamamen iyileşmişsin.
Uma recuperação surpreendente!
Öyle ki, eğer melekler gerçekten de başka dünyalardan ziyaretçilerdiyse, amaçları nedir?
Porque, se anjos são Visitantes de outros mundos, então qual é sua missão?
Gerçekten Mary, öyle muhteşemdiler ki.
Honestamente, Maria, elas eram tão lindas.
Wally gerçekten bana söyleyecek hiçbir şeyin yok öyle mi?
Wally? A sério? Não tens nada para mim?
Gerçekten durdurmak istedim ama bana öyle bir bakis atti ki.
Eu queria parar com aquilo, mas ele olhou para mim...
Şey, ben burada öyle bir durum görmüyorum, bence gerçekten...
Bem, não vejo aqui nada sobre isso. Eu...
Gerçekten acıkmışsın, öyle değil mi?
Hoje sim, tinhas fome, não é?
Öyle mi gerçekten?
Quer?
Gerçekten de öyle.
Sem dúvida.
Evet, gerçekten de öyle. Şu var ki, Bayan Bronte, bu davayla ilgili, sizinle konuşamam.
Miss Bronte, não posso discutir o caso consigo.
Öyle gerçekten.
Nisso ela tem razão.
Öyle gerçekten. Suzuki diye birisi dün işe gelememiş. Dükkanda da kimse kalmayınca beni çağırmışlar işte.
Um velhote o Suzuki adoeceu e avisou à última da hora... e sem ele precisaram de mais ajuda por isso chamaram-me.
Yani 100 puan topladığımızda gerçekten de serbest kalabiliriz öyle mi?
Então o sistema dos 100 pontos funciona.
Gerçekten de öyle.
Pois é.
Gerçekten öyle değil.
Pois não é.
Gerçekten de öyle.
Para ser honesto.
Öyle mi düşünüyorsun gerçekten?
Achas? A sério?
Öyle düşünüyorum, gerçekten...
Acho que é emocionante.
Seni fiyakalı gösteren bir yere taşındın diye kendini öyle sanıyorsun fakat gerçekten seni öyle yapmıyor.
E agora pensas que porque te mudaste, isso te torna porreiro, mas a verdade é que não é. Está bem?
Öyle sanıyorsun ama, bilmiyorsun. Gerçekten.
Tu achas, mas, na verdade, não sabes.
İnsanlar aradı gerçekten de, öyle mi?
Queres dizer que as pessoas têm ligado por causa disto?
Hadi ya, öyle mi gerçekten?
- Mesmo? É mesmo assim?
- Gerçekten öyle.
- Com certeza.
Gerçekten de bilmiyorsun, öyle değil mi?
Não sabe, pois não?
Öyle mi? Hayatım gerçekten şahane bir psikiyatristimdir. Lakin içindeki çatlak bombacıyı açığa çıkartmak için Larry'nin biçilmiş kaftan olduğunu bilmek buu gerektirmiyor tabii.
Sou um óptimo psiquiatra, mas não é difícil ver que ninguém te deixava louca como o Larry.
Bu haftasonu gerçekten iyi bir zaman geçirdiniz öyle mi?
Vocês têm-se entendido melhor esta semana, não é?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]