Haklı değil miyim translate Portuguese
85 parallel translation
- Haklı değil miyim?
- Acha que não tenho razão?
Haklı değil miyim, Frank?
Não tenho razão, Frank?
Ya senin istediğin olur, ya da onun istediği... ama ikisi birarada olmaz. Haklı değil miyim Truck?
Pode ser á tua maneira ou á maneira dele, mas não pode ser das duas maneiras.
Haklı değil miyim, Kraliçem?
Não tinha razão, minha rainha?
Haklı değil miyim?
Estou certo, cara?
Haklı değil miyim?
A receita é assim?
Haklı değil miyim, çocuklar?
Topam, rapazes?
- Haklı değil miyim?
Não é verdade?
Dostum fakir ama bilirim Milyonerlerden iyi, haklı değil miyim?
o meu par é pobre mas tenho a certeza ele é melhor do que a maioria dos milionários
Haklı değil miyim?
Estou errada?
Haklı değil miyim arkadaşlar?
Nada errado.
- Haklı değil miyim?
- Tenho razão?
Haklı değil miyim, Bob?
Não tenho razão, Bob?
Haklı değil miyim?
Não tenho razão?
Her zamanki gibi nedeni yine insan hatasıydı. Çoğu yangın ve petrol sızıntısında olduğu gibi. Haklı değil miyim Forrest?
Foi erro humano, como de costume, como em quase todos os incêndios ou derrames, não é assim?
- Haklı değil miyim?
- Não tenho razão?
- Haklı değil miyim Jimmy?
- Verdade, Jimmy?
Bu midenizi... bulandırıp başınızı döndürebilir, haklı değil miyim?
Provocam náuseas e tonturas, não é?
Haklı değil miyim?
Tenho ou não tenho razão?
Nago'yla nasıl başa çıktığını gördün mü? Haklı değil miyim?
Devias vê-la a fazer frente ao Nago.
- Haklı değil miyim?
Não tenho razão?
- Haklı değil miyim?
- Você não acha?
Haklı değil miyim, anne?
Estou certa, mãe?
Haklı değil miyim?
Não é querer muito.
Carrie, ben hayatımın sonuna kadar Fransa'ya gitmeyi düşünüyorum. Haklı değil miyim?
"Carrie, estou a pensar em ir para França para o resto da minha vida."
Haklı değil miyim?
E vês o resultado?
Tanrım, haklı değil miyim, Donna?
Céus, tenho razão, Donna?
- Haklı değil miyim, Rahibe?
- Estou a fazer bem?
Haklı değil miyim ama?
Não é mesmo, mãe?
Hayar zor. Haklı değil miyim?
A vida é dura, certo?
Haklı değil miyim Velma?
Não era, Velma?
Sonuçta bu kadın öldürüldü, haklı değil miyim?
Ela foi assassinada, certo?
Haklı değil miyim?
Não é isto verdade?
Haklı değil miyim?
Mas eu não estou certo?
Pencereleri temizlemek demek her iki tarafını da temizlemek demektir. Haklı değil miyim, ya da haklı değil miyim?
Quando se limpam janelas há que limpar os dois lados.
Haklı değil miyim Bruno amca?
Não é, tio?
Haklı değil miyim, Gerbino?
Não é verdade, Gerbino?
Haklı değil miyim? Sokrat, Plato, Aristo.
É isso mesmo que estou a dizer.
Haklı değil miyim?
Não achas que tenho razão?
Haklı değil miyim?
Decisão difícil.
Haklı değil miyim haham?
Tenho razão, rabino?
Bu şey bir kız mıgnatısı, haklı değil miyim, HUH?
O carro atrai muitas gajas, certo?
- Haklı değil miyim?
É verdade?
Haklı mıyım, değil miyim, arkadaş?
Hei estou certo, ou não?
Haklı mıyım, değil miyim, söyle.
Bem, só me diga se estou certo.
- Haklı mıyım, değil miyim?
- Estou certo ou quê? - Estás errado!
Haklı değil miyim?
É isso?
Nina, sence de haklı değil miyim?
Não é, Nina?
Haklı mıyım, değil miyim ha?
Tinha razão, huh?
... çılgın bir kavga sebebi değil miyim? Hayır, haklısın.
Não, tens razão.
Haklı mıyım, değil miyim?
Não tenho razão?
değil miyim 77
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklıydın 287
haklı olabilirsin 178
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklıydın 287
haklı olabilirsin 178