Haklıymış translate Portuguese
1,750 parallel translation
Papaz Ponicky haklıymış.
O pastor Ponicky tinha razão.
- Millie haklıymış.
- A Millie tinha razão.
Vidia haklıymış.
Vidia estava certa.
Ellen haklıymış.
Ellen tem razão.
Dolan haklıymış, detektifliğe yükselmen çok sürmeyecek.
Dolan tinha razão. Vais chegar bem depressa a detective.
Kızın haklıymış.
A sua filha tinha razão.
Coco çok haklıymış.
Coco tinhas razão, hã? Obrigado.
Seninle uğraşmamasını söylemiştim ama haklıymış.
Eu disse-lhe para ter calma consigo, mas ela tinha razão.
Haklıymış.
Ele tinha razão.
Gördün mü? Haklıymışım.
Viste, estava certa!
Daniel haklıymış.
O Daniel tinha razão.
Profesörün haklıymış.
O seu professor estava certo.
Haklıymış. Çok yaşlıymışsın. - Siz kimdiniz?
- Ela tinha razão, é demasiado velho.
İç güdülerin haklıymış, John.
O teu instinto estava certo John.
Korsan bakışı konusunda haklıymışsın.
Estavas certo sobre a cara de pirata.
Bakın işte! Albert haklıymış.
O Albert tinha razão.
Görünüşe göre Papaz haklıymış.
O vigário tava certo.
Sürekli kendi kendime... Tom haklıymış dedim. Evet, hep bunu dedim.
E eu só pensava... o Tom estava certo.
George haklıymış.
O George tinha razão.
En başından bunun tehlikeli olduğunu söylemiştim, haklıymışım da.
Disse-lhes desde o início que era uma missão suicida. E eu não estava errado.
Ve şu ana kadar gördük ki haklıymışız.
E até agora claramente, temos estado certos.
- Haklıymışım, değil mi?
- Eu tinha razão, não tinha?
Bill haklıymış.
O Bill tinha razão.
Jack Starkwood konusunda haklıymış.
O Jack tinha razão sobre a Starkwood.
Haklıymışım.
Eu tinha razão.
Haklıymış.
Estava certo.
Arkadaşın haklıymış biliyor musun, soruşturma altındayım.
O teu amigo tinha razão. Estou a ser investigada.
Galiba, Jimmy o video cihazı konusunda haklıymış.
Acho que Jimmy estava certo em relação às gravações.
Muhbir haklıymış.
O informante tinha razão.
Bir an için haklıymış diye düşündüm.
E por momentos, pensei que afinal talvez tivesse razão.
- Ama haklıymışım, değil mi?
- Eram ratos. - Mas eu tinha razão, certo?
- Haklıymış. Haklı olmak sizi mutlu etmiyor.
Isso não dá felicidade.
Babam haklıymış.
O pai tinha razão.
Haklıymış.
Ele tem razão.
Çok güzelsin, Kara haklıymış.
És muito bonita. A Kara tinha razão.
Fane haklıymış.
O Fane tinha razão.
Shota haklıymış.
A Shota tinha razão.
Alvin, Ian haklıymış.
Sabes, Alvin, o Ian tinha razão.
Falcı haklıymış.
Então ela estava certa.
Falcı haklıymış.
A previsão estava certa.
Booth haklıymış.
O Booth tem razão.
Natalia haklıymış.
A Natalia estava certa.
Karavan parkı sahibi haklıymış. Kasıtlı olarak serpilmişler.
Ou seja, a dona do acampamento de trailers estava certa, espalharam de propósito.
- Sanırım haklıymış. - Evet.
- Acho que ela tem razão.
- Ginger. Kyle haklıymış. Emily Dickinson bir harika.
Sr Clayton, o Kyle tinha razão, a Emily Dickinson é fantástica.
Görünüşe göre, medyumunuz haklıymış, Bayan Stevens.
Parece que o seu médio tinha razão Sra. Stevens.
Dalgacı haklıymış ; Çarpım'ın yöntemi işe yaramıştı.
O Clotaire teve razão, a tática Agnan funcionou.
Church haklıymış.
Bem, a Church tinha razão.
Haklımıymışım?
Gostaste? Está bonito, não?
Speedman haklı mıymış?
O Speedman tinha razão?
Büyükannen çok haklıymış.
A tua avó tinha razão.
haklıymışsın 149
haklıymışım 61
haklıymışsınız 20
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklı değil miyim 37
haklıymışım 61
haklıymışsınız 20
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklı değil miyim 37